Modern derebeyleri ekonomiyi esir aldı [Haber-Analiz: Semih Ardıç]

Turizmde tarihin en ağır buhranı yaşanırken Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), dünya çapında online tatil paketi satışı yapan booking.com isimli internet sitesini mahkemeye verdi. Mahkeme, nihai karara kadar sitenin Türkiye’de faaliyetlerini tedbiren durdurdu. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un kararı, ‘turizmcinin zaferi’ şeklinde müjdelediğine bakmayın. Otellerin yüzde 30 kapasite çalıştığı, binden fazla otelin satılık ilanlarının internette dolaştığı bir devirde bu karardan daha vahimi olamazdı.

Terör saldırıları, OHAL rejimi ve hukuk ihlalleri yüzünden Türkiye’nin 2016 turizm geliri 11 milyar dolar azalarak 22 milyar dolara gerilemişti. Avrupalı turist sayısındaki sert düşüş krizin zannedildiği gibi muvakkat olmadığını teyit ederken TÜRSAB açtığı dava ile dünyada 584 milyar dolar büyüklüğünde bir pazara da sırtını döndü. Online rezervasyon ve satış pazarı 2020 senesinde 820 milyar dolara ulaşacak. Böyle bir pazardan pay almak için eksikleri ikmal etmek yerine en önemli oyunculara ‘yasak’ deyip kapıyı göstermek hiç makul değil.

AMAZON’U DA YASAKLAYACAK MISINIZ?

Küçük oteller, şehir otellerinin can damarını kesen TÜRSAB’ın özrü kabahatinden büyük. Neymiş efendim! TÜRSAB çatısı altında faaliyet gösteren yerli-yabancı acenteler haksız rekabete maruz bırakılıyormuş. Mazeret mi şimdi bu? O vakit diğer ticaret ve sanayi odaları da amazon ve benzeri online mağazaları mahkemeye versin. Ne kadar haklı olduklarını da “Bizim üyelerimizin imal ettiği, pazarlayıp sattığı malları internet üzerinden satamazsınız.” sözleri ile ifade etsinler, öyle mi?

Kabz-ı mal zihniyeti ekonomiyi esir almış, kimse sesini çıkaramıyor. “Halden geçmeyen domates-biber; manavda, markette, pazarda satılamaz.” diyen kabz-ı mal hem vatandaşın ucuz sebze-meyve yemesine mani oluyor hem de hiç hakkı olmadığı halde çiftçinin emeğini istismar ediyor: “Malını ya ben satarım ya da hiç kimseye sattırmam…” İktidar da buna teşne.

KANUNDA ‘TUR OPERATÖRÜ’ TANIMI YOKSA İLAVE EDİN

Aynen böyle de TÜRSAB, kendi eksiğini, pazarın ihtiyaçlarını tespit edememiş olmasını görmezden gelmiştir. Teknolojinin sunduğu fırsatlardan bütün sektörün istifade etmesini sağlamak için kanun ve yönetmeliklerin gelişmeler muvacehesinde tadil edilmesine ön ayak olmak yerine değişime direnmeyi tercih ettiler. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, booking.com’un 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda seyahat acentesi tanımına mukabil tur operatörlüğü tarifi olmadığı için bahse konu sitenin faaliyetlerini kanunî bulmuyor. Yani bu kadar velvele ‘tanımlanamayan faaliyet’ten koptu.

Böyle bir ayıp dava açtıları sitenin değil Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB’ın ayıbıdır. TÜRSAB yeni dünyaya intibak edememiştir ve inkâr kolaycılığına iltica etmiştir. Mahkeme şimdilik tedbir kararı aldı, nihai karar da bu minvalde çıkarsa Türkiye’de bütün sanal ticaret siteleri bir anda ‘yasaklı’ hale gelir. Güler misin, ağlar mısın? Twitter, youtube yasakları ile dünyada liderliği elinde bulunduran Türkiye elektronik ticareti de illegal ilan etmenin eşiğinde. TÜRSAB davasının vahim iktisadî neticeleri olabilir. Hatada ısrar etmek yerine sektörün itirazları dikkate alınarak yeni bir düzenlemeye gidilmeli.

turizm spot

TÜRKİYE’NİN SANAL TİCARET SİCİLİ BERBAT

Teknolojinin ne kadar gerisinde kaldığımızı gösteren ibretlik misaller var. TÜRSAB’ın savaş açtığı booking.com ne ilk ne de son olacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da online ödeme vasıtası PayPal’ı yasaklamıştı. Akabinde taksicilerin ricasını kırmayan hükûmet hem yolcuları hem de taşıt sahiplerini ‘über’ kullanmaktan men etti. Kullananlara ‘korsan taksi’ cezası kesilecek. Milyon TL’ye el değiştiren taksi plakasına birkaç bin TL vergi ödeyenlere ve bahse konu ranta göz yuman hükûmetin “vergi kaybına mani olmak için über’in yasaklandığını” beyan etmesi hiç inandırıcı gelmiyor.

Elbette içtimai ve iktisadî değişimin zorlukları vardır… Değişimin değişmeyen bir hakikat olduğunu kabul edildiğinde reform yapmanın ve yeniliklere intibak etmenin zorluk derecesi hafifler. Mobil internet ile teknolojinin sunduğu akıllı cihazlar fertler kadar devletleri de değişime mecbur bırakıyor.

Matbaaya direnmek Osmanlı’yı bilgi yarışında pistin dışına itmiş ve sanayi devrimini ıskalamak çöküşü hızlandırmıştı. Bilgi ve teknolojinin tüketim tarafındaysanız değişim rüzgarlarını önünde savrulup durursunuz. Bir yerden yarışa dahil olmak üzere günlük idman yapmaktan başka çare yok. Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Türkiye de hariçten bakıldığında öyle görünüyor.

Yasakladığınız siteler size müşteri getirmez olur biter. TÜRSAB’ın kırmızı çizgileri onların çok da umurundaydı! Dünya Türkiye’den ibaret sanmaktan vazgeçelim artık. Oteller zaten boş. Ödediği komisyonda pazarlık yapacak hali mi kalmış? Boş bir otel mi para kazandırır, yoksa kârdan fedakârlık yaparak yüksek komisyon mukabili de olsa oteli dolu tutmak mı? 1 sıfırdan daima büyüktür.

2017 TURİZMDE FELAKET SENESİ Mİ?

TÜRSAB acenteleri booking.com üzerinden ciddi satış yapan otellere müşteri bulamadığına göre geçen sene yüzde 33 düşen gelirler bu sene nasıl artacak? Türkiye milyar dolarlık tanıtım yapsa online sitelerin ulaştığı kadar geniş bir kitleye ulaşamaz. Hadd-i zatında bugün Türkiye’nin imajı yerlerde sürünüyor. Fiyat avantajını internette görüp onun hatırına gelmeye karar verenlere de kapıları kapattık. Çok yazık.

Fetret devirlerinde herkes kendi hükümranlık sahasını muhafaza etme telaşına düşer. Krizde inleyen turizmciye umut veremeyen TÜRSAB, “Oteller batsa da üyelerime, dolayısıyla bana haraç ödeyecek.” diyebilecek kadar merhametsiz.

KOLTUĞA OTURAN KALKMAYI BİLMİYOR

Bilvesile üyelerinden aldığı yüksek aidatlarla ayakta duran bu oda ve birliklerin ekonomiye faydadan çok zarar verdiğinin altını çizeyim. Oda ya da birlik başkanlarının lüks makam arabalarını satıp geliri üyelere iade etmekle ilk adım atılabilirse kabz-ı mal zihniyeti ya da modern derebeylikleri lağvetme yolunda ciddi mesafe alınabilir.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’ndan (TESK) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) TÜRSAB’a, Türkiye Şoförler Federasyonu’ndan (TŞOF) muhtelif sendikalara kadar yüzlerce oda, borsa, birlik, sendika ve konfederasyonun başında kaç senedir, kimler var? Hazır tek adam rejimine ‘evet mi, hayır mı?’ sandığı kurulmuşken halk, ekonomiyi esir almış diğer tek adamlara dâir kanaatini de belirtebilse keşke. Odalardaki saltanat hakkında herkesin söyleyecek çok sözü olmalı…

Tek adam sadece memleket idaresi mevzu bahis olduğunda mı sakıncalı? Doğru cevap için booking.com vakası yol gösterici olabilir…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. haberde biraz eksik bilgi var müsadenizle açıklayayım booking.com yasaklanmadı sadece türk turistlerin o site üzerinden rezervasyonu engellendi yani bir alman turist o site üzerinden türkiyede rezervasyon yapabilir. yani bu yasağın tek zararı biz türklere.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin