Türkiye için mahşerin üç atlısı: Enflasyon, faiz ve kur tırmanıyor…

HABER ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilan ettiği son enflasyon rakamlarına bakılırsa yaz ayları çok sıcak geçecek.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mayıs ayında yüzde 1,62 arttı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında daha önce ifade ettiğim gibi (http://www.tr724.com/en-kritik-hafta/) yüzde 12’yi aştı ve yüzde 12,15 oldu.

Enflasyonun geleceği hakkında fikir veren çekirdek enflasyon ise yüzde 12,64 ile tarihin en yüksek seviyesine çıktı.

SANAYİDE DÖVİZ KURU YANGINI VAR

Yurtiçi üretici fiyatları (Yİ-ÜFE) cenahında yangın bütün mahalleyi sardı. Aylık yüzde 3,79 artan ÜFE’den yıllık artış yüzde 20,16 oldu. ÜFE 2003 senesinin Ağustos ayından beri ilk defa yüzde 20’yi geçti.

15 sene sonra en yüksek enflasyon rakamları ile karşı karşıyayız.

Açıklanan rakamlar enflasyonda 2018 yılında yüzde 11’in altına inme ihtimali kalmadığını gösteriyor. Yaz aylarında yüzde 13-14 seviyesi de aşılacak. 2004’ten bu yana en yüksek enflasyon rakamlarına hazırlıklı olalım.

İmalat sanayiindeki yüzde 20’lik enflasyon ile TÜFE arasında yüzde 8 fark var. Bu fark vatandaşa aksedecek enflasyonun tırmanacağı manasına geliyor.

Piyasadaki durgunluk talebin canlı olmadığını gösteriyor. Maliyet artıyı biraz da bu yüzden etikete birebir aksettirilemiyor.

Eski ismi ile ‘toptan eşya fiyatları’nın bu kadar yüksek seyretmesi tüketiciyi yeni zamların beklediğinin haber veriyor.

DÖVİZ ARTTIKÇA FİYATLAR DA ARTIYOR

Denklem çok basit. Döviz kuru artarak (kur geçişkenliği) imalat sanayiindeki maliyetleri artırıyor. Orada biriken enflasyon safha safha, hatta bir anda vatandaşın karşısına çıkıyor. Aynı paraya daha az ürün ve hizmet satın alıyor.

Kur artışı girdileri pahalı hale getirdikçe enflasyon sarmalından çıkmak zorlaşacak.

TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) TEK HANEYİ UNUTTU

TÜFE’de bir önceki yılın aynı ayına göre ev eşyası yüzde 16,87, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 15,38, lokanta ve oteller yüzde 12,51 ve konut yüzde 11,24 arttı.

SEPETTEKİ 407 MADDENİN 279’U ZAMLANDI

Mayıs 2018’de enflasyon sepetinde yer alan 407 maddeden 58’inin ortalama fiyatı değişmedi. 279 maddenin ortalama fiyatı artarken, 70 maddenin fiyatı düştü.

Bir önceki aya göre en fazla artış yüzde 12,16 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 10,68 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 9,34 ile elektrik ve gaz olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarında aylık en fazla artış enerjide gerçekleşti. Bir tarafta dolar artıyor diğer tarafta petrolün veril fiyatı 80 dolara kadar yükseldi.

Bu yüzden petrol ithalatçısı Türkiye’nin enerji ithalat faturası kabaracak. 50 milyar doları geçebilir toplam maliyet.

ÜFE ve TÜFE artışları mukayese edildiğinde imalatçının kurdan ve petrolden dolayı artan maliyetleri henüz tam anlamıyla son fiyata yansıtmadığı müşahede ediliyor.

Kamunun seçim sonrasına tehir ettiği zamlar (akaryakıt, elektrik ve doğalgaz) var ki o zamlar sene bitmeden yapılacak. Haliyle enflasyon daha da yukarı çıkacak.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ İHTİMALİ KALMADI

Tehir edilmiş zamların bir yerlerde Beklediği dikkate alındığında önümüzdeki aylara dair ümitvar olmak neredeyse imkânsız hale geliyor.

2018, hatta 2019 senelerinde enflasyon çift hanede seyredecek. Herkes hesabını buna göre yapmalı.

Aylık yüzde 4’e yakın artan bir ÜFE sanayicinin bütün hesaplarını alt üst edecek kadar yüksektir.

Faiz ve kur artışı konut ve ulaştırma gibi sektörlere birebir tesir ediyor.

Gıda enflasyonunu ithalat ile düşürme gafletine düşen hükûmet aynı zamanda enflasyon da ithal ediyor.

Tarım ve hayvancılıkta kronik meseleleri çözmek yerine ‘dışarıdan alıp getirelim’ kolaycılığına yeltenmenin bedelini de enflasyon olarak ödüyoruz. Dolar arttıkça ithal hayvan ve kırmızı etin maliyeti de artıyor.

Zaten et fiyatlarının düşmediğini TÜİK tescil ediyor. Kuzu eti 5 ayda üç kere zam şampiyonları arasına girdi.

MERKEZ BANKASI MECBUREN FAİZ ARTIRACAK

TÜİK’in mayıs ayı verileri Merkez Bankası’nı yeni faiz artışına mecbur bıraktı.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri yüzde 2’ye çıkarmaya hazırladığı ve ABD ekonomisinin düzeldiği, reel faizlerin arttığı bir ortamda dolar dünyada kıymet kazanmaya devam ediyor.

Mayıs enflasyonu esas alınsa bile sıcak para yüzde 18’in altında bir repo faizini kabul etmeyecek.

Yatırımcı reel faizin TL’yi daha ağır kayıplardan muhafaza edecek seviyeye çıkmasını bekliyor. Döviz ihtiyacının had safhaya geldiği bir dönemde bu beklentiyi kale almamanın ne gibi neticeleri olduğunu iki hafta önce yaşayarak gördük. Dolar gece yarısı 4,92 TL’ye kadar yükseldi.

Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur…

Türkiye için mahşerin üç atlısı…

Kaynak kıtlığına düçar olmuş bir ekonomi için bundan daha kötüsü olamazdı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin