Majestelerinin Dijital Platformu: Digiturk aboneliğini iptal eden yandı! [Mehmet Yıldız yazdı]

15 Temmuz’dan birkaç gün sonra bir gazeteci arkadaşımın evi basılmış, kapı kırılarak evi didik didik aranmıştı. O sırada bayram tatili için memleketinde olan gazeteci arkadaşımız neler olup bittiğini öğrenmek için apartman görevlisini telefonla aramış. Kapıcının verdiği cevap, “Abi evde bir şey bulamadılar ama 1 dolar çıkmayaydı iyiydi!” Halbuki evde 1 dolar filan yok demişti arkadaşımız. İhtimal ki gelen polisler hiçbir şey bulamasalar bile yanlarında getirdikleri 1’er dolarları bırakıp sonra da delil diye yazıyorlardı.

İSVİÇRE BANKALARINDAKİ HESAPLARIN ŞİFRESİ!

Ne senaryolar yazıldı bu 1 dolarlar üzerine. Cüzdanında F serisi 1 dolar olanlar şu rütbede, B serisi 1 dolar olanlar bu rütbede olurmuş. Devlet Bahçeli’ye göre F serisi 1 dolarların seri numaraları ByLock sisteminin giriş şifresi olarak kullanılıyormuş. Hatta MİT’in 1 dolarlardaki seri numaralarının İsviçre bankalarında açılan Eurobond hesaplarına ait olduğunu tespit ettiği bile yazılmıştı.

1 DOLAR BİTTİ BYLOCK VERELİM

Sonradan Bylock çıktı. Şu aralar Bylock kullanıcılarına dönük yapılan operasyonlar revaçta. MİT’te hazırlanan Excel listelerine adının eklenmesi, bir kişinin Bylock kullanıcısı olduğu için silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlanması için yeterli. Bir yandan Bylock mesajları kendiliğinden siliniyor diyorlar bir yandan da milyonlarca Bylock mesajı inceleniyor haberleri yapılıyor. Sızan bilgilere bakılırsa darbeye teşebbüs suçlamasına en önemli delil olarak söylenen Bylock mesajlarında darbeye ilişkin pek bir şey yok.

Bunların dışında gazete dergi aboneliği, Bankasya hesabı, sendika üyeliği, okul kaydı vs. bunların her birisi “silahlı terör örgütü” üyeliğine delil sayılıyor.

DİGİTURK ABONELİĞİ İPTALİ NE DEMEK?

Bu aralar çokça okuduğum iddianamelerde rastladığım yeni bir delil daha var ki akıllara zarar. “Dijital Platform” diye iddianamelere giren delilin ne olduğunu çoğumuz bilmez belki de.

Hatırlarsınız 2015 yılının Eylül ayı sonlarına doğru Samanyolu grubu, Kanalturk ve Bugün televizyonlarının Digiturk platformundan çıkartılması konusu gündeme gelmişti. Bunun üzerine Digiturk’e tepki gösteren vatandaşlar aboneliklerini sonlandırma kampanyası başlatmışlardı. İşte o günlerde Digiturk aboneliğini iptal ettirmek, bugün ‘silahlı terör örgütü’ üyeliğine delil sayılıyor!

Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinde F…’ye üye olma suçlamasıyla yargılanan M.K. için, savcılık Digitürk’e yazı yazarak M.K.’nın aboneliğini iptal ettirip ettirmediğini sormuş ve müşteri hizmetleriyle yaptığı konuşmayı istemiş. Şirketten gelen aboneliğin iptal ettirildiği yanıtı M.K.’nın aleyhine delil olarak kabul edilmiş. Cumhuriyet Savcısı, M.K.’nın aboneliğini iptal ettirmesini “örgütsel bağının bulunması” olarak değerlendirmiş ve Kutlu’nun tutukluluk halinin devamını istemiş. Mahkeme de bu talebe uyarak M.K’nın tutukluluk halinin devam etmesine karar vermiş.

KATAR MEDYASINA DOKUNAN YANIYOR

Şaka gibi değil mi! Savcıların yazışmalarından öyle anlaşılıyor ki Telekom’un dijital platformu Tivibu’dan daha fazla Digiturk aboneliği iptalleri önemsenmiş.

Çukurova Grubunun patronu Mehmet Emin Karamehmet’e ait olan Digiturk, 2013 yılında bir gecede TMSF’ye devredilmişti. Sonradan iktidarın el koyduğu bütün medya şirketlerinde olduğu gibi Digiturk’ün başına da Turkuvaz Medya Grubu’ndan bir yönetici atandı. Serhat Albayrak’ın joker elemanı Ümit Önal Digiturk’ün başına Genel Müdür olarak geçti.

İşte o gün bugündür Digiturk demek aslında Serhat Albayrak demektir. Bu yüzden “aboneliği iptal ettim” demekle iptal olmuyor, arkasından gelecek suçlamaya da hazır olmak gerekiyor.

Hem belli mi olur yarın öbür gün Sabah gazetesi aboneliğini iptal ettirmek bile örgüt üyeliğine delil sayılabilir. Siz siz olun, işyerinizin tezgahına ya da evinizin kapısına Sabah gazetesi koymayı unutmayın. Her şey bir ihbara bakar!

(Not: Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’a boşuna ‘Erdoğan’ın Medya İmamı’ denmiyor. Havuzun dışında kalan medyayı Doğan Grubunu Damat üzerinden, Digiturk’ü Katarlılar üzerinden, son olarak TRT’yi Bilal’in İmam Hatip’ten arkadaşı İbrahim üzerinden kontrolü altına alan Serhat Albayrak’tan habersiz medya dünyasında kuş uçmuyor artık.)

2016 yılında bir gün Katar Emiri birkaç saatliğine Türkiye’ye geldi, Erdoğan’la görüştü ve geri gitti. O görüşmenin ertesi günü Digitürk’ün Katarlı bir grubu satıldığı duyuruldu. 3,5 milyon abonesi ile Türkiye’nin en büyük dijital platformu olan Digitürk ihaleye bile çıkılmadan satıldı. Üstelik satış fiyatı da gizli tutuldu. Tabi kimse bunun gerçek satış olduğuna inanmadı.

ERTUĞRUL ÖZKÖK SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ Mİ?

Gelelim olayın bir diğer boyutuna. Digiturk’ün rakibi, Doğan grubunun dijital yayın platformu D-Smart o günlerde bir kampanya başlatmıştı. Cemaat kanallarının Digiturk’ten çıkarılmasını fırsat bilen D-Smart, bu kanallar bizde var diyerek kısa sürede çok sayıda abone kazanarak parsayı topladı.

Ertuğrul Özkök’ün “Yuh artık diyorum…Ortada mahkeme kararı bile yok ve bu ülkede savcılar artık hâkim yerine geçip infaza başlamış. Ve mahkeme kararını bile beklemeden, durumdan vazife çıkaran bir Digiturk…” diye başlayan ‘Digiturk’ten çıkıyorum’ başlıklı yazısı Hürriyet gazetesinin arşivinde duruyor.

Böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalan birisi çıkıp da “Ertuğrul Özkök’ün yazısını okudum ve aboneliğimi sonlandırdım” derse savcılar harekete geçip Özkök’ü bırakın örgüt üyeliğini, silahlı terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla karşı karşıya kalması işten değil!

Öte yandan sadece 1,5 ay sonra, 15 Kasım 2015’ten itibaren bu kanalların Turksat’tan da çıkarılmasıyla otomatik olarak D-Smart’tan da çıkmış oldular. Doğan grubunun da fırsatı değerlendirip kısa sürede kazandığı abonelerin parası da yanına kar kaldı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin