Futbol dünyası Jose Mourinho ismini 2003’te kazandığı UEFA Kupası ile duydu. FC Porto’yu ligde zirveye taşıyan bu isimsiz teknik adam aynı başarıyı UEFA Kupası’nı kazanarak da gösteriyordu. Yeni bir efsanenin ayak sesleri duyuluyordu. Karizması ve egosuyla futbol dünyasına damga vuran Mourinho 14 yıl aradan sonra başladığı noktadaki başarıyı tekrarladı.
BABASININ YANINDA BAŞLADI
Babası Felix Mourinho milli takım kalesini korumuş ünlü bir isimdi. Babasının izinden giderek ilk tercihini futboldan yana kullandı. Futbol oynayacak yeteneği kendisinde bulmadığı için 15 yaşındayken kararını verdi, teknik direktör olacaktı. Henüz çocuk yaşta iddiası şuydu: “Bir gün dünyanın en iyi teknik direktörü olacağım.”
İlk stajını babasının yanında yaptı. Babası doğduğu şehrin takımı Vitoria Setubal’ı çalıştırıyordu. Genç Jose babasının verdiği görev gereği, rakiplerinin maçlarını izliyor, notlar tutuyor, zayıf ve güçlü yanlarını tespit edip, nasıl bir taktikle oynanması gerektiğini detaylı bir rapor halinde babasına sunuyordu. Bu raporlar o kadar detaylı oluyordu ki, baba Felix oğlunun futbol bilgisine hayranlık duyuyordu.
SIR BOBBY ROBSON’UN ÇIRAĞI
Teknik direktörlük için bir başka adım İskoçya’daki antrenörlük kursuna katılmaktı. Ülkesine dönüşte Sporting Lizbon’un yeni teknik patronu ünlü Sir Bobby Robson’un tercümanı olarak göreve başlayacaktı. Robson’un sadece tercümanlığını yapmıyordu. Bir çırak gibi hocanın her hareketini takip diyor, iyi bir öğrenci gibi not alıyor, futbol bilgisine her gün yeni bir şeyler ilave ediyordu. 1992-94 arasında Robson’la S. Lizbon’da çalışan Mourinho, 1994’ten itibaren yine Bobson’la, ileride büyük başarılara imza atacağı Porto’ya gitti. Burada tercümanlıktan yardımcı antrenörlüğe terfi etti.
Robson’la iyi bir ikili oluşturmuştu. İngiliz efsane Bobby Robson 1996 yılında Barcelona’ya geçtiğinde yardımcısının adı yine Jose Mourinho’ydu. Alınan iyi sonuçlara rağmen Barcelona’da Robson’un bileti kesilmiş yerine Hollandalı Van Gaal getirilmişti ancak yardımcı antrenör Jose Muorinho koltuğunu koruyacaktı. Louis Van Gaal’ın 2000 yılında Barcelona’dan ayrılmasıyla Mourinho da buradan ayrıldı.
‘KÖTÜ TAKIMLA’ DİKKAT ÇEKTİ
Robson ve Van Gaal’ın yanında iyi bir çıraklık dönemi geçiren Mourinho artık birinci adam olmak istiyordu. 8 yıl boyunca tuttuğu notları uzun bir tatil döneminde yeniden gözden geçirip, ilerde kullanmak üzere düzenledi. “Artık zamanı” deyip teknik patron olarak ilk görevine Benfica’da başladığı yıl 2000’di. Benfica uzun süreli anlaşma yapmak istemeyince göreve başladıktan birkaç ay sonra istifa ederek Uniao Leiria’nın başına geçti. Portekiz liginin son 26 yılının en kötü takımı olan Uniao Leiria’yı ligde 5. sıraya taşıyınca dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
PORTO’DA ADINI HERKES EZBERLEDİ
2002’de başlayan FC Porto yıllarının ilk meyvesini lig ve UEFA Kupası şampiyonluğuyla alan Mourinho, sonraki sezon lig şampiyonluğuna Şampiyonlar Ligi kupasını ekleyerek adını Avrupa’nın en iyi teknik adamları arasına henüz 41 yaşındayken yazdıracaktı. Sonrası malum. Chelsea’yi 50 yıl aradan sonra lig şampiyonluğuna taşıdı. 1. Chelsea Dönemi’nde kazanılan 2 lig şampiyonluğuna rağmen üçüncü yılda patron Abramovich’le yaşanan anlaşmazlık sebebiyle istifasını verdi. Ardından İnter’le kazanılan 2 lig şampiyonluğu yine Şampiyonlar Ligi kupasıyla taçlanıyordu. Sıra Real Madrid’e gelmişti. Ancak İspanya deviyle geçen 3 yıl Barcelona gölgesinde kalacaktı. 2012’de kazanılan La Liga şampiyonluğu Mourinho kalitesindeki bir teknik adam için başarı sayılmazdı.
MOURİNHO BİLE KOVULDU!
2.Chelsea Dönemi 2013’te başladı ancak şampiyonluk 2014-15 sezonunda gelmişti. Ertesi sezonsa tam bir hayal kırıklığı oluyordu. 2015-16 sezonda oynayan 16 maçın 9’u kaybedildi. Chelsea düşme hattına yaklaşırken, Mourinho kariyerinde ilk kez kovulacaktı. Aralık 2015’te Abramovich Portekizli teknik adamın biletini kesti. Bu kararla dünyada ‘kovulması imkânsız tek teknik adamın’ Alex Ferguson olduğu gerçeği ortaya çıkıyordu. Jose Mourinho bile kovuluyordu işte!
MANCHESTER’DA İŞLER HENÜZ RAYINA OTURMADI
Bu sezon Alex Ferguson’un boşluğunu dolduracak isim olarak Manchester United’da göreve başlayan Mourinho için Premier Lig hayal kırıklığı oldu. United ligi 6. sırada bitirirken, Şampiyonlar Ligi biletini alması için mutlaka UEFA Avrupa Ligi’ni kazanması gerekliydi. Aralarında tarihin en pahalı transferi Paul Pogba’nın da olduğu oyunculara milyonlarca Euro ödemesine rağmen ligi ilk 4’te bitirememek başarısızlıktı. Mourinho bu sezon ligde kötü bir grafik çizse de, sezonu Lig Kupası ve UEFA Kupası’yla tamamladı ve eleştirileri bir nebze olsun dindirdi.
2003’te Mourinho tam olarak buradan başlamıştı yükselmeye. Ardından kısa sürede zirveye çıktı. Son 2 yılsa Portekizli teknik adamın kariyerinin en kötü zamanıydı. Bu yüzden bir daha bu kupayla ‘vakit kaybetmek istemediğini’ söylese de, UEFA Kupası zaferine en çok Mourinho sevindi. Kupa, başarılı hocanın kariyerinde yeni bir yükseliş dönemine ya da çok daha kötüsüne, onun ikinci sınıf bir hoca olarak kariyerini noktalamasına sebep olacak… Zaman gösterecek.
