Oyunculuk kariyerinde 12 yılda 16 kupa kaldırdı. Bu alışkanlığını teknik direktörlük döneminde de devam ettirdi. Saha kenarından takım yönettiği 7 yılda tam 21 kupa kazandı. Adını tarihe en başarılı teknik adamlar arasına kısa sürede yazdırmayı başaran bu isim Josep ‘Pep’ Guardiola. Sezon başında Premier Lig’in güçlü ekiplerinden Manchester City’yi çalıştırmaya başlayan Guardiola bu sezon Barcelona ve Bayern Münih günlerinden çok uzak bir performans ortaya koyuyor.
Bakero’dan aldığı kaptanlık bandı
Josep Guardiola 13 yaşında kapısından adımını attığı Barça formasını 1990-2001 arasında 379 maçta giydi. Barcelona’nın ünlü Futbol Akademisi La Masia’nın yetiştirdiği en başarılı isimlerden biri olarak kulüp tarihine geçen Guardiola, 1989’da yükseldiği B takımında oynadığı futbolla Johan Cyruff’un gözüne girmişti. Defans-ofans bağlantısını sağlayan isim olan Guardiola, genç yaşında sırtlandığı ağır görevi başarıyla yerine getirdi. Bakero’nun 1997’de futbolu bırakmasıyla takım kaptanlığına getirilmesi Guardiola’nın değerini ortaya koymaya yetiyordu.
Formunun zirvesindeyken geçirdiği sakatlık yeşil sahalardan 1 yıl uzak kalmasına yol açarken, 1998 Dünya Kupası’nı tribünden seyretme talihsizliğine düştü. 1992-2001 arasında 47 kez milli formayı giyen Guardiola, 1994 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonası’nda da sahadaydı. Barcelona’nın 1998 ve 99’da kazandığı şampiyonluklarda önemli payı olan Guardiola’yı farklı kılan özelliği oyunun iki yönünde de çalışkan, disiplinli ve zeki olmasıydı. Attığı harika paslarla Barça’nın ataklarını başlatan isim oldu hep. Ancak 2000’de teknik patron Louis Van Gaal, gelecek planında Guardiola’ya yer olmadığını dillendirmeye başlamıştı.
Brescia’da Baggio’yla birlikte
Yeni sezonda Xavi’nin Guardiola’nın yerini alacak kişi olarak lanse edilmesi ve kendini sık sık kulübede bulmasıyla yıldız oyuncu ‘kalbinin takımına’ veda etmek durumunda kaldı. Juventus, M. United ve Arsenal’in transfer listesinin ilk sırasında bulunan Guardiola sürpriz bir karar vererek Serie A’nın küçük takımlarından Brescia’yı tercih etti. Bu sürpriz kararın alınmasında Brescia formasını Roberto Baggio’nun giymesi belirleyici rol oynadı. Brescia’da 1,5 yıl top koşturan Guardiola formundan bir şey kaybetmediğini gösterdi. Çizme’de daha sonra 6 ay Roma’da top koşturan Josep’in başı iki kez doping skandalına bulaştı. Kas geliştirici nandrolon kullandığı iddiası üzerine ‘adım temizlenmezse futbolu bırakırım’ restini çekerek kendinden emin bir şekilde konuştu.
Josep Guardiola’nın adı 2003’de tekrar Barça ile anılmaya başlandı. Bu kez farklı bir durum söz konusuydu. Başkanlık yarışına giren Luis Bassat kazanması durumunda sportif direktörlüğe Guardiola’yı getireceği vaadinde bulundu. Ancak kazanamadı. Guardiola 2003’de yine sürpriz bir karara imza atarak Katar’ın El-Ahli Daho takımına transfer oldu. Katar’da 2 yıl top koşturan usta oyuncu, 2005’de Brescia şehir mahkemesi tarafından 2001’de karıştığı doping olayından dolayı 7 ay cezaya çarptırıldı. Cezasının dolmasından 2 ay sonra Meksika’nın Dorados takımına transfer oldu. Dorados formasını 10 maçta giyen Guardiola takımının lig düşmesine engel olamayınca 35 yaşında kariyerine son noktayı koydu.
21 Temmuz 2007 milat olacaktı
Guardiola, “kalbinin takımına küsmek olmaz” diyerek 21 Temmuz 2007’de Barcelona B takımını çalıştırmaya başladı. Barcelona için 2007-08 sezonu hayal kırıklıklarıyla geçmişti. Alınan kötü sonuçlara teknik direktör Frank Rijkaard’ın Ronaldinho’yla olan sürtüşmesi de eklenince yönetim daha fazla sessiz kalmadı ve Hollandalı çalıştırıcının işine son verdi. Başkan Joan Laporta, 8 Mayıs 2008’de Pep Guardiola’yı takımın başına getirirken futbol tarihini değiştirecek imzayı attığını elbette bilmiyordu.
Guardiola yönetimindeki Barça, sezonun ilk iki maçını mağlubiyet ve beraberlikle kapatıp son 35 yılın en kötü başlangıcını yapmasına karşılık ilerleyen haftalarda yenilmez bir armada oldu. Pep, Barça’nın başındaki ilk sezonunda La Liga, İspanya Kral Kupası, Şampiyonlar Ligi, İspanya Süper Kupası, UEFA Süper Kupası ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nı kaldırarak tarihe geçti. Ertesi sezon ligde sadece bir kez yenilip 99 puan toplayan Guardiola’nın ekibi, rekorları altüst ederek bir kez daha şampiyon oldu. Katalan devindeki 3. sezonunda 23 maç yenilmeyerek kulüp rekorunu tarihe gömerken; lig şampiyonluğunu, İspanya Süper Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni yine kimseye bırakmadı. Son sezonunda ligde şampiyonluğu Real Madrid’e kaptırsa da 4 kupayı daha hanesine yazdırmayı başardı. İspanya’da geçirdiği 4 sezonda 14 kupa kaldıran Guardiola ‘şimdi dinlenme zamanı’ deyip futbola bir yıl ara verdi ve ailesiyle birlikte New York’a taşındı.
Şampiyonlar Ligi kupasına hasret
Pep’in 2013-14 sezonundaki durağı ise Bayern Münih olacaktı. Teknik adamlık kariyerini Şampiyonlar Ligi (Barça’yı şok edici bir skorla elemişti üstelik) dâhil üç kupa alarak zirvede bırakan Jupp Heynckes’in yerine geldiği görevde beklentiler yüksekti. Guardiola’nın Barcelona’yı hatırlatan pas oyunu, Alman basını tarafından sertçe eleştirildi. Heynckes’in ‘savaş makinesi’ olarak kurguladığı takımı ürkek oynatmakla suçlandı. Ancak eleştirilere kulaklarını tıkayan Guardiola, mükemmel işleyen sistemini daha da kusursuz hale getirmek için çalışmaya devam etti. Bavyera ekibinin başında çıktığı ilk maçta Almanya Süper Kupası’nda Borussia Dortmund’a boyun eğdi. Chelsea’yi yenerek aldığı UEFA Süper Kupası’yla taraftarlardan özür diledi. FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nı 3. kez kazanarak da “Ben daha bitmedim!” dedi. Guardiola, Almanya’da geçirdiği 3 yılda 3 lig, 2 Almanya Kupası şampiyonluğu yaşadı. Zirvede aldığı Bayern Münih’i zirvede bırakırken tek eksiği Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmamak oldu.
Sezon başında 4 yıllığına anlaştığı Manchester City’yi çalıştırmaya başlayan Guardiola, Conte, Mourinho, Klopp ve Wenger gibi ‘kurt’ hocaların arasında şampiyonluk yarışında en şanslı görünen isimdi. Ancak Conte’nin Chelsea’si gösterdiği performansla yarışta öne çıkarken Guardiola’nın takımı adına yakışmayan sonuçlar aldı. Deplasmanda Everton’a 4-0 gibi tarihi bir skorla yenilip liderin 10 puan gerisine düştü. Guardiola da şampiyonluğu uzak görürken tüm hesaplarını önümüzdeki sezon için yapmaya başladı bile. ‘Kurtlar sofrası’ Premier Lig, Guardiola’nın kupalarına aldırmaksızın ondan ‘ustalığını’ ispat etmesini bekliyor. Bakalım Guardiola, hayalindeki takımı kurabilecek mi?
GUARDIOLA’NIN KAZANDIĞI KUPALAR:
BARCELONA (14 KUPA):
La Liga (3): 2009, 2010, 2011
İspanya Kral Kupası (2): 2009, 2012
İspanya Süper Kupası (3): 2009, 2010, 2011
UEFA Şampiyonlar Ligi (2): 2009, 2011
UEFA Süper Kupası (2): 2009, 2011
FIFA Dünya Kulüpler Kupası (2): 2009, 2011
BAYERN MÜNİH (7 KUPA):
Bundesliga (3): 2014, 2015, 2016
Almanya Kupası (2): 2014, 2016
UEFA Süper Kupası (1): 2013
FIFA Dünya Kulüpler Kupası (1): 2013
