Mektup açmak ya da adama yük olan kuytular!

Yorum | Hakan Zafer

Galiba 1995 yılının yaz aylarıydı. Bir okul arkadaşımın düğünü için yola çıkmıştım. İki şehir arası yolculuktan sonra küçük bir köy garajına geçtim.

Köy garajı denen bir gerçek var. Yanık türkülerin ayarsız hoparlörlerde bir gürültüye dönüştüğü, şivenin her vurguda hissedildiği, toptancı ve sebze halinin yerini alabilecek kadar erzakla dolu, insanı fena halde yalnız hissettiren bir koşuşturmanın yeridir orası. 50 NC’lerin üstünde yükü sıkı tutsun diye muavinin var gücüyle gerdiği halatların yerinde canınız var da o sıkılıyor gibi hissedersiniz. Kimse bilmese de çok satan bir mahalli sanatçının gırtlağından titreye titreye dökülen acılı uzun havanın da etkisiyle gülmek ancak bir garibanla geçilen dalgadan yükselince hatıra gelir. Bu genelde “köyün safı” tabir edilen bir mübarek Âdem evladının etrafına toplanmış arsız kalabalığın gürültüsüdür.

Evvelden beri vatan evladının birçoğunda insaf eksikliği olduğunu düşünüyorum. Ama bir köy garajında kalkış saatini şoförün keyfinin bileceği bir belirsizlikte etrafı anlamsızca izlerken en büyük eksiğin turşu, yoğurt ve un olduğunu zannedecek kadar bidon, ağzı yazma ile örtülmüş bakraç ve çuval görmüştüm.

Köy dediğin dar bir çevre. Herkesin bir birini en detaylı haliyle bildiği yer. Aslında bu kadar bilince merak edilecek bir şey kalmamıştır diye düşünebilirdim ama o 50 NC’nin önünde, hasır taburede oturan iri yarı adam bu kanaatimi sarstı.

Çay bardağı ile orta parmağı ve işaret parmağı arasındaki sigarasını aynı elde tutma becerisi, etraftaki telaşın ortasında vatan vazifesi yapıyor ciddiyetindeki abus çehresi ile sakin sakin oturuyordu.

Bir beden taşımakla yapılabilecek en kaba suistimallerden birini yapmış, kalıbıyla kendini başta muavin ve diğerlerine saydırmayı başarmış olmalıydı. Beni böyle düşünmeye iten, bu bekleme esnasında meydana gelen bir hadise oldu.

Genç ve zayıf biri, elinde bir zarfla muavine yaklaştı. Zarfı, otobüsün varacağı köydeki anasına ulaştırması için muavine verdi. Genç o köyden biri olmalıydı. Çünkü sadece “bunu anama verir misin” dedikten sonra uzaklaştı. Muavin, mektubu, açık olan otobüsün kapısından içeri ön cama doğru fırlattı. Tam o esnada taburedeki adamın kalın sesini duyuldu. Muavine “getir şunu” dedi. Muavin hiç tereddüt etmeden zarfı camın önünden alıp adama getirdi. Bir mektubu açmaya hiç yakışmayacak ciddiyette yırttı zarfı ve okudu mektubu. Toplu taşımada sigara içmenin serbest olduğu o günlerde otobüs tutmasın diye kendimi uykuya zorladıktan sonrası bende yok.

23 yıl geçmiş… Şu gün manzarayı en küçük detayıyla hatırlayacak kadar etkilenmişim demek.

*****

Muradım, görünüşünden adam tartmak değil elbet. Zaten unutamadığım esas şey, davranışın kendisi. Haliyle aynı görünüşe sahip ömrüm boyunca gördüğün herkesi hatırlıyor da değilim. Bu mektubun açılması, bir de sadece filmlerde olmasını dilediğim mektubun saklanması var.

Ne bileyim…

Bana bir kaba insan resmi çiz deseniz, benim kalemimin size sunacaklarından biri bu taburedeki adam olurdu eminim. Bu hatıra üzerinden söylemek istediğim, duruşu kendisini etrafa nasıl gösterirse göstersin kimin yaptığına bakmaksızın, aynı cins kabalık hali yani mektup açmak. Elbette gerçeğinin yanında mektuptan bir kastım var.

Kimse kimsenin mektubunu açmamalı. Yazan, ilk okuyanın istediği kişi olduğuna emin olarak yazmalı, okuyan da kendinin ilk olduğundan şüphe duymamalı. Hem de kimse bir başkasına ait mektubu saklamamalı.

Merakıyla baş edebilmeli insan. Aralara girmemeli. “Anlaşılmaz” kaygısının ittiği aralar da bir gün lazım olur diye, sağdan soldan topladığı, o anda lüzumsuz bilgilerle sonradan adam sıkıştırmanın planlarını yaptığı kuytular da insana yüktür, altında ezilir, aralarda kalırsın da sonra sesini duyan olmaz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Abi güzel bir yazı olmuş.Kaleminize zihninize sağlık. Bir edebiyatçı olmamanıza rağmen çok iyi bir tasvir gücünüz var. Her ne kadar zihniyetini çok sevmesem de bir Mıstafa Kutlu hikayesi havası hissettim.Hikaye ya da roman çalışmanızı(varsa böyle bir niyetiniz)çok isterim.Saygılarla

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin