Referanduma bir kala nereden çıktı bu kriz! [Haber-Analiz: Semih Ardıç]

Kadir Has Üniversitesi’nin açıkladığı son kamuoyu yoklaması Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Saray cenahı için hesapta olmayan bir gelişme. 100 kişiden 71’i “Türkiye’de ekonomik kriz var.” demiş.

Referandum yolunu açan MHP başta olmak üzere, CHP ve HDP’li seçmenin yüzde 80 civarında kriz tespitine iştirak etmesi bir yana AKP seçmeninin yüzde 60’ı da aynı kanaatte olduğunu belirtmiş. Kendi tabanı bile krizi tescil etmiş. Referandum müttefiklerinin seçmen kitlesi partileri ile aynı kanaatte değil. Bu da yetmezmiş gibi yüzde 57’lik kesim başkanlık sistemine karşı çıkmış.

Halkın pakete ‘başım gözüm üstüne’ diyeceğine kendilerini kilitlemişlerdi. AKP için evdeki hesapta olmayan bir gelişme bu. Bir reyi bile feda etmek istemeyen AKP’nin halkı referandumda ‘evet’e ikna etmesi kolay olmayacak. Son anket, AKP ve MHP seçmeni içinden de ‘hayır’ diyenler olacağını gösteriyor.

Baskı ortamında kimsenin dile getiremediği o acı hakikati ‘anket’ disiplini ve gizliliğinden cesaret alıp hissiyatını berrak biçimde ifade edenler, MHP destekli paketi nisanda oylarken benzer bir tavır sergilemesi halinde Recep Tayyip Erdoğan en kuvvetli olduğunu zannettiği devirde hüsrana uğrayabilir.

REFERANDUM EL FRENİ OLABİLİR

Sokağın nabzı algı ustası AKP adına çok şaşırtıcı. Meclis çoğunluğuna yaslanıp akşam düşündüğünü sabah tahakkuk ettirecek konfora sahip bir iktidarın rahatını kaçıracak kadar sert bir mesaj. Hızla giden bir araba ani ve sert fren yaptığında yolda nasıl lastik izi kalıyorsa bu anket de hükümet, AKP grubu içinde, hatta siyaset tarihimizde iz bırakacak gelişmelerin arifesinde olduğumuzun habercisi.

AKP’nin sert frenin verdiği mesajı anlamaya ve vitesi küçültmeye niyeti yok. Referanduma kadar tam gaz gidilirse sandık el freni vazifesi görebilir. Genel seçimde yüzde 49 ile tek başına iktidarın anahtarını verirken halk oylamasında aynı netice net bir mağlubiyettir.

Krizin varlığının kabul edilmesi ve sokakta dillendirilmesinin partileri sandıkta nasıl hezimete uğrattığını en iyi AKP bilir. 3 Kasım 2002 seçimi, 2001 krizinin faturası o dönemin koalisyon hükümetini teşkil eden üç partiye çıkarılmış ve Demokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) sandığa gömülünce AKP yüzde 34,3 ile 550 sandalyeli Meclis’te 363 sandalyeye sahip olmuştu.

BASKI VE SANSÜRE RAĞMEN KRİZ VAR DİYEBİLMEK

AKP’yi iktidara taşıyan kriz iklimi şimdi nevi şahsına münhasır bir tarzda mevcut. Krizin çarelerine odaklanmak yerine TBMM’de tekme tokat göğüs göğse mücadele ederek varını yoğunu devleti Erdoğan’a bağlayacak pakete teksif eden AKP niyetinin aksi ile tokat yiyebileceği ihtimalini hafife almamalı. Nitekim halının altına süpürülenleri vatandaş farkında. Hatta AKP seçmeni bile ‘artık krize girdik’ mesajı veriyor.

Günlük gazetelerin tamamına yakını ‘iktidarın sesi’ oldu. Kalemini o çizginin dışına milim kaydıran hapsi boyladı. Katiller, hırsızlar ve kalpazanlar afla tahliye edilirken gazeteciler terör örgütü üyesi ilan edildi. Böylece dışarıdakilere ‘ayağınızı denk alın’ mesajı verildi.

Onlarca televizyon kanalı Saray’dan muhtar meclisini naklen yayınlayarak tek taraflı enformasyonun antenlerine dönüştü. Sosyal medyanın da dâhil edildiği ağır sansür atmosferinde kimse sesini çıkaramıyor. Reis-i Cumhur’un Saray’dan irat ettiği nutuk mahkemeler nezdinde ‘muaccel talimat’ muamelesi görüyor.

İşte bütün bu hukuk cinayetlerinin sebebiyet verdiği korku ve sinmişliğe, demokrasiye vurulan sivil vesayet prangasına ve medyanın dut yemiş bülbüle dönmüş perişan haline rağmen halk acı hakikati ifade etti: Ekonomik krizdeyiz.

Benzin 6 TL’nin, motorin 5 TL’nin eşiğinde. Zamsız geçen gün yok. Enflasyon çift haneye çıkıyor. Kapanan iş yeri sayısı yüzde 61 arttı. Turizm yarı yarıya küçüldü. Reel sektör bir senede en az 80 milyar dolar dış borç ödeyecek.

Bir senede 500 bin kişinin daha kaydolması ile işsiz ordusundaki nefer sayısı 3 milyon 750 bine çıktı. Kaç memleketin nüfusuna denk ya da fevkinde bir nüfusun beş parasız kalmasından ve istikbale dâir ümit taşımamasından AKP de payına düşeni alacak, almalı.

Doları dış mihrakların artırdığını, Reina saldırısını ABD’nin planladığını söyleyerek birkaç günü kurtarabilirsiniz. Merkez Bankası’na baskı yaparak faizleri artırmadan faizlerin artırmasını isteyebilirsiniz. Şirketlere el koyabilirsiniz. İstihdamı sırtlayan, vergi rekortmeni Boydak, Koza İpek, Alfemo, Naksan, Dumankaya, Alfemo gibi devasa grupları sudan bahanelerle TMSF’ye devredebilirsiniz.

DİLEDİĞİNİZİ YAPABİLİRSİNİZ, BİR ŞARTLA

Gerekçesiz daha nice adımla serbest piyasayı, mülkiyet hakkı ve teşebbüs hürriyetini ilga edebilirsiniz. Fren ve denge sisteminin demokrasinin kaza yapmasına mani olduğuna inanmayan bir iktidarsanız bunların hepsine imza atabilirsiniz. Amma velâkin atılan her imzanın mesuliyeti olduğunu hatırdan çıkarırsanız bir gün gelir o imzanızın izahını yapmak mecburiyetinde kalabilirsiniz.

Bu aydan itibaren açıklanacak her veride ağır kriz izleri görülecek, balatadan gelen yanık kokuları hissedilecek. Krizi kamufle etmek için açılacak köprü ve tünel de kalmadı. Açılsa da halk 5 dolar+KDV, 45 dolar+KDV tarifeleri ile yandaş işadamlarını zengin etmek istemiyor. Feribotu tercih ediyor ya da etraftan dolanıyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Davos’ta Türkiye ekonomisinin ahvalini anlatırken ‘piyasalar toz duman’ ifadelerini kullandığına göre hükümet de artık başarısızlığını itiraf etmeye başladı.

Kadir Has Üniversitesi’nin ‘Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’ (2016) ekonomik krizin halkın en önemli meselesi haline geldiğini gözler önüne sermiştir. Bu da demek oluyor ki TOBB, TİM, TÜSİAD, MÜSİAD, İTO, İSO ve ASO gibi kuruluşların başka bir gezegende yaşıyor gibi ‘kriz’ kelimesini ağızlarına dahi almaması ekonomiyi kasıp kavuran krizi yok etmeye yetmiyor.

Hakikatlerin böyle ortaya çıkma gibi kötü huyları vardır!

Ekonomik kriz emareleri fazlasıyla mevcuttu. Sadece korkudan ismi konulamıyordu. Anket vesilesi ile halkın ilan ettiği ekonomik kriz referandumdan çıkacak neticeye de tesir edecek.

anket 2 anket 1

Siyasî Görüşe Göre Türkiye’de Ekonomik Kriz

Siyasî Görüş    Evet, vardır (%) Hayır, yoktur (%) Fikrim Yok (%) Baz

Muhafazakâr    72,1        22,1            5,8        226

Dindar              56,6        38,9            4,5        221

Cumhuriyetçi/    90,4        5,7            3,9        157

Kemalist

 

Siyasî Partiye Göre Türkiye’de Ekonomik Kriz

Siyasî Görüş    Evet, vardır (%) Hayır, yoktur (%) Fikrim Yok (%) Baz

AKP        60,2            33,6        6,2    450

CHP        91,6            6,1        2,3    214

MHP        80,9            16,4        2,7    110

HDP        86,9            4,9        8,2    61

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin