TL’ye kim operasyon yapıyor?

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

ABD Doları yeniden tırmanışa geçince siyasî, iktisadî ve malî sebepler üzerine eğilmesi icap edenlerin üst akıl teorileri yine tedavülde. Birileri Türk Lirası’nı çekemiyormuş. Dövizdeki artış balondan ibaretmiş. Hezeyanların bini bir para. Hepsi havada uçuşuyor.

Saray’ın müşavirlerinden Bülent Gedikli, birilerinin meydanı boş bulduğunu ve TL’ye operasyon yaptığını bile söyledi: “TL niye değer kaybediyor sorusu doğru soru değil. Doğru soru ‘TL’ye operasyon yapanlar kim ve neden şimdi?” Gedikli iddiasını teyit edecek bir husus ortaya koymasa da akabinde seferberlik davetinde bulundu: “İlgili kurumlarımızın ve bakan arkadaşlarımızın gereken işlemleri yapacağına eminim. Meydanı boş bulup at koşturmalarına müsaade edilemez.”

Saray’dan verilen sufle hafife alınırsa neticeleri ağır olabilir. Parti savcısı gibi hareket eden savcılar yakında birilerini derdest edebilir ve ‘doları bunlar artıyormuş’ manşetleri yeniden yayımlanıyor.

‘DOLAR DÜŞMESİN’ DİYEN GEDİKLİ!

Bülent Gedikli üç hafta evvel sarf ettiği sözleri çoktan unutmuş. O gün doların 3,40 TL’nin altına düşmesinin Türkiye ekonomisine zarar vereceğini belirterek, bir gece ansızın Merkez Bankası (TCMB) müdahalesinin gelebileceğini ima etmişti.

Yine de Gedikli’nin tutarlılıktan mahrum sözlerinde geçen ‘operasyon’ ibaresi mühim. O kadar sözün içinde belki de doğruya en yakın tek söz o. Birileri TL’ye operasyon yapıyorsa ve fâiller hâlâ bulunamadıysa bilvesile parti savcılarına bazı ipuçları verebilirim.

RÜŞVET VE YOLSUZLUĞA BULAŞANLAR

Elhak birileri TL’ye operasyon yapıyor. 17/25 Aralık 2013’ten itibaren rüşvet ve yolsuzluk dosyalarını kapatmak maksadıyla hukuk devletini hâk ile yeksan edenler ‘operasyon’ listesinin başına yazılmalı. İdarî kararla el koydukları binden fazla şirketi haraç mezat satmaya teşebbüs ediyorlar.

Satılık şirketlerin Excel listeleri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) teşkilatlarında elden ele dolaşıyor. Hiç iktidardan inmeyecek ve mahkemelerde hesap vermeyeceklermiş gibi hareket ediyorlar. Göstermelik ihaleye bile ihtiyaç duymuyorlar.

Birileri TL’ye operasyon yapıyor… Bütçe açığının sene başında 44 milyar TL olacağını taahhüt ettikleri halde on ay geçmeden açık 61 milyar lirayı buldu. Bütçe niye açık verir? Gelirden fazla harcanırsa kasada para kalmıyor tabiî. Ondan sonra TL eriyormuş… Erir tabiî.

İSRAF VE LÜKSÜN BEDELİ OLACAK

Vatandaşa ‘pahalı arabaya binmeyin’ derken iktidar sahipleri, makam arabası olarak milyon liralık Mercedes’ten aşağısına inmiyor. Filosunda 120 bin araba bulunan ve 250 bin lojman ve tesisin sahibi devlet, araba ve bina kirasına 1,1 milyar lira ödüyor.

Bin küsur odalı Saray’da bin liralık kadehlerden su içenler ‘itibardan tasarruf olmaz’ fetvasına iltica ediyor.

İğneden ipliğe zamlarla vatandaşın belini iyice bükenlerdir TL’ye operasyon yapanlar. İstatistiklerle oynayıp afakî rakamları hakikat gibi takdim edenler Türkiye’yi ilan ettiği verilerle alay edilen bir devlet derekesine düşürdüler.

İSTATİSTİKLER İNANDIRICI DEĞİL

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) alenen büyümenin, enflasyonun ve işsizliğin yüzde kaç olacağına dair talimat verecek kadar pervasızlaşanlar TL’nin toparlanma ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Birileri TL’ye operasyon yapıyor… Merkez Bankası’na her fırsatta müdahale ediliyor. Vaktinde alması icap eden tedbirler alınmasına mâni olunduğu için piyasa dizginleri eline aldı. Faizler kontrolden çıktı, döviz piyasası dünyanın en oynak piyasası haline geldi.

Birileri TL’ye operasyon yapıyor… Hazine kefil yapıldı ve bankalara 201 milyar lira kredi dağıtıldı. O kredilerde en az 20 milyar lira şimdiden battı. Kredi tahsisini haiz olmayan şirketlere hâlâ para verilmesi isteniyor.

Hazine yüksek faizle borç bulabildiği halde Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan ‘bankalara faizi indirin’ talimatı veriyor. Ekonomide kaynak sıkıntısının had safhaya çıktığı aşikâr. Bunu bile bile ‘hem faizi indirin hem yeni kredi verin’ demenin TL’yi ateşe atmaktan farkı var mı?

ABD İLE RESTLEŞME RİSK PRİMİNİ YÜKSELTTİ

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci gibi her dolar tahmini iki saatte alt üst olan bakanların mevcudiyeti ve TL’ye hariçten operasyona hacet bırakmıyor. Türkiye’de hak ettiği cezayı vermek yerine Reza Zarrab’a ‘hayırsever iş adamı’ methiyeleri dizenler, köşeye sıkıştığında netice alamayacağını bile bile ABD ile restleşiyor. Risk primi yükseldi. Bu restleşmenin nasıl biteceği bugünden belli iken yatırımcı TL’ye itimat edip nasıl yatırım yapabilir?

Doların TL’ye mukabil son dört senede yüzde 100 kıymet kazanmasında iktidarın, ekonomi bürokrasisinin hiç mi dahli yok!

ACI HAKİKATLE YÜZLEŞME VAKTİ

Tek sesli medya sayesinde bütün bu menfi hâdiseleri halının altına süpürenlerin acı hakikatle yüzleşme vakti geldiğinde mesuliyeti üzerinden atmaya çalışması dikkatten kaçmıyor.

Haddi zatında TL’ye operasyon gibi tumturaklı cümleler maalesef geçer akçe değil. Yüzleşme herkes için mukadder. İktisadî buhran, istatistikî yalanlarla, hamasetle, 2023 olmadı 2053 ya da 2071 gibi hülyalarla aşılamaz. İflasla yüzleşiyoruz. Her geçen gün daha ağır bedeller ödenecek.

TL’ye operasyon yapanlar olduğu doğrudur. Milleti perişan eden, daha da fakirleştiren devalüasyonun müsebbibi de fâili de “Dolar alan yanar.” diyenler, velhasıl bizzat Ankara’da memleketi idare edenlerdir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Osmanlinin son doneminde “hasta adam” dediler fakat bir taraftan da omrunu uzattilar. Hantal govdesini Rusya’ya karsi kullandilar, kendi ic kavgalarinda yer tutucu yaptilar vs. Gucunu yitirmis, korozyona ugramis, idarecileri yozlasmis bir devletin bir muddet daha devami islerine geldi.
    Tarih tekerrurden ibarettir.
    Yani evet, ederinden daha degerli bir TL, “cosan”! bir ekonomi? Birileri kullanacagi organlari canli tutmak icin suni teneffus yaptiriyor olabilir!
    Rusyayi biliyoruz. Ingiltere ve Irana bakmak lazim.
    Memleketin basinda herturlu istsmara son derece acik bir yonetim var su an!

  2. Halk ne yapsın?
    Ocak ayında dolar 3.94’ü gördüğünde ne yaptıysa onu yapacak… Ekonomistler “dolar yükselecek, yükselecek” diyor. Yükseliyor da. Ama sonra düşürmesini de biliyorlar. Ardından da açıklamalar geliyor: “Katar’ın parası; kara para; kaynağı belirsiz para” vb.
    Halk ne yapsın?
    Makalenizdeki gibi 4 yılda doların değerinin %100 artması bir ölçü ise daha önceki dönemlerde bu kadar kısa bir süredeki artışta ne yaptıysa onu yapacak…
    Bu halk, 80 cente muhtaç olduğunda da sabretti; benzin kuyruklarına da… margarin, çay ve sigara kuyrukları ile büyüyen bir nesil hala yaşıyor. Hatta iktidarın da muhalefetin de ileri gelenleri bu insanlar…
    Şimdi hangi ekonomist ya da ekonomi yazarı kalkıp: “ben bu iktidara güveniyorum. Eğer yeniden 3.40’a inmezse bir daha konuşmam” diyebilir? Ya da tersi: kim kalkıp: “bu gidişin sonu iyi değil; dolar yıl sonunda 3.80’den daha düşük olursa, ben ekonomi yazarlığını bırakırım” der?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin