Sözlerine kandım Zühtü!

ANALİZ | BÜLENT KORUCU | @Bulent_Korucu

Kimseye ilk ismiyle hitap etmemeye çalışırım. Hele de ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanı’na fazladan saygı gösterilmesi gerektiğine inanırım. Ne yapalım ki türkü böyle ve bugünkü tabloyu çok iyi özetliyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın AKP Genel Başkanı (Cumhurbaşkanı) Tayyip Erdoğan’ın önündeki abartılı saygı gösterisi tartışılıyor. Bir bilim adamının ötesinde yargı erkinin en üstündeki kurumu temsil ediyor olması fotoğrafın vahametini büyütüyor. Dahası cumhurbaşkanını yargılamak gerektiğinde  doğal mahkeme olarak görev yapacak yargıçların başından söz ediyoruz. Hukukun üstün olduğu demokrasilerde bu fotoğrafın tersi çekilir. Yargıçlar, bağımsızlıklarını vurgulayan bir vakar ve mesafeyle yürütme organına yaklaşır.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

SON BAĞIMSIZLIK DENEMESİ İPİNİ ÇEKTİ

Anayasa Mahkemesi en son Can Dündar-Erdem Gül davasında verdiği ihlal kararıyla bağımsızlık denemesi yapmıştı. Ona da Erdoğan “tanımıyorum, saygı da duymuyorum” diye çıkışmıştı. O saygısızlığı sindiren mahkeme, aşama aşama bütün ipleri Erdoğan’ın eline verdi. Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oyları kabul etmesinden daha vahim kararlar veriyor. YSK üç üyesinin tutuklanmasından sonra kuzu gibi oldu. AYM de iki üyesini arenada kurban vererek bağlılığını göstermişti. Kendi üyelerinin hukukunu koruyamayan, kanunlara aykırı soruşturulmalarına ses çıkarmayan, ‘delile gerek yok kanaate göre karar verdik’ diyerek üyeliklerini sonlandıran mahkemeden adalet beklenir mi? Alparslan Altan ve Erdal Tercan’ın tutuklanmasına yol açan bahaneler ‘irtibat, iltisak’ her üye için uydurulabilir. Hatta Prof. Arslan birinci sırada gelir. Abant Platformu katılımcısı olması bile yeter. Gerçi o günler demokratlığın prim yaptığı zamanlardı. Zühtü Bey de Türkiye’nin en büyük anayasa hukukçularından Ergün Özbudun’un ekibinde demokrasi türküleri söylüyordu. Ergün Hoca, Arslan’ın iki büklüm temenna gösterisini izlerken ne hissetti acaba?

FOTOĞRAF BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA

Aslında fotoğraf bardağı taşıran damla oldu. Yaşadıklarımızla birebir örtüşmese bir anlık gaflet der geçerdik. Sosyal medya ve sözlük türü platformlarda Başkan Arslan ve AYM hakkında üretilen yazılanlara bir göz atın. En yüksek adalet arama merciine dair vatandaşların düşünceleri bile Türkiye’yi özetlemeye yetiyor. En saygın olması gereken kurumların içler acısı hali ülkenin hukuk ve demokrasi kalitesini gösteriyor.

Hollywood’un en iyi senaristleri ve yönetmenleri uğraşsa bu kareyi kurgulayamazdı. Zühtü Arslan’ın bel fıtığını azdıracak şekilde eğilmesi, kollarının açısı, ellerinin duruşu, başını kaldırıp gözlerinin içine bakmaktan içtinap ediyor hali…Erdoğan’ın alaycı ve kibirli bakışı son noktayı koyuyor. Anayasa Mahkemesi Başkanının karşısındaki o ezik halinden ne kadar mutlu olmuş… işte tam aradığım yargıç profili diyor vücut diliyle. Yürürken bile  omuzlarını dik tutamaz Erdoğan, burada fazladan çaba sarf etmiş, başkanın eğim açısı iyice anlaşılsın diye.

KENDİSİNE SAYGISI OLMAYAN MAHKEME

Uzun tutukluluk için dilekçe veren vatandaşın yazdıklarını dahi okumadan KHK İnceleme Komisyonuna havale eden, sonra da ‘pardon’ diyen bir Anayasa Mahkemesi ve onun üyeleri saygıyı hak ediyor mu? Olağanüstü Hal’in bütün hukuksuzluklarını aklamak için yetkisizliğini ilan eden bir mahkeme dikkate alınmaya değer mi? Kendine saygısı olmayan insanlara saygı duyulur mu?

Zühtü Arslan anayasa konulu makalelerini mahkemenin kalorifer kazanında yaksın. Bizi kandırdı başkaları yanmasın!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin