Türkiye karanlık tünele girdi

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

Ekim ayında ne olmuştu? ABD Doları, Türk Lirası’na mukabil yüzde 10’a yakın kıymet kazanmış ve 3,40 seviyesinden 3,70 TL’ye tırmanmıştı. Bu sert yükselişin hükûmet sözcülerinin iddia ettiği gibi günü birlik bir hareket olmadığını, enflasyon ve faizin de ateşini yükseleceğini belirtmiştim.

Maalesef her iki kalemde tahminlerimde haklı çıktım. Hazine’nin borçlanma faizi yüzde 2 puan arttı ve yüzde 13’ün üzerine çıktı. Sadece buradaki artışın vatandaşa maliyeti 2 milyar dolar (7,7 milyar lira) oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Kasım’da ilan ettiği yüzde 2,08’lik Ekim ayı enflasyonu dolardan mütevellit zamların anında aksettiğini teyit ediyor. Dile kolay bir memlekette fiyatların umumî seviyesi bir ayda yüzde 2 artıyor. Avrupa’da senelik enflasyonun iki katı neredeyse.

SENELİK ENFLASYON YÜZDE 11,9

Türkiye’de senelik enflasyon da yüzde 11,9 oldu. Eylül’de yüzde 10,98 olan çekirdek enflasyon ekimde 11,82’ye yükseldi. Çekirdek enflasyonun seyri Kasım ayında fiyat artışlarının devam edeceğini haber veriyor. Üretici fiyatları (ÜFE) yüzde 17,28 artmış ki tüketici fiyatları ile yüzde 5 puanlık makas önümüzdeki aylarda kapanacak. Neticede o maliyet artışı etikete aksettirilecek. Dolayısıyla TÜFE, Kasım ve Aralık’ta yüzde 13’e doğru yol alacak.

Merkez Bankası’nın (TCMB) iki gün evvel piyasa ile paylaştığı sene sonu için yüzde 9,8 enflasyon hedefi artık hükümsüzdür. Bahsi geçen tahminin tutması için iki ay eksi enflasyon çıkması bile kâfi değil. Ya TÜİK yine marifetlerini sergileyecek yüzde 9,9’a indirilecek ya da enflasyon 2003’ten bu yana ilk defa seneyi çift hanede kapatmış olacak.

TÜFE’nin alt kalemleri zamların vatandaşı nasıl perişan ettiğini gösteriyor. 2016’nın Ekim ayına göre bu sene gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 12,74, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 12,63, sağlık yüzde 12,21 ve ev eşyası yüzde 11,65 ile artmış.

PİYASANIN GÖZÜ KULAĞI ZARRAB DAVASINDA

Enflasyonu konuşurken dolar 3,88 TL, Euro 4,49 TL oldu. Borsa İstanbul yüzde 1,5 geriledi. Altının gramı 158 lira. Bütün piyasalarda artık saatlik iniş ve çıkışlar müşahede ediliyor ki böylesine oynaklık hayra alamet olamaz. Artık kimse istikbalden emin değil.

Amerika’da Reza Zarrab davası 24 Kasım’da başlıyor. Saray korkusundan Türkiye’de gazete ve televizyonlar mevzuya hiç temas etmese de yeni iddialar ABD’de gazete sayfalarında yayımlanıyor, televizyon haberlerinde Zarrab’ın rüşvet ağı anlatılıyor.

Mahkemeden Halkbank başta olmak üzere altı bankaya ceza kesilmesi ihtimali her geçen gün kuvvetleniyor. Dava tarihi yaklaştıkça Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin iddianamede geçtiğine dair haberlerin sayısı artıyor.

17/25 Aralık 2013 Yolsuzluk ve Rüşvet dosyası Türkiye’de kapatılsa bile ABD’de bütün teferruatı ile ele alınıyor. New York Eyalet Mahkemesi’nin vereceği hapis cezaları haricinde kara para davasının Türkiye için malî ve iktisadî neticeleri olacağı gün gibi aşikâr.

ABD’NİN KESECEĞİ FATURA HENÜZ HESABA DAHİL DEĞİL

Dünyada para muslukları birer birer kapatılıyor ve Türkiye’de döviz fiyatları durdurulamıyor. Zarrab yüzünden maruz kalınacak malî müeyyideler mevcut tabloya tam mânâsıyla aksetmedi. Onlar da tahakkuk ederse dolar 4 TL’nin üzerinde amudî yükselir. Merkez Bankası faizleri yüzde 20’lere yaklaşır. Enflasyon tamamen şirazeden çıkar.

Bakmayın ‘coşkun bir ekonomimiz var’, ‘yüzde 7 büyürüz’ nevinden bol kepçe nutuk atmalarına Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı göstergelerin ne kadar bozulduğunun farkında. O yüzden TÜİK enflasyonu yüzde 11,9 olarak ilan etse de hükûmet kamu hizmetlerine mukabil aldığı harç ve vergilerin yanı sıra para cezalarına yüzde 14,4 zam yapacak. Bakanlar Kurulu yüzde 14,4’ü yüzde 50 artırabiliyor ya da azaltabiliyor.

Dolayısıyla hükûmet bile TÜFE’nin yüzde 11-12 olduğuna inanmıyor. Kendi alacağı ücretlere yüzde 15’e yakın zam yapmaya hazırlanıyor.

KARŞIDAKİ O IŞIK LOKOMOTİF OLMASIN!

Çift hane enflasyon senelerdir ısrar edilen hatalı iktisat siyasetine feda edilen doğruların bakiyesidir. Yüksek faiz, yüksek kur ve yüksek enflasyon sarmalı Türkiye için karanlık tüneldir.

Karanlık tünele girildiğinde bir ışığa ihtiyaç duyulur. Ekonomi için o ışık maalesef yok. Merkez Bankası, Hazine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, TÜİK, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve kamu bankaları Saray’ın elinde oyuncağa döndü.

Ekonomiden mesul müesseselerin dünya nezdinde herhangi bir itibarları kalmadı. Finans merkezlerinde Türkiye’nin resmî beyanlarına bıyık altından gülüyorlar. Acı, amma velakin hakikat bu.

Ekonomi alt üst olduğu halde karar alma mekanizmaları mefluç. TCMB ve Hazine’de en hassas daireler bile vekâleten idare ediliyor. Nasıl olsa her hususa Saray karar veriyor, ehil kimselerin asaleten tayinine ne lüzum var!

Mevcut şartlarda tünelden el yordamıyla çıkmaktan başka yol görünmediğinden aydınlığa kavuşmak haliyle vakit alacak.

Dua edelim ufukta beliren parlaklık karşıdan gelen lokomotif olmasın.

*Bakanlar Kurulu yüzde 14,4’ü yüzde 50 artırabiliyor ya da azaltabiliyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin