Türk futbolunun diplomalı, bilgili, agresif ismi: Yılmaz Vural [Haber Portre: Efe Yiğit]

Türk futbol tarihinin son 30 yılındaki en önemli figürlerinden biridir Yılmaz Vural. Saha kenarında oyuncuları kadar efor sarf eden, zaman zaman teknik adam olduğunu unutup sahaya atılan, hatta kızınca oyuncusunu tokatlayacak kadar kendini kaybeden biridir. Hayali hep İstanbul’un 3 büyüklerinden birini çalıştırmak olsa da şansına hep kümede kalma mücadelesi veren takımlar düşer. Bugünlerde Göztepe ile anlaşan Yılmaz Vural, kariyerinde 27. takımı çalıştırmaya başladı.

FUTBOLCULUĞU BECEREMEYİNCE

Küçük yaşlarda sokak aralarında futbol oynamaya başlayan Yılmaz Vural, 16 yaşında iken 1969 yılında Sakarya Genç takımında yer aldı. 1974 yılında Sivasspor’a ilk profesyonel imzasını attı. Daha sonra Tekirdağ’a geçti. Burada ciddi bir sakatlık geçirince futbolda geleceği olmadığını düşündü. Bu düşünce ona spor akademisinin yolunu açtı. 1975 yılında, henüz yeni kurulan Ankara Spor Akademisi’ni kazandı.

Okurken Hacettepe ve Ankara Demirspor takımlarında futbol oynamaya devam etti. Bu sıralar İzmirspor’dan aldığı teklifle İzmir’in yolunu tuttu. Takımın teknik direktörü okuldan hocası Suphi Varol’du. Suphi hoca kendisine ‘futbolu bırak, hoca ol’ teklifinde bulundu. Köln’de dünyanın sayılı spor akademilerinden biri vardı. Oraya kaydoldu. Okurken her öğrenci gibi bulaşık yıkadı. Daum’la da aynı okuldaydı. Aynı yerlerde top oynadı. En önemlisi ise, Alman Futbol Federasyonu’nun verdiği A, B, C kurslarının hepsinden de antrenörlük sertifikaları almasıydı.

KARİYERİ MALATYA’DA BAŞLADI

Teknik adamlık yolunda ilk işini bulmasını sağlayan kişi Ergün Gürsoy’du. 1985’te o sıralar Galatasaray kongre üyesi olan Gürsoy ile tanışan Yılmaz Vural teklifi şöyle anlatıyor: “1986 senesinin Eylül ayında bir telefon geldi. Arayan Ergun Ağabey’di. ‘Özkan Sümer Malatyaspor’u çalıştıracak. Yardımcısı olur musun?’ diye sordu.”

Vural, teklifi hemen kabul eder.  Hem alaylı hem mektepli olmak büyük avantajını kullanır. Almanya’dan dönerken birçok bilimsel antrenman tekniğini de çantasına koyar. Maç öncesi ve maç sonrası antrenman yaptırmasıyla dikkatleri çeker. Malatyaspor’da ligin son haftalarında Özkan Sümer’in ayrılmasıyla artık takımın tek patronu olur. Büyüklere karşı inanılmaz başarılı maçlar çıkarınca dikkatleri üzerine çeker. Bir sonraki sezon takım ligi üçüncü bitirince gözler bu genç teknik adama çevrilir.

GENÇ OYUNCULARI FUTBOLA KAZANDIRDI

Yılmaz Hoca, bugüne kadar 27 takım çalıştırdı. 7 coğrafi bölgeyi dolaştı. Pek çok genç oyuncuyu futbola kazandırdı. Türk futbol tarihinin bir numaralı golcüsü Hakan Şükür’ün Bursaspor’da yıldızını parlatan isim Yılmaz Vural’dı. Türkiye’nin birinci ligde en genç oyuncusunu da o oynattı. Bir zamanlar Fenerbahçe formasını da giyen Gürhan Gürsoy daha 15,5 yaşında iken Adana’nın Fenerbahçe ile yaptığı maçta sahaya çıktığında ona forma veren Yılmaz Hoca’ydı.

Futbolun Evliya Çelebisi, Yılmaz Vural, daha çok düşme hattındaki takımların sığınağı oldu. Bugüne kadar çalıştırdığı 12 takım ligden düştü. Hakkını teslim etmek gerek, bu takımlar zaten düşme potasına girdiğinde Vural Hoca’yı göreve getirmişti. Kocaelispor’la iki kez lig düştü. Diğer takımlar ise Sarıyer, Konyaspor, Çanakkale Dardenel, Denizlispor, Diyarbakırspor, Adanaspor, Çaykur Rizespor, Kasımpaşaspor, Kocaelispor, Sakaryaspor ve Karabükspor’du.

HİÇ KUPA KAZANAMADI, 2 KEZ FİNALDE KAYBETTİ

Yılmaz Vural’ın 30 yılı aşan meslek hayatında en büyük şansızlığı kaybettiği üç önemli maçtı. Birisi, Bursaspor’da iken Trabzonspor’la oynadıkları Türkiye Kupası finali. Diğeri, Trabzonspor’da iken Kocaelispor’a karşı kaybettiği Türkiye Kupası finali. Sonuncusu ise, Bursaspor’dayken Antalya’ya karşı yine Türkiye Kupası’nda kaybettiği yarı final maçıydı. Eğer bu maçları kazansaydı çalıştırdığı takımlar UEFA Kupası’na gidecekti ve Yılmaz Vural uzun kariyerinde kupa kazanmış bir teknik adam olacaktı.

Kariyerinde büyük takımlardan sadece Trabzonspor’u çalıştıran Yılmaz Vural, bir kez Fenerbahçe’nin bir kez de Beşiktaş’ın kapısından döndü. Trabzonspor’la anlaştığı yıl Fenerbahçe’den teklif alan Yılmaz Vural, tercihini Karadeniz ekibinden yana kullanmış, bunu ilerde ‘hayatının hatası’ olarak anlatmıştı.

PİONTEK’İN YARDIMCILIĞINI REDDETTİ

Yılmaz Vural ismi A Millî Takımda da sürekli gündeme geldi. Önüne gelen tarihi bir fırsat olan Sepp Piontek’in yardımcılığını kabul etmedi, bir anlamda Fatih Terim’in önünü açan adam oldu. 1993’te Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik’in “Fatih hocayı Ümit Millî Takıma getirdik. Sen de Piontek’in yardımcısı ol” teklifine “Ben birçok açıklamamda yabancıya karşı olduğumu söyledim. Bu yüzden Piontek’in yardımcısı olmak prensiplerime aykırı” diyerek geri çevirdi. Böylece Fatih Terim, Piontek’in yardımcısı oldu. Yılmaz Hoca bu durum için “Onun nasibiymiş. Güzel bir şey oldu yani” yorumunu yapacaktır.

Türk futbolun renkli ismi Yılmaz Vural, neden agresif olduğunu ise şu cümlelerle açıklıyordu: “Çok samimi söylüyorum, benim aldığım futbol eğitimini değil Türkiye’de, dünyada almış çok az insan vardır. İki üniversite bitir, profesyonel futboldan gel, öğretim görevlisi ol, futbolu dolu dolu yaşa, yabancı dil bil ve hiçbir önemli göreve seni getirmesinler ülkende.”

Göztepe, Yılmaz Vural’ın 27. takımı olarak kayıtlara geçti. Bakalım bu birliktelik ne kadar sürecek? Yılmaz Hoca’nın takımları değişse de, değişmeyen gerçek kendisinin Türk futbolunun en renkli isimlerinden biri olduğu.

yılmaz hoca

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin