Avrupa liglerinin çoğunda da ‘kurulu bir düzen’ var ve dönüp dolaşıp genelde aynı takımlar şampiyon oluyor. Türkiye Süper Lig’de şampiyonluğu ilk kez İstanbul dışına Trabzonspor taşımıştı ancak Karadeniz Fırtınası 1983’ten bu yana ligde şampiyonluğa hasret kaldı. 2011’de ise Bursaspor şampiyon olarak ‘Şampiyon İstanbul takımlarından biri olur’ kuralında bir istisnaya yol açtı. 2000’li yıllarda Bursaspor gibi birçok kulüp kurulu düzene isyan etmeye başladı ve bir kısmı da amacına ulaştı.
DEVRİMİ LEİCESTER CİTY YAPTI
Futbolun bir numaralı ligi İngiltere Premier Lig’de şampiyonluğun adresi uzun yıllar Alex Ferguson’un Manchester United’ıydı. Arada Arsenal şampiyon olurken, 2004’ten itibaren yarışa Chelsea katıldı. Arap sermayesini arkasına alan Manchester City tarihinde ilk kez 2012’de şampiyon oldu ve aynı başarıyı 2014’te tekrarladı. Premier Lig’de asıl devrimi 2016’nın şampiyonu Leicester City yaptı. Ligin sıradan takımı Leicester City, 132 yıllık tarihinde ilk kez şampiyon olarak bütün otoriteleri şaşırttı.
FELİX MAGATH’IN İNTİKAMI
Almanya, dünya futboluna yön veren ülkelerin başında geliyor. Bundesliga şampiyonluğu denildiğinde ise akla ilk olarak Bayern Münih geliyor. Bayern Münih’in şampiyon olmasının değil, olmamasının haber olduğu Almanya’da ezber bozan takım Wolfsburg’du. Felix Magath yönetimindeki Wolfsburg, 2008-09 sezonunda Edin Dzeko ve Grafite gibi iki usta golcünün sayesinde tarihinde ilk kez şampiyonluk sevinci yaşadı. Magath, sadece Wolfsburg’u şampiyon yapmakla kalmadı, bir yıl önce Bayern Münih’i şampiyon yapmasına rağmen kendisini kovan yöneticilerden de intikamını en güzel şekilde aldı.
Fransa Ligue 1’de Lyon, ilk şampiyonluğunu 2002’de elde etti ve 2008’e kadar tam 7 yıl arka arkaya şampiyonluğu kimseye kaptırmadı. 2012’de bu kez sahneye Montpellier çıktı. Tarihinde ilk ve tek şampiyonluğunu yaşayan Montpellier, Fransa’nın kurulu düzenine isyan eden bir başka takım oldu.
SOVYET BAŞKENTLERİ YIKILDI
Rusya Ligi demek, Moskova demektir. Adının önünde CSKA, Spartak, Dinamo ve Lokomotiv olan Moskova takımları, şampiyonluklara yıllarca ambargo koydu. Moskova hegemonyasına 2007’de Fatih Tekke’nin o zamanki takımı Zenith Petersburg son verirken, Gökdeniz Karadeniz’in takımı Rubin Kazan da 2008 ve 2009’da şampiyon olarak Moskova takımlarına hüsran yaşattı. Bu takımlar, tarihlerinde ilk kez şampiyonluğa ulaştılar. Zenith Petersburg 2010, 2012 ve 2015’te yine şampiyonluk yaşadı. Keza Ukrayna Ligi’nde ‘sadece Dinamo Kiev şampiyon olur’ anlayışı vardı. Bu anlayışı Shakhtar Donetsk ilk kez 2002’de yıktı. 2004’te Mircea Lucescu’nun gelmesiyle Shakhtar Donetsk, adeta şahlandı. Romen hocanın görev yaptığı 12 yılda takım tam 8 kez şampiyonluk yaşadı.
HOLLANDA’YA DENGE GELDİ
Hollanda, Johan Cruyff, Van Basten, Gullit gibi onlarca efsane yetiştirmiştir. Bu yıldızların çıkış takımları Ajax, PSV Eindhoven ve Feyenoord’dur. Konu şampiyonluğa gelince Ajax ve PSV adları hep öne çıkmıştır ve arada Feyenoord bu takımlara eşlik etmiştir. Hakkını yememek lazım; bu takımlar sadece yerel lig başarısıyla yetinmeyip Avrupa’da da kupa kaldırdılar. 2009’da 28 yıl aradan sonra AZ Alkmaar şampiyon olduğunda ‘seneye kesin Ajax veya PSV şampiyon olur’ yorumu yapılmıştı. Ancak bu ezberi sonraki sezonda tarihinde ilk kez şampiyon olan Twente bozacaktı.
HAGİ’NİN BÜYÜK BAŞARISI
Romanya Ligi de yakın zamana kadar Bükreş takımlarının kontrolü altındaydı. Bükreş takımları Dinamo, Steaua ve Rapid’in hegemonyasına 2008’de CFR Cluj son verip tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Özellikle diktatör Çavuşesku döneminde altın yıllarını yaşayan Bükreş takımları, demokrasinin gelmesiyle ‘devlet’ desteğini ve ‘saha dışı’ avantajını kaybetti. CFR Cluj’dan bir yıl sonra da bu kez FC Unirea tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Bu takımın 2006’da Romanya 1. Ligi’ne çıktığı hesaplanırsa, başarısının büyüklüğü daha iyi anlaşılır. 2015-16 sezonunda Astra Giurgiu, bu sezon ise Hagi’nin takımı Viitorul Constanța ligi zirvede bitirip tarihlerinde ilk kez şampiyonluk yaşadı.
BOAVİSTA İYİ BAŞLADI, KÖTÜ BİTİRDİ
Göze hitap eden bir futbol oynanan Portekiz Ligi’nde konu şampiyonluğa gelince Porto, Benfica ve Sporting Lizbon takımları öne çıkar. 2001’de ilk kez şampiyonluğa ulaşan Boavista, 2004-05 sezonunda ortaya çıkarılan ‘altın düdükler’ skandalında en ağır cezayı alarak 2. lige düşürüldü. Bir zamanlar Nuno Gomes, Petit ve Bosingwa gibi yıldızların forma giydiği Boavista, bu ligde de fazla tutunamayarak 3. Lige kadar düştü. Boavista, ancak 2014’te tekrar Portekiz 1. Ligine yükselebildi.
ROSENBORG TAHTTAN İNDİ
“Norveç ligini nasıl bilirsiniz?” sorusuna “Rosenborg takımından ibarettir” cevabı yanlış olmasa gerek. 1992-2004 yılları arasında 13 kez üst üste şampiyon olan Rosenborg, bu cevabı elbette hak ediyor. Norveç Ligi’nin ezber bozan takımı ise tarihinde ilk kez 2008’de şampiyon olan Stabaek IF oldu. 2011’de bu kez Molde tarihinde ilk kez şampiyon olurken, aynı başarıyı 2012 ve 2014’te de gösterdi. İsveç’te ise 2000’li yıllarda ilk şampiyonluğu yaşayan iki takım var. Hammarby IF 2001, Kalmar FF 2008 yılında ligi zirvede bitirdi.
BALKANLARDA DEĞİŞEN DENGELER
2004’te Avusturya Ligi şampiyonluğuna tarihinde ilk kez ulaşan Grazer AK, 2006-07 sezonunda iflas ederek kayyuma teslim edildi. Grazer AK şu an bölgesel ligde mücadele ediyor. Çek Cumhuriyeti’nde de Slovan Liberec takımı, 2002, 2006 ve 2012 yıllarında şampiyon olarak Prag takımlarının (Slavia Prag, Sparta Prag) ligdeki hâkimiyetine son verdi. 2004 yılında da Banik Ostrava, tarihinde ilk kez Çek Cumhuriyeti Ligi’nde şampiyonluk ipini göğüsledi. 2011’de ise bu kez Viktoria Plzen ilk kez şampiyonluk sevinci yaşarken, aynı başarıyı 2013, 2015 ve 2016’da tekrarladı.
Bulgaristan liginde Sofya takımları uzun süre şampiyonluğu kimseye bırakmadı. Sofya hakimiyetini ilk Litex Lovech takımı 2011’de kırdı. 2012’de tarihinde ilk kez şampiyon olan Ludogorets Razgrad ise ligde adeta hegemonya kurup son 6 yılı şampiyon olarak tamamladı.
