Kurtulmuş’un acı itirafları [Erhan Başyurt]

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Meclis kürsüsünde kamudan ‘fetö’ bahanesiyle Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edenleri değerlendiriyor:

“Suçsuz, günahsız, hatasız, kusursuz olan kimse burada mağdur edilmeyecektir…”

***

Kurtulmuş ardından sözlerini şöyle sürdürüyor:

“KHK’lerle görevine iade edilen 18 bin 258 kişi vardır. Bir mağduriyet söz konusu değildir…”

Adeta, vatandaşın aklıyla alay ediyorlar.

***

Bugüne kadar ihraç ettikleri kamu görevlelerinin 18 değil, 180 değil, 18 bininin hatalı olduğunu, yok yere bu insanlara aylarca zülüm edildiğini itiraf ediyor, sonra da “mağduriyet yok” diyorlar.

Başka bir deyişle, daha yargı kararları devreye girmeden ihraç ettikleri her 5 kişiden birinde hata yaptıklarını daha şimdiden kabul ediyorlar ama pervasızca “Kimse mağdur edilmeyecek” diyorlar.

***

Kurtulmuş bu kadarla da yetinmemiş, konuşmasında 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü kimin komuta ettiğinin halen bulunamadığını itiraf ediyor.

Şimdi anladığımız mı?

Darbeyi yapan henüz tespit edilememiş, darbeyi haber aldığı halde önlemeyenlerin, masum kanının akmasının önüne geçmeyenlerin ihmali de sorgulanmamış durumda.

Ancak gazeteciler, öğretmenler, hemşireler, insani yardım dernekleri, hastaneler, baklavacılar, dönerciler, ev hanımları… 40 binin üzerinde insan ne ile suçlandıklarını bile bilmeden ‘darbe’ bahanesiyle hapis yatıyor.

***

El insaf! Bir de çıkmış, “mağduriyet yok” diyor.

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş nerede Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş nerede! Bu nasıl bir savrulma… Yazık!

***

Kaldı ki, fişleme, iftira ve ihbarlarla yaptığınız diğer ihraçların doğru olduğunun delili ne?

Yargı yolunu neden kapatıyorsunuz? Danıştay bakmıyor, AYM itirazlara bakmıyor…

Bu kadar insanın hayatıyla, ailelerinin ekmekleriyle neden oynuyorsunuz?

İhraç edilenlerin yaklaşık 20 bini hapse atılmış durumda…

Yarın bu mağduriyetlerin hesabını nasıl vereceksiniz? Bedelini nasıl ödeyeceksiniz…

***

BYLOCK ZULMÜ KATLANIYOR

Aynı şekilde her gün “ByLock operasyonu” yapıyorlar. Binlerce insanı keyfi şekilde hapse atıyorlar. Huffington Post sitesinde de gazeteci Mahir Zeynalov yayınlandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Tahşiye Davası’nın yapıldığı mahkemeye yazı gönderiyor: “ByLock ile ilgili bilgiler, MİT’in istihbari çalışmasıdır” diyor.

‘İstihbari raporlar’ mahkemede delil olarak kabul edilmiyor. Kanuni düzenleme var. Ergenekon davasında da ‘emsal’ karar var.

***

MİT’in ‘hackleme’ ile yani ‘korsanlık’ yoluyla istihbari çalışma yaptığı ve rapor hazırladığı belirtiliyor.

Başka bir deyişle mahkeme kararı ile yasal yoldan elde edilen bir delil olmadıkları için, MİT’in ByLock Raporu kimsenin tutuklanmasına gerekçe olamaz.

***

Dahası, insanlar darbeden 7 ay önce tamamen kapatılan, uygulamadan kaldırılan halka açık bir sosyal iletişim ağını kullandıkları ‘darbe’ ile suçlanıyorlar.

Darbe ile ilgili İzmir’de hazırlanan iddianame incelenirse, bir çok subay, MİT Raporu’na dayanılarak darbeden 7 ay önce kullanımdan kaldırılan  ByLock’ı darbe esnasında kullandıkları için tutuklu ve darbeye katılmakla suçlanıyor.

İnanılmaz ama var olmayan ByLock’ı kullandığı iddiasıyla darbe soruşturmasında tutuklananlar bile var…

Daha nasıl bir mağduriyet istiyorsunuz ki…

***

Hepsi bu da değil, darbe teşebbüsü ile ilgili 60 subayın yargılandığı Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazıp 8 soru soruyor.

Sorular Hürriyet gazetesinde yayınlandı. En can alıcı olanı:

“Yazışma metinleri ve sanığın kimlerle yazıştığı tespit edildi mi?”

Yani insanlar, AppStore veya Google Play’den indirilmesi serbest ve yasal olan bir programı indirdikleri için suçlanıyor.

Daha iyi anlaşılması için söylüyorum, WhatsApp veya Skype indirmekle aynı işlemi yaptıkları için suçlanıyor.

***

Belki hiç kullanmadı, belki yanlışlıkla indirdi, ya da indirdi de bedava olduğu için eşi ve dostu ile yazıştı…

Aynı wifi ağı veya baz istasyonu nedeniyle zanna dayalı suçlananlar bile var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi “ByLock ile ilgili yüzde 10 hata olabilir” diyor…

Oysa hata yüzde bir bile olsa, yanlış yere hapse atılan için hata oranı yüzde 100 demektir.

Böyle adalet olur mu? Daha nasıl bir mağduriyet arıyorsunuz ki…

***

Suçlama yapabilmeniz için suç içeren içerik ve mesaj metinleri olması gerekir, tabii onlar da yasal yoldan elde edilmek kaydıyla…

Bunların hiçbiri yok.

Program darbeden 7 ay önce kullanıma tamamen kapatılmış ama insanlar gelişigüzel, ByLock kullanıp darbeye katılmakla suçlanıyor ve hapse konuluyor.

Halen de çıkıp Meclis kürsüsünden, ‘’Kimse mağdur edilmeyecek… Mağduriyet söz konusu değil’’ diyorlar.

Allah aşkına, vicdanınız gibi aklınızı da mı yitirdiniz yoksa vicdansızca vatandaşın aklı ve mağdurların acılarıyla alay mı ediyorsunuz?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Uyan halkim uyan! Bu adam, koskoca bir partinin baskaniydi. Onun halini partideki yolarkadaslarindan sorun; onlar anlatsin. Esas konu, bugunku itiraflari neden yaptigi: “milletin gazini almaya calisiyor”. Evet, tam da bugunlerde Baskanlik meselesini Meclis’ e getireceklerini acikladilar. Simdi de “bakin biz o kadar hakpersetiz ki, hatamizi bile soyleyebiliyoruz” havasi olusturuyorlar ki, peslerindekiler uyanmasinlar. Uyan halkim uyan!

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin