Kırmızı kart! [Vehbi Şahin]

Erdoğan ve AKP iktidarı her geçen gün yalnızlaşıyor.

Yurt dışında kendilerine tanınan krediyi tüketmiş durumdalar.

Yakında muhatap bulmakta zorlanacaklar.

Yalan ve iftira üzerine kurulu siyasi söylemleri AKP seçmeninde bir karşılık buluyor, ama yurt dışında değil.

Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Erdoğan’ın ayak oyunlarını çözmüş durumda…

Seçim kazanmak ve iktidarını sürdürmek için kendilerini kullandığını biliyorlar artık.

ABD eski Başkanı Obama’nın, görevini bırakmadan yaklaşık bir yıl boyunca ısrarlara rağmen Erdoğan’a zoraki randevu vermesinden belliydi işin bu noktaya geleceği…

Ancak iyi okuyamadılar süreci…

Mağdur edebiyatının yurt dışında da geçerli akçe olacağını zannettiler.

Evdeki hesap çarşıya uymadı yani…

Tabii ki bu durumda mağduriyet dozajının artması gerekiyordu.

 

15 TEMMUZ YETMEDİ

kırmızı kartNitekim imdada, 15 Temmuz müsameresi yetişti.

AKP ve Erdoğan için Allah’ın bir lütfuydu 15 Temmuz…

Senaryo mükemmeldi.

Oyuncular da birinci sınıf…

15 Temmuz iyi kurgulanmış bir oyun olarak sahneye kondu.

Erdoğan da kendisine altın tepside sunulan bu lütfu fırsata çevirmekte gecikmedi.

Çok hızlı hareket ederek ülkenin altını üstünü getirdi.

Ama…

Kendi seçmeni dışında aklı başında kimseyi darbe konusunda ikna edemedi.

Yabancılar da ilk günden itibaren temkinli yaklaştı 15 Temmuz’a…

Hemen Erdoğan’ın yanında yer almadılar.

Hatta geçmiş olsun dileklerini bile gecikmeli olarak ifade ettiler.

Erdoğan ve ekibi, bu tavırları da iyi okuyamadı.

Ya da…

Mesajı almasına aldılar…

Ama…

Almamış gibi görünmek siyasi çıkarlarına uygun düştüğünden herhalde, anlamamış gibi davrandılar.

Cemaat başta olmak üzere muhaliflerin üzerine acımasızca yürüdüler.

Yüz binlerce masum insana zulmettiler, hâlâ zulmediyorlar.

Fakat bu zulümler tabanda mağduriyet edebiyatına büyük darbe vurdu.

Hal böyle olunca…

16 Nisan’daki referandum öncesi yeni bir düşmana ihtiyaç duydular.

 

HİLAL-HAÇ SAVAŞI

Erdoğan, içeride hedef gösterilecek düşman bulamayınca bu kez dışarıya yöneldi.

Hollanda ve Almanya üzerinden tehlikeli bir tiyatroyu sahneye koymaya başladı.

Türkiye’de başarılı olan kutuplaştırma siyasetini Hilal-Haç savaşına çevirmek istedi.

Başörtülü bir bakan üzerinden oynanan oyun Erdoğan rejimi için hayati öneme sahip.

Bir tür hayat memat meselesi…

Neden?

Mutlaka bu seçimi kazanıp tüm dünyaya “Arkamda şu kadar seçmen desteği var. Beni muhatap alıp sadece benimle çalışmak zorundasınız” demek istiyor.

Bu amacına ulaşmak için her yolu deniyor.

Hollanda’ya Nazi suçlaması yöneltiyor.

Polemiğe girmek için Almanya Başbakanı Merkel’i tahrik ediyor.

Ama olmuyor.

 

İKNA OLMADIK

Erdoğan’ın “Yazıklar olsun” sözüne Merkel, “Bu provokasyon yarışında yer almaya niyetim yok” diyerek oyunu bozuyor.

Bu kez gerilimi artırıp “Almanya teröre destek veriyor” diyor.

Almanya Federal Haberalma Servisi’nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, “Darbenin arkasında Gülen’in olduğuna ikna olmadık” diye cevap veriyor.

Galiba mesajı yine almamış görünmek işlerine geliyor olmalı ki pazar günü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın CNN Turk’te Alman istihbarat şefinin “İkna olmadık” sözlerini yorumlama ihtiyacı duyuyor.

BND Başkanı’nın Der Spiegel’e konuşmuş olmasını “çok ibretli bir tablo” olarak değerlendiriyor.

 

SARIDAN KIRMIZIYA

Anlaşılıyor ki güç sarhoşluğu Erdoğan’ın  manevra alanını daraltmış durumda.

Çok fazla hareket edemiyor.

Fakat faul yapmaktan da geri durmuyor.

Erdoğan eski bir futbolcu…

Bu işleri bilmesi lâzım…

Hakemin sürekli kasıtlı faul yapan oyuncuyu önce uyarıp sonra kart göstermesinden de ders almışa benzemiyor.

Dışarıdan ve içeriden gelen onca uyarıyı, kendisine gösterilen sarı kartı görmezden gelmenin pek bir izahı yok çünkü…

Yoksa Erdoğan renk körü mü?

Bilmiyoruz.

Bildiğimiz tek doğru, millet 7 Haziran’da Erdoğan ve AKP iktidarına sarı kart gösterdi.

16 Nisan’da kartın rengi kırmızı olur mu onu da bekleyip göreceğiz..

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin