Mahalle hödüğünün gelişimi -Staj Notları-

YORUM | HAKAN ZAFER

Varlığın borçladır. Bu yüzden sakın düşmansız kalma. Kime düşmanlık ettiğini bilmene gerek yok. Bilme zaten. Bilince acırsın. Suç işlerken de kulağını tıka, sağa sola da bakıp durma, işini yap; duyduğun, gördüğün seni vazgeçirmesin.

Filmlerdeki gibi. Suçu işledikten sonra mahallene doğru koş. Esnaftır, kahve önü ahalisidir, işportacıdır vs. kalabalığın içine doğru git, tam hizalarında dur, sakın geçme. Hemen arkandan gelen mağdur ettiğin seni suçsuz yere kovalıyormuş, tutsa ağzını burnunu ufalayacakmış gibi korkak durursan ahali, haline üzülür, senden yana vaziyet eder. Biraz da acındır kendine, telaşlı ve nefes nefese gözük ki akılları öfkelerini yendiği gün, senden yana olmayı sorguladıklarında ellerinde tutunacak sebepleri olsun.

Seni öyle bir savunurlar ki gözün yaşarır, bir an kendini dini, milli kahraman bile zannedersin. Şansın varsa Kadir Savun edalı tok sesli bir abimizin yüreği kabarır, çıkıp birlik beraberlik edebiyatı keser ki tüyü diken diken olmayana aşk olsun.

Sende ne var canım! Kavgada sadece arsızı, hırsızı değil; katili, ahlaksızı bile sever hale gelir mahalleli. Yeter ki kavgaya bulaşan mahalleden biri olsun, kimsenin gözünün yaşına bakmaz illa taraf tutar.

Yiğitse aradan biri çıkıp “adalet dediğin, kendinden olanın kavgasında belli olur” desin bakalım. Ağzına, “kimden yanasın” şamarını indirirler de dediğine pişman ederler. Çoğu zaman mahalleli, marangoz talaşı gibidir. Paha edenle aynı malzemedendir ama önce süpürülür, sonra yakılır.  Ne olduğu kimin umurunda! Kimden yana olduğundan başka tarif edecek sıfatı kalmasın, mahalle esas bundan razı olur. Fakat mahalleliyi küçük gördüğünü sakın belli etme. Belli olmasın diye arada senden başkasının övünmesine izin ver, hatta sen öv. Bu esrikli müskirat gibidir. Bir de bakmışsın övdüğün sana kul köle olmuş.

Hep bağırman lazım. Sen bağırıp gürültü çıkarınca sana sesini duyuramayanları, çok hissettirmeden “kısık sesliler” diye aşağıla. “Sesiniz gür çıksın ya hu, siz ki…” diye pohpohlarsan daha çok bağırırlar. Sakın bu bağırtılardan rahatsız olup posta koyma. Rahatın kaçar ama işin kolaylaşır. Bağıranlar birbirini duymayınca bu kadar sağıra tek işittiren sen olursun. İstediğin gibi lafı taşır, eğip büker, kendine göre aralarını gergin tutarsın ki etrafından dağılmasınlar. Hem bir birini dövmeye senden yardım isterler. Bu kez sebepli sebepli döversin.

Bu şekil dövmek kadar risksiz bir iş mi var? Hem kolaydır hem de yumruğunu büyük gösterir. Sıradaki olmasınlar diye diğerleri, dayak yemiş garip yerine, yumruğu yorulmuş seni teselli eder. Hem “yoruldum, tırnağım, dişim eskidi” yollu borç da yazarsın garibe. O, borcunu ödeyene dek belini doğrultamaz, sen de mahallede ökçe ezip gezersin, fena mı?

*****

Eğriye eğri, doğruya doğru ise, maalesef bir kere size musallat oldu mu, göçü toplamaktan başka çare bırakmayan belalıları mahalle sever arkadaş.

Mahallen mi var, derdin var işte…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin