Reyhanlı saldırısının planlayıcılarından Yusuf Nazik Türkiye’ye getirildi

MİT’in, Suriye’nin Lazkiye kentinde düzenlediği operasyon kapsamında 53 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Yusuf Nazik’i Türkiye’ye getirdiği açıklandı. Suçlamaları kabul ettiği belirtilen Nazik, “Türkiye devletinden kaçamadım, pişmanım”, “Türk devleti bize sahip çıkar” dedi. Türkiye’ye getirildikten sonra sorguya alınan Nazik, daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Nazik’in ön sorgusunda, Suriye istihbarat birimlerinden aldığı talimatla Türkiye’de eylem arayışına girerek alternatif eylem yerlerine yönelik keşif çalışması yaptığını, patlayıcıların Suriye’den Türkiye’ye intikalini sağladığını, iki transit tipi araç temin ederek patlayıcıların araçlara yerleştirilmesini organize ettiğini ileri sürdüğü öğrenildi. Sorgusunda Antakya doğumlu olduğunu aktararak ailesi hakkında bilgi veren Nazik, Reyhanlı’daki bombalı saldırıyı arkadaşlarıyla düzenlediklerini söyledi.

AA: OPERASYON YERLİ VE MİLLİ

Anadolu Ajansı’nın (AA) abonelerine servis ettiği haberde, söz konusu operasyonun yerli ve milli olduğu ısrarla vurguladı. “Paketlenip Türkiye’ye getirildi, sorguda suçunu itiraf etti” ifadesiyle anons edilen haberde, “Yabancı herhangi bir devletten istihbari ya da lojistik desteğin alınmadığı operasyonda, tespit, izleme, operasyon ve nakil aşamaları tamamen MİT Başkanlığı unsurlarınca gerçekleştirildi” denmesi ise dikkat çekti.

GERÇEK SORUMLULAR YARGILANDI MI?

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te patlatılan iki bombalı araçla 52 kişinin hayatını kaybettiği, 155 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili 33 sanığın yargılandığı ana dava 23 Şubat 2018’te sonuçlanmıştı. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, dokuz sanığa 53’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 4 bin 32’şer yıl hapis cezası verdi. Aralarında Mihraç Ural’ın da bulunduğu sekiz firari sanığın dosyaları ise ayrıldı.

Hiçbir zaman davada sanık olmadı: Kritik isim Heysem Topalca

Niğde’deki IŞİD davasının iddianamesine göre, “Adana’da roket başlıkları ile birlikte yakalanan, El Kaide ve El Nusra’ya sürekli mühimmat temin eden, Reyhanlı’da patlama günü postanenin ve Belediyenin önüne beyaz renkli aracın bırakılmasını sağlayan kişi” olan ve Cilvegözü Sınır Kapısındaki patlamayla ilgili açılan davada sanık olan Heysem Topalca, Reyhanlı davasında sanık değil. Ancak Reyhanlı davasının birçok duruşmasında sanıklar onun ismini saldırının sorumluları arasında andı.

Hem Ankara 10 Ekim saldırısı davası hem de Reyhanlı davalarının müdahil avukatlarından Sevinç Hocaoğulları’nın o dönem Bianet’e yaptığı açıklamaya göre, Reyhanlı, “bombaların araca kimin tarafından yükleneceği dahi bilinirken gerçekleşen bir katliamdı.”

Saldırıyla ilgili ikinci ihbarın, saldırıdan bir gün önce Emniyet Müdürlüğüne geldiğini ifade eden Hocaoğulları, “Yargı, hem soruşturma hem yargılama aşamasında kamu görevlilerinin sorumluluğunun araştırılmaması çabasındaydı. İki dava açıldı ama Emniyet mensuplarının ve istihbaratın sorumluluğunu, görevi ihmalle sınırlamak mümkün değil. Saldırganların bomba düzeneğini Suriye’den ne zaman, hangi sınır kapısından geçireceğine dair ayrıntılı istihbarat vardı” demişti.

Reyhanlı ana davası iddianamesini o dönem savcı olan, şimdi ise MİT TIR’ları davasının tutuklu sanığı olan Özcan Şişman hazırlamıştı. Şişman’ın tanık olarak dinlenmesi talebi ise mahkemece reddedildi. Şişman, HSYK raporunda “ihbarı değerlendirip saldırıyı önlememekle” suçlanıyordu. Yargılandığı MİT TIR’ları davasında da Reyhanlı davasıyla ilgili açıklama yapmasına rağmen mahkeme, Reyhanlı davasında tanıklık etmesini istemedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin