Son vurgun!

Yorum | Naci Karadağ

Dalton kardeşleri bilirsiniz… Her macerada bir şekilde yenilmeye mahkum olan, ellerini attığı her işi yüzüne gözüne bulaştıran kurnaz ama vasat zekalı çete… Bizim iktidar çetesinden tek farkları onların hep komik olması. Boy boy Burhan Kuzu’dan oluşan bir çete hayal edin, yanına bir de Melih Başgan ekleştirin öyle bir şey. Bu Daltonların bir macerasını hatırlıyorum. Bazı kardeşler artık soygun yapmaktan yorulmuştur. Ağabeylerine emekli olmanın vaktinin geldiğini söylerler.

Holivut filmi klişesidir aynı zamanda; soygun çetesinin acımasız liderinin gözü bir türlü doymaz. Oysa ekibi artık yorgun düşmüştür. Üstelik çaldıkları ömür boyu kendilerine yetecektir aslında. Manzara böyleyken daha ne diye yeni maceralara kalkışsınlar ki?

Ancak hırs böyle bir şey sanırım sevgili seyirciler.

Bize, hatta pek çok çete üyesine, yancısına, yardakçısına, destekçisine gereksiz ve saçma gelen bir şey uğruna hayatını perişan ettirebilen bir şey hırs. Hele ki dünya hırsı, hele ki dünya!

Neyse konumuza dönelim.

Dalton Kardeşlerin üçü artık yasadışı işlere son vermek ister ancak çete reisi hepsini ikna etmek için kullanır o sihirli cümleyi; son bir vurgun sadece, bu son!

Evet, soymak, çalmak, yağmalamak artık yaşam tarzı olmuş bu kanun dışı çetenin iştahını tekrar geri getirmek için kullanılmış en motive edici cümledir bu.

Son kez maskelerini takıp iş başı yapıp ve belki de meslek hayatlarının en büyük vurgununu yapacaklardır.

Sizi bilmem ama ben 24 Haziran seçimlerini böyle görüyorum.

İktidarı elinde tutan güç artık ülkeyi yönetemiyor.

Saçmalıyor, komik duruma düşüyor, kıvrandıkça batıyor, çırpındıkça sağa sola kendi necasetinden fırlatıyor…

Rakip partinin yoluna gübre döktürüyor, çöp kamyonu çıkartıyor olmuyor.

Elindeki yüzlerce medya ile hapisteki Demirtaş’la bile baş edemiyor.

Kendi mitingine kime gelmeyince rakip partinin mitinginde elektrikleri kesiyor, interneti kapatıyor yine olmuyor.

Bütün bunlar “Artık Tamam” mesajı olarak algılanmıyor muktedir için, tam tersi daha çok hırs yapıyor, gözünü kazanma hırsı bürüdükçe bürüyor.

Aday olarak gösterdiği tefeci vatandaşın dükkânını basıyor, kurşun yağdırıyor.

Önce “terörist adayımıza saldırdı, abisini öldürdü” diye dezenformasyon yapıyor. Görüntüler ortaya çıkınca, hemen kısıtlama yasağı getiriyor ve olayı olmamış sayıyor! Bakın bakalım havuza, son birkaç gündür bıçak gibi kesilen Suruç haberi var mı, yok mu?

Önceki gün, “Oluk oluk kan akıtacağız, bayrak direklerine leşlerini asacağız” diye açık açık şiddet çağrısı yapan, iç savaşa meyyal, çeteci Sedat Peker elini kolunu sallayarak çıktı adliyeden. Aynı adliye Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi kurucularından biri ve 2014 yılından bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Taner Kılıç’ı (buraya dikkat) “Zaman gazetesi genel yayın yönetmenin kız kardeşinin eşi olup, akrabalık durumu” gerekçesiyle (Evet evet böyle bir ifade girdi resmi tutanaklara) hapiste tutmaya devam etti.

Kendi taraftarlarını motive edebilmek adına da ‘Son Vurgun’ motivasyonu yapıyor çetenin reisi.

Önceki gün Panama ile ilgili yeni belgeler çıktı, muhtemelen Havuz bataklığında yer almadığı için haberiniz olmamıştır. Yeni belgelerde devletten (tabii milletin cebinden) 14 milyar dolarlık ihale alan Mehmet Cengiz de var. Erişim yasağı gelmeden bakmak isterseniz buyurun ve  buyurun.

Kurdukları bu harami, kirli, kanlı düzenin bozulmaması için ellerinden geleni elbette yapacaklar. Ve bunu “Son Vurgun” motivasyonuyla eda edecekler emin olun.

Evet  belki de son kez seçim yapılacak. Artık bundan sonra seçime bile gerek kalmayabilir.

Belki son kez oylar çalınacak.

Bu sebeple damat devlet ajansını arıyor ve “Yüzde 52’ye fiksleyin oylarımızı” diye emir veriyor.

Bu son vurgunları çünkü.

Halka da aynı mesajı veriyorlar içten içe: Son bir kez daha bize oyunuzu verin bakın nasıl şahlanıyoruz, uçuyoruz… Dünya birincisi oluyoruz…

Onlar da biliyor, her şey daha kötü olacak. İyi olacak olan tek şey kendilerinin hayat konforları ve önlerine atılan kırıntılarla geçinen yandaşlarının durumu.

Emin olun hiç olmadıkları kadar ince hesap kitap yaptılar. Planlar üzerinde çalıştılar, ki kan akıtmak, iç savaş çıkarmak da bu opsiyonlardan bir kaçı. Suruç’ta bunu test ettiler. 1 Kasım öncesinde Ankara’nın göbeğinde test ettikleri gibi. Bilgisayarcıları, YSK personelleri, parti militanları, medya elemanları tam tekmil olarak Hırsızlar Çetesi seçime, yani “Son Vurgun”a hazırlandı.

Sizin, benim ya da başkası için alelade bir seçim olabilir 24 Haziran. Ama bu çete için Son Vurgun tarihidir emin olun.

Nasıl yapacaklar, ne kadar ileri gidebilecekler tam olarak bilemiyoruz. Tek şansımız vurgunun tarihini ve aşağı yukarı hedefini biliyor olmamız. Pazar günü sandık başında bekleyin gelecektir Dalton Çetesi… Operasyonun adı ‘Son Vurgun’ çünkü!

Unutmayın bu kasabada Daltonlar nicedir Şerif yıldızının koruması altındalar ve Redkitler de hapiste ama Allah büyük ve kerimdir…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin