Malzum-Der’in Halime Gülsu raporunun özeti: Göz göre göre öldürüldü

Tarsus Cezaevinde tutuklu iken ilaçları verilmeyen ve tedavisi yapılmayan Halime Gülsu’nun ölümüne ilişkin Mazlum-Der’in hazırladığı rapor geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda Halime Gülsu’nun yakınları ile görüşen Mazlum-Der sonuç kısmında, “Halime Gülsu’nun ölümünün, kamu otoritesinin ‘Yaşam Hakkının İhlali’ olarak nitelendirilebilecek kusuru ile gerçekleşmiş olduğu kanaati hasıl olmuştur.” ifadesini kullandı.

Raporda Gülsu’nun koğuş arkadaşı ile yapılan görüşmelerde, “Su verilmedi, yürüyemez haldeydi, boğazına kaçan dilini kaşıkla çıkardık, raporlu ilaçları gelmedi.” ifadeleri yaşananları özetledi.

Raporu hazırlayan kurul; Halime Gülsu’yla birlikte gözaltında polis merkezinde ve tutuklandığında cezaevinde aynı koğuşta kalan arkadaşıyla görüştü. Güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen arkadaşının rapor heyetine anlattıkları Gülsu’yu ölüme sürükleyen detayları içeriyor ve Gülsu’nun şikayet dilekçeleri ve son mektubunda anlattıklarını doğruluyor.

MAZLUM-DER rapor heyetinin 2019 yılı Mart ayı içerisinde Adana ilinde bulunan halka açık bir mekânda gerçekleştirdiği görüşmedeki anlatımları şöyle:

“Mersin TEM şubesine bağlı polislerce 20.02.2018 günü sabah saat 06.00’da evinde gözaltına alındığını, daha sonra Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunan küçük bir nezarethanede, kendisiyle birlikte yedi şahsın 12 gün boyunca kaldıklarını, bu şahıslardan birinin Halime Gülsu olduğunu, nezarete bakan polis memurlarının kadın olduğunu, kadın polis memurlarının kendilerine iyi davrandıklarını, Halime’nin hasta olduğunu, Halime’nin ilaç kullandığını, günlük, haftalık ve altı aylık periyotlarla kullandığı ilaçlarının olduğunu söylediğini, polislere de ilaç kullanması gerektiğini söylediğini, polislerden ilaçlarının ailesinden istenmesini rica ettiğini, bundan kısa bir süre sonra ilaçların bir kısmının geldiğini ancak raporlu ilaçların gelmediğinden şikayet ettiğini aktardı.

“Bol su içmesi gerekirken su verilmedi”

Sabahları kendilerine su verilmediğini, meyve suyu verildiğini, öğlenleri 500 ml, akşamları 500 ml olmak üzere günde iki kez su verildiğini, kendilerine verilen suyun yetersiz kaldığının polislere bildirildiği hatta ücret mukabilinde talep edildiği halde kendilerine başkaca su verilmediğini, şikayetlerinin dikkate alınmadığını, fazladan su talep edenlerin çeşme suyu içmeleri konusunda kendilerine telkinde bulunulduğunu ancak çeşme suyu içenlerin karın ağrısı, ishal v.b. şikayetleri nedeni ile nezarethaneye hekim geldiğini, Halime’nin hastalığından dolayı çok su tüketmesi gerekmesi ancak suyun kısıtlı olması sebebiyle nezarethanede gözaltında bulunan diğer şahısların kendi sularını Halime’yle paylaştıklarını, 12 gün boyunca Halime ve diğer şahıslarla nezarethanede birlikte kaldıklarını, hazırlık ifadelerinin alınmasından sonra tutuklanmaya sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandıklarını, Tarsus Kapalı Kadın Cezaevine gönderildiklerini, Halime’nin 2 gün geçici koğuşta kaldığını, 5 Mart 2018’de aynı koğuşa geçtiklerini, Halime’nin kendisine hastalığını anlatarak 16 yıldır ilaç kullandığını söylediğini, ilaç raporunun nezarette kaybolduğunu ifade etti.

“Yanlış doktora sevk edildiği için ilaçlarını alamadı”

Rapor olmaması halinde ilaç alamayacağını, rapora bağlı olan ilaçlarının gelmediğini, ilaçları düzenli kullanmaması halinde hastalığının nüksedeceğini ifade ettiğini, Halime Gülsu’nun koğuşta sürekli oflayarak derin derin nefes aldığını, sürekli yorgun ve bitkin olduğu için hastaneye gitmek istediğini, bu nedenle sürekli cezaevi doktoru ile görüşmesine ve doktordan defaatle kendisini romatoloji doktoruna sevk etmesini istediğini ancak cezaevi doktorunun kendisini anlamadığını ve kendisini sürekli olarak dahiliye bölümüne sevk ettiğini, romatoloji bölümüne sevkinin yapılmadığı için sevk edildiği dahiliye doktorunun ilaçlarını yazamadığını anlattı.

“Hastanede yatış talepleri kabul edilmedi”

“Gittiği hastanede sürekli yatış talebinde bulunduğunu ancak yatışının hiç yapılmadığını, ilaçlarının tamamının Nisan ayında verildiğini bildiğini ancak ilaçları gelmesine rağmen düzelemediğini, talebi üzerine kan tahlillerinin yapıldığını ancak talep ettiği bir kısım tahlillerinin yapılmadığını ifade ettiğini aktardı.

Hastalığında koğuşun 2. katına tek başına çıkamıyormuş

“Halime’nin cezaevi koğuşunun yatakların bulunduğu ikinci katına çıkarken ancak birkaç kez dinlenme arası vererek çıkabildiğini, son zamanlarda koğuşun ikinci katına tek başına çıkamadığını, koğuş arkadaşlarının belinden ve kollarından tutarak destek olmasıyla ikinci kata çıkabildiğine tanık olduğu, Halime’nin vefat etmeden önceki 3-4 gün boyunca da kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığını anlattı.

“Dili boğazına kaçtı yemek kaşığı ile çıkardık”

“Halime’nin bu süreçteki kişisel bakımının koğuş arkadaşları tarafından yapıldığını, hatta bir keresinde Halime’nin bilincini kaybettiğini bu sırada dilinin boğazına kaçtığını ve koğuş arkadaşlarının yemek kaşığı kullanmak suretiyle dilini çıkardıklarına ve nefes almasına yardımcı olduklarına tanık olduğunu ifade etti.

“Cezaevi sedye bile vermedi”

“24 Nisan 2018 tarihinde hastaneden ambulansın geldiğini, gelen sağlık personelinin Halime’nin tansiyonunu ölçtüğünü, bir şeyinin olmadığının ifade edilerek hastaneye götürülmediğini, son zamanlarda cezaevi idaresinden Halime’yi yatakların bulunduğu kat ile diğer yaşam alanlarının tuvaletin ve banyonun bulunduğu zemin kat arasında taşımak için sedye istenmesine rağmen kendilerine sedye verilmediğini, Halime’nin vefatından bir hafta önce birçok kuruma hastalığı ve bir kısım şikayetleri hakkında 6-7 adet mektup yazdıklarını, bu mektupların bir kısmını Halime’nin çok halsiz olması nedeni ile yazamadığını, Halime’nin söylediklerini koğuş arkadaşlarının yazdığını aktardı.

KAMU OTORİTESİ HALİME GÜLSU’NUN YAŞAM HAKKINI İHLAL ETTİ

Aylardır üzerinde çalışılan MAZLUM DER raporu için Halime Gülsu’nun ailesi, koğuş arkadaşı ile görüşüldü; Hastane verileri, Adli Tıp raporları, Gülsu’nun cezaevi yönetimine verdiği dilekçeler incelendi. Hapishane yetkilileri ve Hastane görevlileriyle de temasa geçen MAZLUM DER, tüm bunlar ışığında hazırladığı raporda, kamu otoritesinin Halime Gülsu’nun yaşam hakkını ihlal ettiği sonucuna vardı.

RAPORUN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin