Futbolun bilge adamı: Şenol Güneş [ANALİZ-EFE YİĞİT]

Beşiktaş ligde ve 7 yıl sonra katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde emin adımlarla ilerlerken, başarıda aslan payı hiç şüphesiz Şenol Güneş’e ait. Siyah Beyazlılar, kendi sahasında 18 maçtır yenilmeyen Napoli’yi 3-2 yenerken, aynı zamanda İtalyan takımlarına karşı Avrupa kupalarında ilk galibiyetini de aldı. Başarıda her ne kadar aslan payı Şenol Güneş’in olsa da, tecrübeli teknik adam hiçbir zaman takımın ve oyuncularına önüne geçmedi. Güneş’in bu mütevazı duruşu çoğu zaman hakkının yenilmesine yol açtı.

BAŞARILARI HEP GÖRMEZDEN GELİNDİ

1 Haziran 1952’de doğan Şenol Güneş’in futbolculuk kariyeri başarılarla dolu. ‘Anadolu ihtilalini’ yapıp şampiyonluğu İstanbul dışına çıkaran Trabzonspor’un efsane kadrosunda yer alan Güneş, Bordo-Mavi takımla 6’sı lig şampiyonluğu olmak üzere 18 kupa kaldırdı. 1988’de teknik adamlık kariyerine yuvası Trabzonspor’da başlayan Güneş, Karadeniz ekibiyle 1996 ve 2011’de lig şampiyonluğunu son nefeste Fenerbahçe’ye kaptırdı.

Futbolcuyken alıştığı şampiyonluk sevincine teknik adamlık döneminde hasret kalan Güneş’in tesellisi bu süreçte Trabzonspor’la kazandığı 2 Türkiye Kupası ve 2002 Dünya Kupası’nda Milli Takım’la gelen 3.lük oldu. Güneş, iki kez kaçırdığı şampiyonluğa Beşiktaş’la teknik adamlık kariyerinin 27. yılında ulaşıp hasretine son verdi.

SPOR MEDYASI BİR TÜRLÜ SEVEMEDİ

Güneş, Türk futbolunun ‘üvey evlat’ muamelesi gören ismi oldu. 2000 yılında devraldığı A Milli Takımı 56 yıl sonra Dünya Kupası’na götürürken, elde edilen 3.’lük bile Güneş’in ‘öz evlat’ olmasına yetmiyordu. Futbolun anlı-şanlı yorumcularına göre; Güneş daha giyinmesini bile bilmeyen biriydi! Hiçbir Avrupa ülkesiyle karşılaşmadan elde edilen Dünya üçüncülüğü mü olurdu? Güneş’in Milli Takım oyuncularıyla Dünya Kupası sırasında Cuma namazına gitmesi bile olay olmuştu.

Bir başka tartışma konusu ise Güneş’in aldığı yüksek ücretti! Aylık 55 bin dolar ücret Güneş kalibresinde bir hoca için çok fazlaydı. Güneş 44 ay görevde kalırken, Federasyon toplam 2 milyon 390 bin dolar ödemişti. Fatih Terim’in yıllık 3,5 milyon Euro ücret aldığını hatırlattığımızda Güneş’e nasıl bir haksızlık yapıldığı aşikâr oluyor. Şenol Güneş ise saha dışından gelen bu incir çekirdeğini doldurmayan eleştilere kulaklarını kapatıp, başarılarına devam etti.

TÜRK FUTBOLUNA KAZANDIRDIĞI OYUNCULAR

Şenol Güneş, Trabzonspor’la iki kez şampiyonluğu kıl payı kaçırırmasına karşılık Türk futboluna uzun yıllar hizmet eden yıldızlar yetiştirdi. Fenerbahçe, Beşiktaş’ta sıradan bir oyuncu olan Burak Yılmaz, Güneş sayesinde gol kralı oldu. Manisaspor’dayken vasatın üstünde oynayan Selçuk İnan, Güneş sayesinde Türkiye’nin en iyi ortasaha oyuncusu oldu.

Bursaspor’la yaşadığı şampiyonluk sonrası büyük düşüşe geçen Volkan Şen’i yeniden yeşil sahalara kazandıran Şenol Güneş’ten başkası değildi. Umut Bulut, Engin Baytar, Olcan Adın, Onur Kıvrak Şenol Güneş’in tecrübesi ve sabrıyla Türk futboluna kazandırdığı bir başka yıldızlar. Buna rağmen Güneş, hala birilerine yaranamadı!

TAKIM RUHUNU EN İYİ O BİLİYOR

Beşiktaş geçen yıl 7 yıl aradan sonra şampiyon olurken, adeta tüm maçlarını deplasmanda oynadı. Stadı yapım aşamasında olan Beşiktaş’a ancak Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardından şampiyonluk şansı tanınıyordu. Fenerbahçe’nin 42 milyon Euroluk transferine karşılık, Beşiktaş sadece 8 milyon Euroluk transfer yapmasına rağmen sezon sonunda yaşadığı şampiyonlukla en büyük transferinin teknik patron Şenol Güneş olduğunu gösterdi.

Güneş, Beşiktaş için Süleyman Seba döneminde kullanılan ‘kolej takımı’ havasını yeniden tesis etti. Bireysel değil, takım oyununu önplana çıkardı. Göze hoş gelen hücum futbolundan taviz vermedi. Takım içinde yaşanan varsa sıkıntılar dışarıya yansıtmadı. Ustalığını gösterip, problemleri büyümeden çözdü.

KAYSERİ MAÇINDAKİ AYRINTI

Beşiktaş, ligin 7. Haftasında deplasmanda Kayserispor’u Ömer Şişmanoğlu’nun attığı golle 1-0 yenerken dikkatlerden kaçan bir ayrıntı vardı: Ömer Şişmanoğlu, oyuna girdikten sadece 4 dakika sonra takımına 3 puanı getiren golü kaydetti ve sevincini paylaşmak için yedek kulübesinde bulunan Şenol Güneş’e doğru koştu. Ancak Güneş, elleriyle Şişmanoğlu’na ‘gelme’ işareti yapıp sevincini arkadaşlarıyla yaşamasını istemesiydi. Bu Güneş’in kendini önplanda tutmamasının bir başka görüntüsüydü. Kısaca Şenol Güneş, herşeyi abartılı yaşayan, başarıyı ‘tek adama’ veren Türk futbolu için fazla mütevazı kaçıyor! Doğal olarak ‘üvey evlat’ muamelesi görecek…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin