Hakan Şükür’ü silebilir misiniz futbol tarihinden? [Haber-İnceleme: Efe Yiğit]

Hakan Şükür ve Andres Iniesta 'Altın ayak' ödülüne layık görülmüştü.

Modern Türk futbol tarihi, biraz da Hakan Şükür’ün tarihidir desek abartılı olmaz. Türk futbolun makus talihi değişmeye 1990’da Sepp Piontek’in A Milli Takım teknik direktörü olmasıyla başladı. Bu değişimde Hakan Şükür, Piontek’in kafasındaki ‘futbol devriminin’ en önemli figürlerinden biri oldu. Bursaspor’da başlayan çıkış yılları, Galatasaray’da kısa sürede zirveye ulaştı. Ülke futbolunun kazandığı tarihi başarıların altında imzası olan isimlerden biriydi Hakan Şükür. Unutulmaz maçlar oynadı, unutulmaz goller attı. ‘İlklerin’ yaşanmasında çok büyük katkılar verdi.

MÜCADELE İÇİN DOĞMUŞ

Futbola Sakaryaspor’da başlayan Hakan Şükür’ün ilk hocası Ekrem Karaberber, sırasıyla sol açık, orta sahanın ortası, sağ kanat ve zaman zaman da libero oynattı Hakan’ı. Son olarak santrfor mevkiinde forma giyen Hakan’ın, iyi bir golcü olarak yıldızı parladı sonra. Hakan’ın bitmeyen ve yılmayan bir hırsı vardı. Hocası Karaberber, “Sen vuruyorsun o saldırıyor, sen vuruyorsun o saldırıyor. Mücadeleciydi, asla pes etmezdi. Kaytarmazdı, çalışmayı da çok severdi” dediği Hakan Şükür, o yıllarda futbolun yanında basket oynamış, atletizm takımında yer almıştı. Komple bir sporcuydu kısacası.

Türkiye, Hakan’ın adını Bursaspor’dayken duydu. Yılmaz Vural’ın ısrarla Bursaspor kadrosuna katmak istediği Hakan Şükür’ün, 1990-91 sezonunda transferi gerçekleşmişti. Hakan takıma geldi ama Vural, görevinden kısa süre sonra ayrıldı. Bursa günleri biraz sıkıntılı geçti bu yüzden. Sırp Dorde Miliç zamanında kulübeye mahkûm olmuştu ama Ümit Milli ve Olimpik Milli Takım’ın değişmez santrforuydu. Akdeniz oyunlarında çok iyi oynamış ve 5 gol atmıştı. Bu maçlarda Hakan’ı izleyen A Milli Takım Teknik Direktörü Sepp Piontek, genç oyuncu hakkında ümitlerin hocası Fatih Terim’den bilgi aldı. Kurt hoca, aradığı santraforu nihayet bulmuştu. Antrenmanlarda bildiği tek Türkçe kelime olan ‘mücadele’yi sık sık kullanan Piontek’e göre Hakan Şükür, ‘mücadele’ için doğmuş biridir.


‘KRAL’ BAŞLADI, ÖYLE DEVAM ETTİ

hakan spot1993-94 sezonunda Şükür, Galatasaraylı Hakan olur. İlk sezonunda Galatasaray şampiyon olurken, Hakan 19 gol atar. İkinci sezonunda şampiyon yine Galatasaray’dır ve Hakan takımına 16 golle katkı sağlar. 1995’te kısa süren Torino macerasından sonra tekrar yuvası Galatasaray’a döner. 1996’da başlayan Fatih Terim döneminde üst üste kazanılan 4 şampiyonlukta da Hakan Şükür, Hagi ile birlikte en önemli pay sahibidir.

UEFA Kupası’nı getiren kadronun en önemli silahıdır. 2000’de başlayan İnter, Parma ve Blackburn Rovers yılları, Türkiye günlerine kıyasla sıkıntılı ve sönük geçer. Duygusal kişiliği gurbete uyum sağlamasını zorlaştırır. 2003’te bir kez daha yuvası Galatasaray’a döner, 5 sezon top koşturduktan sonra 2008’te futbola veda eder.

Hakan Şükür, Galatasaray’la tam 8 şampiyonluk yaşadı. Attığı gollerle sadece skora katkı yapmadı, Galatasaray’a puan/puanlar kazandırdı. Hani olmaz ya, Hakan Şükür’ün bütün izlerini, attığı golleri, verdiği pasları silecek olsak, Galatasaray’a sadece 1 şampiyonluk kalıyor geriye…

1999-2000 sezonuna gidelim mesela. Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea, Milan ve Hertha Berlin’le aynı grupta oynayan Galatasaray’ın son maçında grup 3.’sü olarak UEFA’da yoluna devam edebilmesi için Milan’ı mutlaka yenmesi gerekiyordu. Ancak maçın 87. dakikasına girilirken takım 2-1 gerideydi. Tam o dakikada Hakan Şükür sahneye çıkmış ve beraberlik golünü atmıştı. Maçın son dakikasında yine Hakan’a yapılan faulle hakem penaltı noktasını göstermiş, Ümit Davala atışı gole çevirmiş, böylece Sarı Kırmızılı ekip UEFA Kupası’na uzanacak yola girmişti.

3.Tur’un ilk maçında Bologna ile 1-1 beraber kalıp deplasmanda umutlanan Galatasaray’da golün adı yine Hakan Şükür’dü.

Türkiye A Milli Takımı’nın tarihindeki ilk Avrupa Şampiyonası, Euro 1996 macerasını hatırlayalım… Hakan Şükür yine başroldeydi. Attığı gollerle A Milli Takım’ın topladığı 15 puanın 6’sına direkt katkı sağlamıştı. Euro 2000’de de eleme grubunda takım İtalya’nın ardından ikinci olurken, Hakan Şükür, kalecinin uzanabileceğinden daha yükseğe sıçrayıp o unutulmaz golü Belçika ağlarına gönderirken turu getiren isim olmuştu. 2002 Dünya Kupası’ndan Hakan Şükür’ü silmek mümkün mü? Eleme grubundaki 21 puanın 6’sı doğrudan onun hanesine yazılabilirdi.

Bunları silebilecek misiniz?

GOLLERİNİ HİÇBİR DEFANS ENGELLEYEMEDİ

Hakan Şükür’ü silmek Türk futbol tarihini silmek demektir. Bir boya reklamında ‘Hayattan rengi alın geri neyi kalır ki?’ diyordu. Hakan Şükür’ü Türk futbolundan çıkarın geri neyi kalır ki? Türk futbolcusunun adı ilk kez Hakan sayesinde Edirne’nin dışında anılır oldu. Lig tarihinde 249 gol, milli forma ile 51 gol atarak rekorları hâlen elinde tutuyor Hakan. Hatta en yakın takipçisinin 2 katından daha fazla gol attı. 4 kez gol krallığı yaşadı.

Dünyanın en çok gol atan Türk futbolcusu oldu: 395 gol (249 Türkiye Ligi, 9 İtalya Ligi, 2 İngiltere Ligi, 51 A Milli, 5 Ümit Milli, 1 A Genç, 2 B Genç, 4 Olimpik Milli, 22 UEFA Şampiyonlar Ligi, 12 UEFA Kupası, 4 Kupa Galipleri Kupası, 25 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 3 TSYD Kupası, 1 Başbakanlık Kupası) Gol atmadığı mecra ve kupa bırakmadı. Toplamda en çok millî olan Türk futbolcusu oldu: 161 defa (112 defa A Milli, 25 defa Ümit Milli, 13 defa A Genç Milli, 6 defa B Genç Milli, 5 defa Olimpik Milli).

Galatasaray markasını Avrupa’da tanıtan isimlerden biri olan Hakan Şükür için Avrupa basını ‘Boğazın Boğası’ unvanını kullandı. Piontek’in ifadesiyle, ‘Hakan kalbiyle oynuyordu. Büyük ümit bağladığım biriydi, beni yanıltmadı hiç. Sıradanlaşan A Milli Takımını, Hakan gibi birkaç isim daha olmasa değiştirmem imkansızdı. Benim sisteminde Hakan en önemli isimdi’ diyecekti.

Hakan’ı nasıl yok sayabilirsiniz ki?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin