Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Olağanüstü Hal’in Türkiye’deki basın özgürlüğüne etkisiyle ilgili 15 sayfalık bir rapor hazırladı. Örgüt, 15 Temmuz’dan bu yana gazetecilere baskının “hiç olmadığı kadar büyük boyuta ulaştığına” dikkat çekti.
Rapor hakkında DW’ye ön bilgi veren Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Almanya sorumlusu Christian Mihr, 15 Temmuz’daki darbe girişiminden bu yana yaklaşık 100 gazetecinin cezaevine konulduğunu, 100 gazete, dergi, televizyon ya da radyo kanalının kapatıldığını, birçok gazetecinin pasaportunun iptal edildiğini hatırlattı.
Medya kurumlarına yönelik kapatmalar, gazetecilere yönelik baskılar, toplu tutuklamaların yer aldığı raporda; “Türkiye’de gazetecilere yönelik baskının hiç olmadığı kadar büyük bir boyuta ulaştığı” vurgusu yeraldı.
OHAL’le birlikte basın özgürlüğünün şimdiden ağır darbe aldığını belirten Mihr, OHAL’in uzatılmaması çağrısını yaparken, Türkiye’de gazetecilerin darbe girişimi öncesinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin ‘giderek artan otoriter çizgisi nedeniyle’ sıkıntı yaşadığını hatırlattı. Mihr, “Olağanüstü Hal bu gelişmeyi inanılmaz biçimde hızlandırdı. OHAL, Türkiye’de şimdiden ağır zarara yol açtı ” dedi.
Raporda; Sınır Tanımayan Gazeteciler, 20 Ekim’de süresi dolacak OHAL çerçevesinde çıkartılan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olan kanun hükmünde kararnamelerin geri alınmasını talep etti.
Örgüt ayrıca gazetecilerin pasaport ya da basın kartlarının iptal edilmesi ya da ellerinden alınması gibi uygulamaların da geri alınmasını talep etti.
OHAL çerçevesinde ilk gün 330 gazetecinin basın kartı iptal edilmiş, ardından bu katlanarak devam etmişti.
Rapor önümüzdeki günlerde Fransızca, İngilizce ve Türkçe olarak üç dilde yayınlanacak.
RFS’NİN TÜRKİYE SORUMLUSU DA TUTUKLANMIŞTI
Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma amacıyla 3 Mayıs’ta başlatılan nöbetçi yayın yönetmenliği kampanyasına katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu geçtiğimiz aylarda Şebnem Korur Fincancı’yla birlikte tutuklanan isimlerdendi. Önderoğlu pek çok gazeteci gibi “terör örgütü propagandası” yapmak gerekçesiyle cezaevine gönderilmişti.
