Trendi ruhlar

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Aslında onların yerleşmiş, kökleşmiş, içselleşmiş fikirleri yoktur, onlar trendleri en çok da kendilerini sever. Onların temel ideolojisi övülmek, alkışlanmak, takdir edilmek, dikkat çekmektir.

Kendilerini çok ama çok önemserler, bu yüzden de kendisini riske edecek hiçbir yerde durmazlar. Değişen şartlara, ortamlara ve kazananlara göre onlar da fikirlerinde ve söylemlerinde değişim gösterirler. Hep suyun akış tarafındadırlar, kazananı severler. Kazara muhalefete düştüklerinde de onu bile risksiz yaparlar. Önce kendilerini garantiye alır, garantide olduğuna tam kanaat ettikten sonra da dikkat çekecek ve alkışlanacak tarzda muhalefet ederler. Muhalefetin de kazanan ve dikkat çeken tarafında dururlar.

Gerçek anlamda fedakârlık kitaplarında yazmaz. Küçük kayıpları bile onlar için üzerine destan yazılacak kadar önemlidir. Yaptığı en küçük şeyi bile mutlaka cümle içinde kullanıp başkalarının bilmesini sağlarlar.

Yük taşımazlar. Kendisine yaramayacak bir işin ucundan tutmazlar. Bir işin ucundan tutmasını istediğinizde mutlaka kendisini hatırlatacak bir şey söyleyerek ya mezun olduğu okulları ya statüsünü hatırlatır, basit ve kendisine yaramayacak işlerle uğraşmayacak kadar önemli birisi olduğunu hissettirler.

Buldukları her fırsatı, kendilerini anlatmak için bir vesile yaparlar. Bu konuda ele geçen hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Fırsat doğmasa da kendileri fırsat oluşturup sürekli onu karşıdakine hatırlatırlar. Yaptığı küçük fedakarlıkları da çok büyük fiyatlara satarlar. Hangi konuşmayı yaparsa yapsın konuşmasının neredeyse tamamı, kendisinin ne kadar önemli, değerli ve zekice işler yaptığını anlatmaktan ibarettir.

Gezi trendse gezici, Cemaat trendse Cemaatçi olurlar, AKP parsayı topluyorsa bir fırsatını bulup partici olurlar. Özeleştiricilik dikkat çekiciyse özeleştiricidirler. Hakperestlik alkış topluyorsa alkış alacak birkaç hakperest cümle kurar sonra da bunu gururla satarlar.

Sofraya hep kaymak yemek için otururlar. Sofrada kaymak bitmiş soğan kalmışsa bir fırsatını bulup kaymaklı sofraya geçerler. Kaymak yapımıyla uğraşacak vakitleri olmaz. İneğin sütünü sağ, yoğurt yap, sonra yayıkta kaymağı çıkar bunlar onun yapağı şeyler değildir. O falan okul mezunu, falan başarıları gerçekleştirmiş, kendisine bu kadar bilgi yüklemiş, şu kadar önemli bir insan olduğundan işçilerin yapacağı şeylerle vakit harcayamaz. O hazırlanmış kaymağı yer.

Asla kaybeden yerde durmazlar. Bir yolunu bulup oradan sıvışırlar.

Kariyeristtir. CV’sine yazacağı şey çok önemli olduğu için ve trendi düşmüş yerler kariyerine halel getireceği için, yıldızı sönmüş yerleri terk ederler.

Hep alkışlanan, gündem olan, trend bölgededir. Neresi alkışlanıyorsa, dikkatler neredeyse o mutlaka oradadır. Çünkü yeryüzünün merkezi kendisidir ve dünyaya kendisini satmaya gelmiştir.

Fotoğraf çekilirken o hep oradadır, görüntü verilecekse, alkışlara el kaldırılacaksa o hep oradadır, zorluk ve sıkıntı başladığında asla ortalarda göremezsiniz. Sıkıntı geçene kadar emniyetli yerden ayrılmaz. Fotoğraf karesinde nerede duracağı onun için çok önemlidir ve neresinin fotoğrafta dikkat çekici bir yer olduğunu daha önceden tespit etmiştir ve mutlaka orada kendine yer açar.

Ama, onlardan sahici bir adam çıkmaz, gerçek kişilik değillerdir. Firavun sihirbazlarının sihri gibi sadece görüntüdürler. Onların renk skalasında ana renk olma ihtimalleri hiçbir zaman yoktur.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin