Şirinlikle olmaz!

YORUM | LEVENT KENEZ

Rüzgara kapılıp sanki seçim seçimmiş gibi yapalım bakalım.

CHP yerel seçimlerde sevgi temasını kullanarak Erdoğan’ın ortamı germesine ortak olmayacakmış. İstanbul adayı İmamoğlu’nun önceki İstanbul başkanlarını ziyaret etmesi ve bu çerçevede Erdoğan’dan da randevu talep etmesi gibi nezaketler devam edecek anlaşılan.

CHP yerel seçim startını böyle verdi de AKP’nin ilk hamlesi ne oldu? Meclis başkanı olan zat aday gösterildi ve Binali Yıldırım anayasaya aykırı olarak istifa etmeyerek adaylığını sürdürüyor. Kulislere göre YSK’nın kesin aday listelerini ilan edeceği 3 Mart’ta istifa edecekmiş ve böylece yeni meclis başkanı seçimi, yerel seçim tarihi olan 31 Mart sonrasına kalacakmış. Yani böylelikle Binali Yıldırım seçilemezse tekrar başkanlığa devam edebilecek. Şimdi istifa etse başka birisini meclis başkanı yapacaklar, 2-3 ay sonra Binali Yıldırım geri geldi hadi bakalım istifa et emanetçi formülünü istemiyorlar. Sanki yapsalar biri engel olabilecekmiş gibi. Sanki yapsalar bunu kafaya takacak onurlu biri çıkacak gibi. Sanki yapmamışlar gibi. Madem bu kadar isteksiz gidiyorsun aday olma arkadaş o zaman. Nasıl olsa İzmir’de başkan seçilemeyecektin sırf oyları yükseltmek için gittin, bu sefer yapma. Yok öyle bir şey olamaz tabii ki. Suç ortaklığı hayırı kaldırmaz. İzmir demişken Binali Yıldırım’ın İzmir adaylığı açıklandıktan 10 gün sonra yapılan kabine revizyonunda başkan adayı olduğu için bakanlıktan çıkarılmıştı.  Hem bakanlık hem de İzmir adaylığını beraber sürdüremeyeceği bir ülkeymiş Türkiye o zamanlar demek ki. Bugün olsa ona da gerek kalmazdı herhalde.

Şimdi CHP’nin şirinliklerine dönersek

Nezaket göstermek, kutuplaştırmanın tarafı olmamak falan güzel şeyler. Keşke bu güzel şeyleri çok eskiden zamanında yapsaydınız da bu kadar bagajla dolaşmasaydınız. Ama o zaman yapmamakla ne kadar hata ettiyseniz şimdi yersiz şirinliklerle de başka bir hata içerisinde CHP.

Daha birinci gün Ekrem İmamoğlu’nun soyadından başlayan kişisel sataşma giderek şiddetleniyor. Arkadaşlarının sosyal medya paylaşımları bile çıkartılıyor. AKP şimdiden Google ve sosyal medya aramalarında kendisi aleyhine dosyaları hazırladı bile.

Bunlar daha başlangıç, kocası domuz eti yiyen CHP İstanbul il başkanı var sırada. Erdoğan siyasetinde hiçbir seviye olmadığı için meydanlarda yine en iğrenç bel altı sataşlamalara tanık olacağız. Kimene kimin ne yediğinden olayı da boş. Erdoğan’ın oyunu almaya çalıştığı kesimde karşılığı varsa olay bitmiştir. Şimdi Binali Yıldırım’ın tosuncuklarının elde kadeh kumar masasındaki görüntüleri, Malta ve dünyanın birçok yerinde çaldıkları paraları nasıl sakladıkları, havuzdaki şirketlerden tahsilatın bir kısmını Binali Yıldırım’ın yaptığı gibi şeylerin ne kadar işlevsiz kaldığı ile bir kez daha yüzleşeceğiz.

Diğer bir husus, PKK ile işbirliği… Zaten her konuşmada söyleniyor giderek artacak dozu çünkü İstanbul’u kaybetmemek için HDP oyları CHP’ye gitmemeli.  Güneydoğu’da HDP oylarını almak için sabah akşam devlet imkanları ile çalışacak ama HDP oyunu almak isteyen CHP’ye PKK ile işbirliği yapıyor diyecek. CHP’nin cesareti olmadığı için de bu sopayı yiyecek. Genç başkan adayı “HDP için özel çalışmaya gerek yok, farklı bir şey istemiyorlar ki, insana saygı, eşit haklar” ifadesini kesip biçip “HDP için özel bir çalışmaya gerek yok” diye yayanların AKP trolleri olması, gaza gelenlerin okumuş yazmış Kürtler olması da hiç de şaşırtıcı gelmiyor değil mi?

Kadir Topbaş Beyoğlu belediye başkanı değil miydi?

CHP, Sarıgül ve Kılıçdaroğlu gibi tanınan aday yerine profil olarak düşük bir aday gösterdi. Karşısında neredeyse 20 yıldır ülkenin gündeminde, başbakanlık yapmış biri olduğunu düşünürsek yarışa dezavantajlı başladığını kabul etmek gerekir. Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün, Topbaş’ı yenemediğini düşünürsek bu kez başka bir alternatif denemek belki CHP için bir umut olur.  İmamoğlu’nu kastederek Erdoğan diyor ki “Başka ilçeden aday kaydırmadık, buraya dikkat” Çok komik kuyruğuna teneke bağlanarak hain siyasetçiler mezarlığına defnedilen Kadir Topbaş büyükşehir belediye başkanlığından önce Beyoğlu belediye başkanı değil miydi?

Bir de hepimizi ilgilendiren bir şey var: Seçim varmış havasına girmek. Devletin bütün imkanlarını kullanan, sadece kendilerine yer veren medyada istediği şeyleri tartıştıran parti devletinin önceki seçimlerdeki gibi sandıklarla oynamayacağını sanan var mı? Referandumda İstanbul’da hayır oyu çıkarken cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın kazanması bir şeyler anlatmıyor mu? Geçen seçimde Ankara’yı Mansur Yavaş kazandığı anda fişi çekip sistemi dondurmalarını yine yapmazlar mı sanıyorsunuz? Ben bu sebeplerden dolayı İstanbul’u kaybedeceğini sanmıyorum. Ama velev ki bir kaç süpriz oldu, belediyelerle geldiler yine belediyelerle gidecek gazına hiç gerek yok. O günlerde değiliz artık. Diktatör var ve kendisine layık bir şekilde gidecek.

Sözün özü muhalefetin şirinlikler yapıp nezaketle bir sonuç alınmayacağını görmesi lazım. Yoksa İstanbul’u beton yığına çeviren, bütün Türkiye’yi bir Tokiland haine getiren, yeşil adına bir şey bırakmayan, bütün belediyelerdeki ihale havuzları ayyuka çıkan bir parti ile yerel seçim muhabbeti yapamazsınız.

Mesela Binali Yıldırım istifa etmiyorsa ya adayını çek ya da meclisten çekil somut bir tepki ver gibi fantastik şeyler söylemek istiyorum ama sonra Kılıçdaroğlu, Akşener, CHP ve İYİ Parti  gerçeğini düşününce gülüyorum kendime.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin