İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeniden görülen Ergenekon davasında 235 sanık hakkında ‘silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve üye olmak’ suçlarından beraat kararı vermesinin ardından yeni bir gelişme yaşandı.
Cumhuriyet Savcısı , mahkemeye yazı yazarak ‘müddeti muhafaza talebi’nde bulundu. Savcı Hacısalihoğlu, “Usul ve yasaya aykırı hususları içermesi nedeniyle, yukarıda zikredilen kararın bozulması için temyiz yoluna gidilecektir. Temyiz layihamızı hazırlamak üzere, gerekçeli kararın Başsavcılığımıza tebliği kamu adına talep olunur” ifadelerini kullandı.
Oda Tv Editörü Sami Menteş’in haberine göre, savcının bu adımı Ergenekon cenahında endişeye yol açtı. Davada yargılanan sanıkların avukatları ile görüşen Menteş, “Dava demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam etsin mi isteniyor?” sorusunun tartışıldığını aktardı.
Menteş’in yazısının ilgili bölümü özetle şöyle:
Avukat Serkan Günel, savcının talebine ihtiyatlı yaklaşmaktan yana olduğunu söyledi. Günel, “Gerekçeli karar ve savcılığın gerekçeli itirazını görmeden bir yorum yapmak yanlış olur” dedi.
Günel, endişesini ise şöyle dile getirdi: “Ancak davanın 2014 sonrası yeniden görülmeye başlandığı tarihten beri birçok duruşma bitirilebilecekken bitmemesi, savcılığın bu itirazı ile beraber düşünüldüğünde acaba bir yerde bu dava Demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam etsin mi isteniyor sorusunu akla getiriyor.”
Ergenekon davasının bir diğer avukatı Hüseyin Ersöz ise savcının usuli bir temyiz başvurusu yapacağını düşünüyor. Ersöz, bu hamlenin bazı şüpheleri de beraberinde getirdiğini belirterek şunları kaydetti:
“Ergenekon davasında mahkemenin vermiş olduğu beraat kararlarını savcının temyiz etmesi birçok ağır ceza mahkemesindeki yargılamada karar sonrasında savcılığın yapmış olduğu usuli temyiz işlemlerini anımsatmaktadır. Ancak bununla birlikte söz konusu yargılama sürecinin çok uzun süredir devam etmesi ve bu yargılama sürecinin sosyal ve siyasi bir takım geri planlarının bulunması bu noktada tabi ki bir takım şüpheleri beraberinde getirebilir.
Ancak, ben bu olaya usuli bir temyiz dilekçesi sunulması boyutuyla bakıyorum. Bunun ötesinde başka bir anlam yüklemiyorum. Ancak bu yargılama süreçlerinin ifade ettiğim gibi sosyal ve siyasi bir takım geri planlarının bulunması sebebiyle en azından böyle bir müdahalenin ve böyle bir etkinin söz konusu olmadığını da ümit etmek istiyorum.
