OHAL Komisyonu, ihraç edilen akademisyen yazar Mehmet Altan’ın İstanbul Üniversitesi’ne dönüş başvurusunu reddetti. Altan’ın dönüş talebinin reddinin gerekçesi, akademisyenin darbeyi önceden bildiği iddiasıyla aldığı ağırlaştırılmış müebbet cezası.
OHAL Komisyonu’nun 6 Aralık 2018 tarihli kararı Mehmet Altan’a 8 Ocak’ta tebliğ edildi. Akademisyen, avukatı Figen Çalıkuşu aracılığıyla savcılığa giderek komisyon başkan ve üyeleri Salih Tanrıkulu, Mehmet Karagöz, Hakim Esat Işık, Murat Aytaç, Mustafa İkbal, Osman Çal ve Mahmut Çuhadar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu isimler ‘görevi kötüye kullanmak’la suçlandı.
Halihazırda tutuksuz olan Altan, yazar kardeşi Altan Altan ve yazar Nazlı Ilıcak ile birlikte yargılandığı davada ceza almış, bu cezanın istinaf talebi reddedilmişti. Halen Yargıtay’da incelenen karar kesinleşmedi. Yargıtay başsavcılığı ise üç isme darbecilikten değil ‘örgüte yardım’dan ceza verilmesini talep etti. Bu suçlamaya en fazla 10 yıl hapis cezası verilebiliyor.
Dilekçede AYM ve AİHM’e atıf
Diken’in haberine göre, suç duyurusu dilekçesinde Altan’ın 30 yıldır çalıştığı üniversiteden kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihracının idari bir soruşturma raporu ve kesinleşmemiş hapis cezasına dayandırıldığı ifade edildi.
Dilekçede, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Altan hakkında verdiği hak ihlali kararlarının komisyona gönderildiği ancak bunların yok sayıldığı ifade edildi. Komisyonun kendisini AYM’den üstün gördüğü öne sürüldü.
AYM, 11 Ocak 2018’deki kararında Altan’ın tutukluluğunun haksız olduğunu belirtirken ‘gözaltına bile alınamayacağını’ ifade etmişti. Yine akademisyen hakkında yazı ve konuşmalara dayanılarak tutuklama yapılmasının ifade ve basın özgürlüğüne aykırılık teşkil ettiği dile getirilmişti.
Dilekçedeki bilgiye göre AİHM’in 20 Mart 2018 tarihli kararında da yasada anlatılan usule uygun olmayan şekilde özgürlüğünden yoksun bırakıldığı aktarılmıştı.
