Siyasal İslam ile gerçek İslam arasındaki fark [Okur Görüşü]

Fatih Başarı isimli okurumuzadan gelen yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:

Geçmiş yıllardaki arşivimi karıştırırken çok ilginç karelerle karşılaştım. Yurtdışında bulunduğum yıllarda bir adliye binasını alıp okula çevirmiştik. Adliyenin zemin katı nezarethane olarak düzenlenmişti ve demir  parmaklıklarla bölünerek hücreler oluşturulmuştu.
Binaya geçtikten sonra, o parmaklıkları kestirip çıkarttırdık.

Necip Fazıl’ın Zindandan Mehmede Mektup şiirinde de geçtiği gibi:

“Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler…
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger… Beynimi içtin!”

Aynen bu şekilde, başlardan sıçramış kanı emen duvarlar vardı.

Odanın güzelce sıvasını yeniletip; badana, boyasını yaptırdıktan sonra; orayı müdür odası yapmaya karar vermiştim.   Mobilyasınıda koyduktan sonra, mahkeme çalışanlarını davet ettim ve o oda da ağırladım.

İçlerinden birisi odayı görünce çok duygulandı ve Fatih bey! “biz bu odaya toplum içinde suça bulaşmış insanlarını koyuyorduk. Mahkeme başkanının odası olmak üzere müdür odası yapılacak bir çok oda varken, sen mahkumlar nezarethanesini müdür odası yapmışın; bu okul lisanı haliyle gelecek adına çok umut verici şeyler söylüyor. Bende bu günden itibaren çoçuğumu bu okula vereceğim” dedi ve oradan oğlunun kaydını yaptırarak ayrıldı.

Şu an bir çok yakınımın ve sevdiklerimin o nezarethaneler de ki halini düşündükçe, yaşamak ruhuma ağır geliyor.

Bu davaya gönül vermiş insanlar dünyanın dört bir yanında nezarethaneleri eğitim yuvası yapmaya çalışırken; günümüzün talihsizleri o güzelin eğitim yuvalarını nezarethane yapmaya çalışıyorlar.

İşte Siyasal İslamla, Gerçek İslam arasındaki; çok net fark budur.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin