Saman ithal eden Türkiye

ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

İğneden ipliğe vergi zammını ihtiva eden torbayı mazur göstermek için yalan üstüne yalan söylüyorlar. Vatandaşın sırtına yüklenecek asgarî 28 milyar liralık torbanın izahatı da hazır.

Savunma Sanayii’ne para lazımmış, millî tankımızı yapmışız, kendi imalatımız savaş uçakları semada gövde gösterisi yapıyormuş… -Mış -mış da -mış -mış…

Yabancılarla lisans anlaşması imzalamadan değil savaş uçağı traktör bile imal edemediğimiz ortada iken halkın hissiyatını kuyruklu yalanlarla istismar etmenin ahlakî bir tarafı olabilir mi?

15 senelik Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında savunma sanayiinde daha evvelki iktidarlara nazaran yerli katkı payı namına yapılanlar çıkarılan gürültü kadar değil maalesef. Her seçimden evvel tedavüle sürülen millî ve yerli yalanları bu defa Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne (MTV) yapılacak yüzde 40 zamla özdeşleşen Vergi Paketi’ni unutturmak için kullanıyorlar.

KIRMIZI ET, CANLI HAYVAN, DERKEN SAMAN İTHAL EDİYORUZ

Türkiye’nin iktisadî bakımdan ne kadar dışa bağımlı hale geldiğini göstermek için çok uzağa gitmeye lüzum yok. Eğitim kalitesinde OECD’ye üye devletler arasında sondan 4. olduğumuz halde bütün dünyanın bizi kıskandığına bizden gayrı kimse inanmaz.

Savunma sanayii ya da nano teknolojik mevzulara gelinceye kadar ziraatta, hayvancılıktaki perişan halimiz her şeyi hülasa ediyor aslında. Her sene 700 bin civarında canlı hayvan ithal eden, aşırı talep yüzünden Arjantin, Brezilya, Şili, Macaristan ve Avusturya’da hayvan fiyatlarını yükselten Türkiye hayvanlara yem olarak vereceği samanı bile bulamıyor.

YENİ TÜRKİYE’DE MANŞET HABER: SAMANLAR KENTE GİRİŞ YAPTI

Samanın ithalatı bile artık başlı başına bir heyecan vesilesi oldu. Bulgaristan’dan ithal edilen samanları taşıyan gemi İzmir Alsancak Limanı’na yanaştığında İzmir ve havalisindeki besiciler bayram ilan etti. Yerel gazeteler bu şenliği şu başlıklarla duyurdu: “Samanlar, İzmir Alsancak Limanı’ndan şehre giriş yaptı.”

İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Kocaağa düne kadar parasıyla bile saman bulamayan üyelerinin derdine derman oldukları için duyduğu memnuniyeti anlata anlata bitirememiş:

“Üyelerimizin mağdur olmasından üzüntü duyuyorduk. Üyelerimize kaliteli ve ihtiyaçlarını karşılayacak miktardaki samanı piyasanın altında fiyatlarla getirmek boynumuzun borcu. Üyelerimiz tüccarların eline bakmaktan bıktı. Biz de önce kendi üyelerimizin, sonra İzmir içi üreticilerinin, en son da Ege Bölgesinde saman talebi olanların taleplerini elimizden geldiğince karşılamaya çalışacağız. İkinci parti samanımız da önümüzdeki günlerde İzmir’de olacak.”

Saman ithal etmek hayaldi, AKP iktidarında hakikat oldu.

SAPLA SAMANI BİLE KARIŞTIRMAKTAN ACİZSENİZ

İşin temelinde yoksanız şu suallere makul cevap veremezsiniz: Et fiyatları niye düşmüyor? Dünyanın en pahalı kırmızı eti niye Türkiye’de?

Daha sapla samanı bile birbirine karıştırmaktan acizseniz, ithalata bağımlıysanız günü birlik kararlarla et fiyatlarını düşüremezsiniz. Et ve Süt Kurumu (ESK) birilerinin cebini şişirmekten başka işe yaramaz. İthalat kolaycılığına tevessül edene kadar besiciyi köyünde tutmanın yollarını arasaydınız daha fazla netice elde edebilirdiniz.

EVVELA SAMİMİ BİR MUHASEBE

Türkiye’nin çare bekleyen yığınla meselesi var. Bütün bunların üstesinden gelebilmek için evvela samimi bir muhasebeye muhtacız. Boyumuzdan büyük sözlerin ekonomi gemisini yürütmediği, vatandaşın derdine derman olmadığı ortada.

Kırmızı et (hayvanların nerede ve hangi şartlarda kesildiği bile meçhul!) ithalatı AKP’ye yakın isimlerin servetine servet katmak için adeta bir manivela olarak kullanılıyor. Kimsenin çiftçiyi, vatandaşı düşündüğü yok.

Saman ithalatı sadece bir misal. Türkiye’nin içten içe nasıl tükendiğini, nasıl yanıp kül olduğunu gösteren çarpıcı bir misal…

Bulgaristan’dan getirilen samanlar, Alsancak Limanı’ndan şehrimize giriş yaptı, gözümüz aydın…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin