HASAN CÜCÜK
Rusya’da 14 Haziran’da başlayan futbol şöleni bugün oynanacak Fransa–Hırvatistan finaliyle perde indirecek. Dünyanın futbolda bir numarasını öğrenmek için artık saatler kaldı. Ya Fransa ya da Hırvatistan kupayı kaldıracak. Fransa geleneğin, Hırvatistan ise Peri Masalı’nın kahramanı olmak için ter dökecek.
Moskova’daki Luzhniki Stadı’nda saatler 18:00’i gösterdiğinde Arjantinli hakem Nestor Pitana’nın düdüğüyle final maçı start alacak. Kadro yapısını dikkate aldığımızda finalin favorisi Fransa bir adım öne çıkıyor. Aklın Fransa demesine rağmen gönüllerin Hırvatistan dediği bir final izleyeceğiz.
1930’da başlayan Dünya Kupası serüveninde Uruguay’ın iki kez şampiyonluğu dışında genelde futbolun hakim ülkeleri kupayı kazandı. Bir anlamda Dünya Kupası sürprizlere açık olmayan bir turnuva oldu. Bugünün finalistlerinden biri olan Fransa tarihinde ilk ve tek şampiyonluğuna 1998’de evinde ulaşmıştı. Ancak Fransa kupayı ilk kez kazanmasına rağmen 1984’te Avrupa şampiyonu olmuştu. Yine dünya çapında yıldızlar yetiştiren Avrupa’nın en iyi liglerinden birine sahip Fransa’nın Dünya Kupası’nı kazanması sıradışı bir gelişme olarak değerlendirilmemişti. 1998’de Dünya Kupası’nı kazananan Fransa Euro 2000’de Avrupa şampiyonu olarak iki yıl önceki başarısının tesadüfi olmadığını göstermişti.
Fransa 1998’de kupayı kazanırken takımın önemli oyuncuların biri Didier Deschamp’tı. 20 yıl önce oyuncu olarak tattığı başarıyı bu kez teknik adam olarak yaşamak istiyor. Fransa kupayı kazanırsa Didier Deschamps, Mario Zagallo ve Franz Beckenbauer’in ardından Dünya Kupası’nda hem futbolcu hem de teknik direktör olarak şampiyonluk yaşayan üçüncü isim olacak.
Hırvatistan’ın durumunu açıklamak için Dünya Kupası’ndan ziyade Avrupa şampiyonasına bakmak gerekiyor. 1992’de Danimarka, 2004’te Yunanistan Avrupa şampiyonu olarak tüm otoriteleri şaşkına çevirmişti. Danimarka, Euro 92’ye iç savaştan dolayı Yugoslovya’nın diskalifiye edilmesiyle son anda katılmıştı. ‘Plajdan gelip şampiyon oldular’ sözü Danimarka ile özdezleşmişti. Euro 2004’te benzer başarıya Yunanistan imza atıp, Avrupa’nın en büyüğü olmuştu. 2015’te Peri Masalı’nın bir başka kahramanı Premier Lig’de şampiyon olan Liecester City olmuştu. 132 yıllık tarihinde ilk kez şampiyon olan Liecester City, sıradışı bir başarının kahramanı olmuştu. Hırvatistan’ın final yürüyüşü akıllara bu başarıyı getirdi. Hırvatistan bugün kupayı kazanırsa Peri Masalı’nın yeni kahramanı olacak.
İki finalist arasında 20 yıl öncesinin bir hesabıda görülecek. Fransa’nın şampiyon olduğu 1998 Dünya Kupası’nda iki ekip yarı finalde karşılaşmıştı. Hırvatistan’ın öne geçtiği maçta Fransa defans yuncusu Lillian Thuram’ın ayağından bulduğu 2 golle adını finale yazdırmıştı. Final biletini kaybeden Hırvatistan, Hollanda’yı yenip dünya üçüncüsü olmuştu. Dünya Kupası finali, iki ülke A milli futbol takımları arasındaki rekabette 6. maç olacak. Rekabette Fransa’nın büyük üstünlüğü bulunuyor. Geride kalan 5 karşılaşmada Fransa 3 kez kazanırken, Hırvatistan galibiyetle tanışamadı. İki maç ise beraberlikle sona erdi. Fransa’nın 9 golüne, Hırvatlar 3 golle yanıt verebildi.
Fransa Mbappe, Pogba ve Griezmann gibi yıldızlarıyla Hırvatistan ortasahanın maestroları Modric ve Rakitic’le kupayı kovalayacak. İki takım da eksik bulunmuyor.
Muhtemel 11’ler
Fransa: Lloris; Pavard, Varane, Umtiti, Hernandez; Pogba, Kante; Mbappe, Griezmann, Matuidi; Giroud.
Hırvatistan: Subasic; Vrsaljko, Lovren, Vida, Strinic; Rakitic, Brozovic; Rebic, Modric, Perisic; Mandzukic.
