Paul Le Guen’in Bursa’sı sessiz sedasız yükseliyor!

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Türk futbolunun başkenti hep İstanbul’du. Anadolu daha futbolla tanışmadan İstanbul’da meşin yuvarlak hayli popülerdi. Ligimiz 1959’da start aldıktan sonra şampiyonluğun adresi de haliyle İstanbul takımları Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş olacaktı. 1976’da Trabzonspor’la şampiyonluk ilk kez İstanbul dışına çıktı. Karadeniz Fırtınası, 1976-84 arasında 6 şampiyonluk yaşadıktan sonra sessizliğe büründü. Anadolu, Trabzonspor dışında uzun süre şampiyon çıkaramadı.

Yine de Anadolu takımları Türk futboluna heyecan katmayı sürdürdü. Şampiyonluğa oynayan, zirveyi zorlayan takımlar çıktı. Samsunspor, Sakaryaspor, Kocelispor, Göztepe, Eskişehir ve Bursaspor gibi ekipler, futbol seyircisine zaman zaman ‘Acaba?’ dedirtmeyi başardı. Hatta Bursaspor, 2010’da büyük bir başarı hikâyesi yazarak şampiyonluğu elde etti ve tarihe geçti. Ancak Bursa’nın başarısı kalıcı olmadı. Şampiyon takım daha sonra sıradan bir görüntü verdi. Bu sezon ise Bursa’nın yeniden toparlanmaya başladığını görüyoruz ve bunda aslan payı Fransız hoca Paul Le Guen’e ait.

FRANSA’NIN YILDIZ OYUNCULARINDAN

Türkiye’ye gelen en kariyerli hocalardan birisi Paul Le Guen. Bursaspor’da olduğu için basının pek dikkatini çekmiyor. Hem futbolculuk hem de teknik adamlık kariyerinde önemli başarıla imza atmış bir isim.

1 Mart 1964 doğumlu Paul Le Guen, futbol kariyerini defans oyuncusu olarak tamamladı. Kariyerine şu anda Ligue 2’de olan Brest’te 1983’te başlayan Le Guen, 6 yıl bu takımın formasını giydi. 1989’da Nantes’a transfer olurken Brest formasıyla 154 maça çıkıp, 6 gol atmıştı. İstikrarını Nantes’ta de sürdüren Le Guen, 2 yılda 76 maçta sahaya çıkıp 1 gol attı.

Paul Le Guen, 1991’de bugün Fransa’nın bir numaralı takımı olan Paris Saint Germain’e (PSG) transfer oldu. 1998’e kadar giydiği bu formayla, 344 maçta sahaya çıkıp, 24 gol bulmuştu. Neredeyse her sezon tüm maçlarda formayı giymişti. Kariyerindeki ilk ve tek şampiyonluğunu 1993-94 sezonunda yaşarken, 1995-96’da Avrupa Kupa Galipleri kupasını kaldırdı. PSG ile 3 kez de Fransa kupasını kazandı. 17 maçta giydiği Fransa milli takımı formasıyla da 1 gol atmayı başardı.

HOCALIK KARİYERİ HIZLI BAŞLADI

Kramponlarını çıkarıp, hemen eşofmanlarını giyen Le Guen’in ilk çalıştırdığı takım Rennes olacaktı. 34 yaşındaki tecrübesiz bir isim olmasına rağmen Rennes’e oynattığı futbolla dikkatleri üzerine çekti. Rennes’de bir dönem Galatasaray formasını giyen Shabani Nonda ve El Hadji Diouf gibi genç yetenekleri keşfedip, futbol dünyasına kazandırdı.

Takvim yaprakları 2002’yi gösterdiğinde Paul Le Guen’in yolu Lyon ile kesişti. Lyon 2001-02 sezonunda tarihinde ilk kez Jacques Santini yönetiminde lig şampiyonluğuna ulaşmıştı. Santini, Lyon’u milli takımın başına geçmek için bıraktı. Le Guen, Lyon’un başına geçerken kafalarda oldukça fazla soru işareti vardı. 38 yaşında genç bir isim olmasının yanı sıra, Rennes’ten ayrıldıktan sonra 1 yıl kulüp çalıştırmamış olmaması önemli bir handikaptı.

LYON’LA TARİH YAZDI

O yıllarda Fransa liginde hangi takımın şampiyon olacağını sezon başından kestirmek güçtü. Her sezon farklı bir takım ligi zirvede bitirebiliyordu. 1994-2001 arasında tam 8 farklı şampiyon olmuştu. Lyon, 9 yılda şampiyon olan 9. farklı takımdı. Hiçbir takım bu sürede iki yıl üst üste şampiyon olamamıştı. İşte bu şartlarda Lyon’a gelen Le Guen, ya başarılı olup adını herkesin bildiği bir isim olacaktı ya da başarısız olup daha teknik adamlık kariyerinin başında sıradanlaşıp gidecekti.

Lyon kariyeri oldukça kötü başladı. Ligin ilk 9 haftasında sadece 3 maçtan sahadan galip ayrılabildi. Sonra ise bir açıldı pir açıldı. 2002-05 arasında Lyon’u üst üste 3 yıl Fransa şampiyonu yaptı. Takımını Şampiyonlar Ligi’nde de çeyrek finale kadar çıkaran Le Guen, üçüncü şampiyonluğunu kazandığı 9 Mayıs 2005’te görevini bıraktığını açıkladı. Lyon’u bıraktıktan sonra teknik adamlığa ara vereceğini belirterek, Lazio ve Benfica’dan gelen teklifleri geri çevirdi.

DAHA SONRA TUTUNAMADI

Eşofmanlarını yeniden giyen La Guen, 2006’da gittiği Glasgow Rangers’te sadece 7 ay görevde kalabildi. La Guen’i sahadaki sonuçların yanı sıra takım kaptanı Barry Ferguson ile kapışması ayrılmaya zorlayacaktı. Takım kaptanını disiplinsizliğinden dolayı kadro dışı bırakan ve kötü gidişin faturasını bu oyuncuya çıkaran La Guen, güç mücadelesinin ortasında kaldı. Ağır basan Ferguson cephesi olunca, başarılı teknik adam başarısız bir iz bırakarak Glasgow defterini kapattı.

2007’de yıllarca top koşturduğu PSG’yi çalıştırmaya başlayan Le Guen, görevde sadece 1 yıl kalırken, sadece Fransa Lig Kupası’nı kazanabildi. PSG ile kulüp defterini kapatıp milli takım çalıştırmaya başlayan Le Guen, Kamerun ve Umman’ın teknik patronluğunu yaptı. Kamerun’u 2010 Dünya Kupası’na taşıyan Le Guen, sıradan futbol ülkesi Umman ile 83 maçta sahaya çıktı. Umman’dan 2015’te ayrıldı ve teknik adamlığa yine ara verdi. Ta ki bu sezon başında Bursaspor’a gelinceye kadar.

SESSİZ SEDASIZ ZİRVEYE

Paul Le Guen yönetimindeki Bursaspor ligin ilk 7 haftasında 4 mağlubiyet aldı. 3 maçta ise sahadan galip ayrıldı. Ligin zirvesine oturan Başakşehir, Beşiktaş ve Galatasaray’a yenilirken, yine ligin flaş ekiplerinden Kayserispor’a deplasmanda yenildi. Ligin son 7 haftasında ise mağlubiyet görmeyen Bursaspor, 4 galibiyet ve 3 beraberlikle sahadan ayrıldı. Giderek takımı tanıyan Le Guen, oyun anlayışını oyuncularına da benimsetti. Bu hafta deplasmanda Konyaspor’u 3-0 yenerken, taktik ustalığını gösterdi. Sessiz sedasız geldiği Bursaspor’u yine sessiz sedasız yukarılara taşıdı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin