Neymar için Messi ve Ronaldo’ya rakip olma zamanı

HABER-YORUM | EFE YİĞİT

Neymar Barcelona’da kalacak mı yoksa Paris Saint Germain’e mi gidecek? Transfer sezonunda
sonucu merakla beklenen bir gelişmeydi bu. Sambacı futbolcunun transfer piyasasını alt-üst edecek bir
rakamla PSG ile anlaştığı imzanın an meselesi olduğu yazılıp çiziliyor. Barcelona ile vedalaşan
Neymar, PSG ile henüz resmi imzayı atmadı. Bazı spor sitelerine göre, PSG Neymar için
Barcelona’ya 222 milyon Euro bonservis ücreti ödeyecek. Bu rakam Sambacı futbolcuyu futbol
tarihinin en pahalı ismi yapacak. Neymar, sıradan bir isim değil. Son dönemde yıldız futbolcu
çıkarmakta zorlanan Brezilya futbolunun adeta son ümidi.

Avrupa ve dünya futbolunda yaklaşık 10 yıldır Messi fırtınası esiyor. Arjantinli’nin bu çıkışından en çok rahatsız olan ülkelerin başında Brezilya geliyor. Pele, Zico, Ronaldo, Ronaldinho ve Kaka gibi isimlerle dünyanın en iyisi olan Sambacılar, 2007’den  bu yana dünyada bir numaralı isim çıkaramamanın acısını yaşıyor. Brezilya’nın son ümidi Neymar’a geçmeden önce Brezilya’nın yıldız yetiştirememesinin sebeplerini irdelemek gerekiyor.

TEKNİK İYİ AMA FİZİKTEN ÇAKIYOR

Teknik kapasitesi yüksek olan Brezilyalı oyuncular, fizik gücü olarak Avrupalı rakiplerinin oldukça gerisinde kaldı. Daha küçük yaşlarda kumsalda meşin yuvarlakla tanışan Brezilyalılar, çalım atmada ve göze hoş gelen futbolda herkesi hayran bıraktı. Avrupa’ya açıldıklarında ise farklı bir ortam vardı. İtalya’da defansif futbol, İngiltere’de fizik gücü, Almanya’da takım oyunu tercih ediliyordu. Brezilyalıların en rahat ettiği yer İspanya oluyordu. Futbol kültürü birbirine yakınlıktan dolayı Brezilyalılar, yetiştikleri tarzda bir futbol stilinden dolayı İspanya’da oldukça başarılı oldular.

Romario, Ronaldo, Rivaldo ve Ronaldinho, dünyada yılın futbolcusu seçilirken Brezilyalı oyuncuların çoğunlukta olduğu Barcelona’da top koşturuyorlardı. O yıllarda Barcelona’nın oyun tarzının bireysel yeteneğe tolerans tanımasından dolayı bu isimler serbestçe çalım atıp şahsi oyunu sürdürüyordu. Ancak son dönemde İspanya liginde de ciddi değişim oldu. Takım oyunu ve fizik gücü ortaya çıkmaya başladı. Barcelona, altyapıdan yetişen oyunculardan oluşan bir takım olurken, Real Madrid fizik gücünü teknikle birleştiren isimlerden oluşmaya başladı. İspanya’da dünyanın en iyisi olan Brezilyalılar, bu şansını kaybetti.

Afrika ülkelerinin esamesinin okunmadığı dönemde futbolun merkezi Avrupa olurken, bu ülkeleri Güney Amerika’dan sadece Brezilya ve Arjantin besliyordu. Ancak futbolun kara kıta tarafından 1990’lı yıllarda ciddiye alınmasıyla standart üstü yıldızlar çıkmaya başladı. Güney Amerika’da Kolombiya ve Uruguay’ın futbola yatırım yapıp yeni yıldızlar yetiştirmeleriyle Brezilya’nın tahtı sarsıldı. Bu ülkelerle rekabet edecek yeni yıldızlar çıkaramadı.

SONRADAN GÖRMELİK İYİ GELMEDİ

Brezilyalı oyuncuların ortak özelliklerinden biri de fakir ailelerin çocukları olmalarıydı. Futbol, fakirlikten kurtulmak için önemli bir araçtı. 20’li yaşların başına kadar ‘bir lokma, bir hırka’ ile hayatını devam ettiren bu isimler, profesyonel imzayı attıktan sonra ekonomik olarak sınıf atladılar. Avrupa’ya transfer olduklarında ise maddi olarak tüm imkânlara sahip oldular. Paranın şımartmasıyla profesyonel davranmakta oldukça zorlandılar. Sezon başı buluşmalarına daima geç geldiler. Disiplinden taviz vermeyen Avrupa mantalitesine uyumda sıkıntı çektiler. Gece hayatında dengeyi kurmada zorlandılar. Yakın dönemde Adriano ve Robinho örneklerinde olduğu gibi… Futbol yetenekleri üst düzey olan bu isimler, disipline girmekte zorlanınca kısa sürede kaybolup gittiler.

Brezilya’da altyapının yeterli olmamasından dolayı bireysel yeteneklerle oyuncular sivriliyor. Küçük yaşta vücutları disipline olmayan bu oyuncular, yeteneklerinden dolayı genç yaşta bünyelerinin üzerinde bir yüklenme ile liglerde oynamaya başlıyorlar. Avrupa’ya gelen bu isimler fizik gücü karşısında eziliyor. Teknik kapasitesi çok yüksek olan oyuncular ise daha 30’lu yaşları görmeden yıldızlıktan sıradanlığa terfi ediyor. Tıpkı Ronaldino, Ronaldo, Robinho ve Kaka gibi…

NEYMAR, ARJANTİN VE PORTEKİZ’E KARŞI

Samba futbolunun son ümidi olarak lanse edilen Neymar, Santos’ta parlattığı yıldızıyla kısa sürede Avrupa kulüplerinin kapsama alanı içine girdi. Pele’ye göre Messi’den daha iyi olan Neymar’ın taliplileri arasında Real Madrid’in yanı sıra İngiliz kulüpleri de vardı. Neymar, akıllı bir seçim yaptı. Real Madrid daha fazla para vermesine karşılık, oyun stiline daha yakın gördüğü Barcelona’yı tercih etti. 57 milyon Euro bonservis ücreti karşılığında 2013’te Barcelona’ya imza atan Neymar, Messi, İniesta ve Xavi’li Barcelona’da forvet hattında yer buldu. Messi ve Suarez’le birlikte Barcelona hücum hattının en önemli silahlarından biri olan Neymar, özellikle bu sezon ortaya koyduğu performansla yavaş yavaş Messi’nin gölgesinden sıyrılmayı başardı. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde ilk maçta 4-0 yenildikleri PSG’yi Nou Camp’ta 6-1 yenerken başrolde tartışmasız Neymar vardı.

Neymar’ın PSG’ye transferi gerçekleşirse Sambacı, Messi’nin gölgesinden tamamen kurtulmuş olacak. Messi ile aynı takımda oynadığı için kıyaslanma imkânı fazla olmuyordu. Avrupa’nın en iyi futbolcuları listesi yapılırken Ronaldo ve Messi’nin yanına Neymar da eklenmiş olacak. Neymar, farklı bir takımda kendisini ispat etme şansını da böylece yakalayacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin