1990’ların faili meçhullerinin yargılandığı ‘Kızıltepe JİTEM Davası’nda hakim, hukuk davasına geçecek skandal bir talepte bulundu. 22 kişinin ölümünden sorumlu toplam 9 kişinin yargılandığı davanın hakimi, iki gün sonra görülecek 12’nci duruşmaya dosyada maktul olarak görülen Nurettin Yalçınkaya’nın SEGBİS ile ifadesinin alınmasını istedi. Türkiye ilk kez bir ölünün duruşmaya çağrıldığına şahit olurken, yeni hakimlerin Kızıltepe gibi çok bilinen bir davadan dahi bihaber olması vahim bulundu.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-96 yılları arasında infaz edilen ve zorla kaybettirilen 22 kişinin akıbetini aydınlatmak üzere açılan davanın 11’inci duruşması 14 Eylül tarihinde görüldü. Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve “Kızıltepe JİTEM Davası” olarak bilinen davanın bir sonraki duruşması ise 28 Kasım Salı günü görülecek. JİTEM soruşturmalarının yolu Ergenekon soruşturma ve davalarındaki cesur adımlardan sonra açılmıştı.
KEMİKLERİ KUYUDAN ÇIKARILDI
22 kişinin ölümünden sorumlu 4’ü asker 5’i korucu toplam 9 kişinin yargılandığı davanın 11’inci duruşmasında maktul sıfatı ile yer alan kayıp Nurettin Yalçınkaya’nın 2009 yılında Kızıltepe’de bir kuyuda kemiklerinin bulunup, kimliğinin kesinleşmesine rağmen nüfus kayıtlarında yaşıyor olduğu anlaşılmıştı. Mahkeme, adli tıp raporları ile nüfus kayıtları arasındaki bu çelişkinin giderilmesi için ilgili kurumlara ve kayıp Yalçınkaya’nın nüfusa kayıtlı olduğu köyde araştırma yapmak üzere Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığı’na müzakere yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, savcılığın ölüm raporunu dosyaya bırakmamasından dolayı Yalçınkaya’nın bir sonraki duruşmada ifadesine başvurulmasını kararlaştırdı.
MAHKEME: SEGBİS İLE İFADESİ ALINSIN
Duruşma tutanağında ilgili karar ile ilgili şu ifadelere yer verildi: “Pendik 2. Aile Mahkemesi’nin 2009/483 esas nolu kararında davalı Nurettin Yalçınkaya’nın bildirdiği Hacıahmet Mahallesi Atalar Sokak No:5 22/9 Kasımpaşa İstanbul adresinden Nurettin Yalçınkaya’nın beyanı alınmak üzere Çağlayan nöbetçi ACM’ne talimat yazılarak, tanık sıfatı ile beyanı alınmak üzere hazır edilmesinin istenilmesine, ifadesinin bizzat mahkememizce SEGBİS ile alınmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-96 yılları arasında, Abdulvehap Yiğit, Süleyman Ünal, Mehmet Nuri Yiğit, Tacettin Yiğit, Zübeyir Birlik, Abdulbaki Birlik, Kemal Birlik, Zeki Alabalık, Menduh Demir, Nurettin Yalçınkaya, Necat (Şemsettin) Yalçınkaya, Mehmet Emin Abak, Hıdır Öztürk, Abdulvahap Ateş, Mahmut Abak, Yusuf Tunç, Şeyhmus Kaban, İzzettin Yiğit, Yusuf Çakar, Abdurrahman Öztürk, Mehmet Ali Yiğit ve Abdulbaki Yiğit öldürülmüş ve kaybedilmişti.
ERGENEKON SORUŞTURMASI SONRASI DAVA AÇILDI
İstanbul merkezli Ergenekon soruşturmalarında, Aydos kod adlı gizli tanığının 27 Ekim 2008’de Albay Hasan Atilla Uğur’un yüzbaşı rütbesiyle Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğu dönemde yaşanan pek çok faili meçhul cinayetin sorumlusu olduğunu öne sürmesi üzerine dava açılmıştı. Bu ifadeler üzerine dosya, önce yetkisizlik kararıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na; buradan da “kapsamlı araştırma yapılması” talimatıyla 10 Ocak 2013’te Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Mağdur ve tanıkların ifadeleriyle genişletilen soruşturmada savcılık zamanaşımına uğrayan ya da takipsizlik kararı verilen dosyaları da incelemeye alarak, mağdur yakınları ve tanıkların ifadeleri doğrultusunda kazı çalışmaları başlatmıştı. Kazılarda ele geçirildikten sonra Adli Tıp Kurumu’nda incelenen kemiklerin çeşitli tarihlerde asker ya da korucular tarafından gözaltına alındıktan sonra akıbetleri bilinmeyen mağdurlara ait olduğu ortaya çıkmıştı.
TANIKLAR: JİTEM CİNAYETLERİ, PKK’NİN ÜZERİNE ATILDI
Bunun üzerine, Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir hakkında “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek” suçlarından 2014’te dava açılmıştı.
Daha başlamadan güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilen davanın ilk duruşması 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Mart 2015’de görülmüştü.
Bugüne kadar 11 duruşması görülen dava kapsamında ifade veren tanıklar, “JİTEM’in işlediği cinayetleri PKK yapmış gibi gösterdiğini” söylemişti.
