Premier Lig yıldızlaştırdı, La Liga kaptı

HABER-İNCELEME | HASAN CÜCÜK

Avrupa’nın bir numaralı ligi olarak İngiltere Premier Lig gösteriliyor. Bunun belirli sebepleri var. Mesela 1992’de start alan bu ligde top koşturmak için milli takım forması giyiyor olmanız gerekir. Böyle olunca da futbolcu kalitesi üst düzey oluyor. Ancak Premier Lig’de parladıktan sonra bir durak daha var. Özellikle Barcelona ve Real Madrid, Premier Lig’de yıldızlaşmış oyuncuları yüksek bonservis ücretleriyle transfer ediyor. Bunun son örneği, Liverpool’dan Barcelona’ya giden Philippe Coutinho oldu.

STEVE MCMANAMAN (Liverpool – Real Madrid, 1999): Liverpool alt yapısından yetişen Steve McManaman, 9 yıl formasını giydiği takımından ayrılarak 1999’da Real Madrid’e transfer oldu. Premier Lig’den Real Madrid’e gelen ilk oyuncu olarak tarihe geçen McManaman, İspanyol kulübünün formasını 4 yıl boyunca başarıyla terletti.

DAVID BECKHAM (Manchester United – Real Madrid, 2003): Alex Ferguson’un prenslerinden olan David Beckham, 2000’li yılların başında oluşturulmaya başlayan Los Galacticos’un yeni halkası olarak 2003’te Real Madrid’e katıldı. Beckham oynadığı futboldan ziyade sansasyonel yaşamıyla magazin sayfalarından düşmeyen bir isim hâline geldi. 4 yıl kaldığı Real Madrid’e ekonomik olarak çok ciddi katkı yaptı.

MICHAEL OWEN (Liverpool – Real Madrid, 2004): Ada futbolunun harika çocuğu olarak sivrilen Michael Owen hızı ve tekniğiyle mevkiinin en iyilerden biriydi. 2003’te Manchester United’ın yıldızı Beckham’ı kadrosuna katan Real Madrid, bir yıl sonra bu kez Liverpool’un starını takıma kazandırdı. Ancak Owen’in İspanya serüveni tam bir kâbus oldu. Yaşadığı sakatlıklardan dolayı pek verimli olamadı. Bir yıl sonra yeniden Premier Lige döndü.

RUUD VAN NISTELROOY (Manchester United – Real Madrid, 2006): York ve Cole sonrası Manchester United’ın gol yükünü çeken Hollandalı Nistelrooy, 5 yıl formasını giydiği İngiliz kulübüne veda ederek 2006’da 14 milyon Euro karşılığında Real Madrid’e transfer oldu. ManU ile 150 maçta 95 gol atan Nistelrooy’un İspanya yılları Ada dönemini arattı. 4 yıl top koşturduğu Real Madrid’de 68 maçta forma giyip 46 gol attı.

THIERRY HENRY (Arsenal – Barcelona, 2007): Arsenal formasını 8 sezon giyip, Ada’ya damgasını vuran Thierry Henry bir türlü hasretine son veremediği Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmak için 2007’de Barcelona’ya gitti. Henry, Ronaldinho ve Messi ile forvet hattında mükemmel bir uyum sağlarken yıllarca hasretini çektiği Şampiyonlar Ligi kupasını 2008’de kazandı. 3 yıl kaldığı Barcelona’da 7 kupa sevinci yaşadı. Henry ile birlikte Arsenal’den yıldız oyuncuların kaçışı da başlamış oldu.

CRISTIANO RONALDO (Manchester United – Real Madrid, 2009): Premier Lig’in kaçırdığı en önemli yıldızlardan biri oldu. David Beckham’ın boşluğunu doldurmak için Ferguson’un Manchester United’a kazandırdığı Ronaldo kısa sürede Ada’ya damgasını vurdu. Barcelona hegemonyasını yıkmak için kolları sıvayan Real Madrid yönetimi 2009’da 94 milyon Euro ödeyerek Ronaldo’yu kadrosuna kattı. Premier Lig’e, oynadığı futbol ve attığı gollerle dünyanın en iyi futbolcularından biri olan Ronaldo ayarında henüz bir futbolcu gelmedi.

LUKA MODRIC (Tottenham – Real Madrid, 2012): 2009’da Ronaldo’yu kadrosuna katarak forvet hattını güçlendiren Real Madrid, orta sahada Xavi-İniesta ikilisinin yakaladığı oyun kurma becerisine sahip, oyun zekâsıyla öne çıkan bir oyuncu arayışına girdi. 2012’de Tottenham’dan transfer edilen Luca Modric, 30 milyon Euro bonservis bedelinin karşılığında son 5 yılda Real Madrid’in ataklarını yönlendiren isim oldu.

GARETH BALE (Tottenham – Real Madrid, 2013): Real Madrid, Modric’i aldıktan bir yıl sonra bu kez Tottenham’ın kapısını Gareth Bale için çaldı. Tottenham dirense de transferin son günlerinde Galli yıldızını 101 milyon Euro’luk rekor teklif karşısında elinde tutamadı. Modric ile yüzü gülen Real Madrid aradan geçen 4 yıla rağmen Bale’den istediği verimi alamadı. Sık sık sakatlanan yıldız oyuncu, Ada günlerinden çok uzak bir performans sergiledi.

LUIS SUAREZ (Liverpool – Barcelona, 2014): Barcelona uzun yıllar aradığı forvetini 2014’te Liverpool’da buldu. İngiliz kulübüyle gol yollarında oldukça etkili olan Suarez, Messi ile birlikte Barcelona’nın en önemli gol silahı hâline geldi. Zaman zaman hırsına yenilse de modern futbolun gördüğü en iyi santraforlardan biri olarak İspanyol kulübünde attığı goller ve futboluyla resital sunmaya devam ediyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin