Belçika mahkemesi, akrabasını Hizmet Hareketi’nden diye yaralayan şahsın yargılamasını sonuçlandıracak

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan toplumsal kutuplaşma ve gerginlik, Avrupa’daki Türkler arasında da fiziki çatışmalara varan sorunlara yol açıyor. Belçika’da boğazından kesilmeye çalışılan İbrahim Anaz, bu çatışmayı mahkemeye taşıyan Türklerden biri. Damatları tarafından ‘terörist’ olduğu ididasıyla öldürülmeye çalışılan Anaz, sokak ortasında uğradığı saldırıya yönelik kamera kayıtlarını mahkemeye sundu. Anaz’ın davasının son duruşması 24 Ekim tarihinde yapılacak.

Euronews’in haberine göre, Belçika’da doğup büyüyen Anaz, 35 yaşında ve dört çocuk babası. Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ana sorumlusu olarak görülen Gülen hareketine bağlı Belçika Aktif İşadamları Derneği Federasyonu’nun genel sekreterliği görevini yürütüyor. Yani Türkiye’de “terörist” ve “hain” olarak görülüyor. Anaz, 2017’nin temmuz ayında, yine Gülen hareketine bağlı okullarda öğretmenlik yapmış olan yeğenini, Türkiye’ye gitmemesi konusunda uyarmak istiyor:

“O haftasonu Türkiye’ye tatile gideceklerdi. Yeğenim daha önce Gülen hareketine bağlı eğitim merkezinin yönetim kuruluna girmişti. Türk hükümetine göre Gülen hareketi bir terör örgütü. Bu durumdan dolayı kendisinin sıkıntıya girebileceğini söyledim. Kocası aynı gün beni aradı ve tehdit etti. Ben de kendisi ile makul bir şekilde görüşmek istediğimi, durumu izah edilebileceğini söyledim.”

Anaz, daha sonra yeğeninin evine gidiyor. Konuyu tartışırken yeğeninin dört beş yıl önce Türkiye’den damat olarak gelen kocasının öfkelendiğini ve kendisine “saldırdığını” ileri süren Anaz, ölümden döndüğünü dile getiriyor:

“Tartışma büyüyünce yeğenim evden gitmemi istedi. Evden çıkmıştım. Sokağın ortasında seni öldüreceğim sözleri ile bana meyve bıçağı ile arkadan saldırdı. Kendimi savunmaya çalıştım. İlk hamle boğazıma doğru geldi. Ölümden kıl payı kurtuldum. Daha sonra sağ ve sol omuzum ve baş parmağımdan yaralandım. Ortalık kan gölüne dönünce bir an durdu ben de kaçma fırsatı buldum.”

Anaz, daha sonra bir hastanenin acil servisine kaldırılıyor.

‘Beni terörist olarak görüyordu’

Anaz’a göre, yeğeninin kocası kendisini Türkiye’deki darbe girişiminin sorumluları arasında görüyordu ve onun için Türkiye karşıtı “hain” ve bir “terörist” idi.

Olayın, sokak ortasında gerçekleştiğini belirten Anaz, karşı tarafın ise “kavganın” evin içinde olduğunu ileri sürdüğünü ve olayı “haneye tecavüz” olarak göstermek istediklerini iddia ediyor:

“Ancak elimizde sokak kameralarının görüntüleri var. Her şey saniye saniye kaydedilmiş. Her şey çok açık ve net. Bunlar delil olarak kullanılacak.”

Walter Van Steenbrugge: Siyasi bir saldırı

İbrahim Anaz’ı savunan, Belçika’nın önde gelen ağır ceza avukatlarından Walter Van Steenbrugge, “saldırganın”, Türkiye’deki olayların etkisiyle hareket ettiğini belirterek, “Müvekkilimi resmen öldürmeye çalıştı. Bizler de bu kapsamda ağırlaştırıcı durumun mahkeme tarafından kabul görmesini istiyoruz zira olay tamamen siyasi. Müvekkilim ölümden döndü. Elimizde sağlam deliller var” şeklinde konuşuyor.

Mahkeme sürecinde dava ile ilgili yorum yapmak istemeyen Anaz’ın akrabası, “olayın siyasi değil, aile tartışması” olduğunu savunuyor.

Psikolog Dr. Altay Manço: Türk toplumu içine kapanık, kin birikimi var

Belçika’daki Türk toplumunun çok içine kapanık olduğunu ve evliliklerin genelde aile içi yapıldığına dikkat çeken Dr Altay Manço, Türkiye ve Belçika’daki siyasi ayrışmaların, aileleri ve “hemşehrileri” hızlı bir şekilde etkilediğini ifade ediyor.

Türk toplumunda “hasımlaşma ve kin birikimi” olduğunu dile getiren göç uzmanı Manço, “Jurnalleme var, bu yeni bir şey, fişleme de diyebiliriz. Farklı düşünen insanlar elbette hain değil ama bunları bir hain gibi gösterme durumu var. Yaşanan olaylar ile ilgili elimizde veri yok ancak belki daha fazla göze batmaya başladı ve siyasi olaylar ile ilişkilendiriliyor. Nispeten haklı bir şekilde ilişkilendiriliyor ancak bunun tek kaynağının siyasi olaylar olduğunu sanmıyorum. Çünkü bir birikim olduğunu tahmin ediyorum ama siyasi olayların bunu daha da ateşlediği gözle görülüyor.” şeklinde konuşuyor.

Sosyolog Dr. Firouzeh Nahavandi: Türk toplumu içinde siyasi ve ideolojik çatışmalar arttı

Brüksel Üniversitesi’nde sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Firouzeh Nahavandi darbe girişiminin ardından Belçika’daki Türk toplumunun iyice bölündüğüne dikkat çekiyor:

“Belçika’da yaşanan gerginlik Türkiye’de yaşananlar ile neredeyse aynı. Türk toplumu hiç olmadığı kadar bölünmüş durumda. Belçika’da yaşayan Türklerin çoğu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı savunuyor. Seçimlerde bunu açıkça gösterdiler. Erdoğan Belçika’da ve diğer Avrupa ülkelerinde mitingler yaptı. Darbe girişiminin ardından Erdoğan taraftarları, Gülen hareketi tezini ön plana çıkardı. Türk toplumu içinde siyasi ve ideolojik çatışmalar arttı.”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen hareketine ait olduğu bilinen bazı binalar kundaklanmış ve cemaat mensuplarının diğer Türkler tarafından tehdit edildiği gündeme gelmişti. Belçika medyasına da yansıyan olayların ardından dönemin Türkiye büyükelçisi Belçika Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

İbrahim Anaz davasının son duruşması 24 Ekim tarihinde yapılacak.

Haberi hazırlarken Anaz’ın dava açtığı akrabası F.D ve avukatı Luc Dossche’ye ulaştık fakat F.D ve avukatı mahkeme sürecinde değerlendirme yapmak istemediklerini bildirdi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin