Evet’i Kürtler mi kurtardı?

[Analiz: Sefer Can]

16 Nisan başkanlık referandumu, tartışmalı sonuçlar, Yüksek Seçim Kurulu’nun açık kanun ihlali gibi başlıklar yanında Kürt seçmenin tercihiyle de tarihe geçecek. Tartışmalı konuların hepsi bağlantılı, birbirinin sebebi ya da sonucu. Kürt oylarındaki ‘evet’e kaymayla ilgili yorumlar tatmin edici mi? Seçtiği vekil ve belediye başkan hapiste ama hâlâ Erdoğan’dan umutluymuşlar! Bu sorunu çözerse o çözer diyorlarmış! Siyaset bilimi ve sosyolojinin aciz kaldığı türden yorumlar.

Başta şunu tespit etmek lazım; siyasi kampanya yapabilecek bütün siyasiler tutuklanarak Kürt siyasi hareketinin sesi kısıldı. Sadece eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ değil, 12 vekil cezaevinde. Ayhan Bilgen gibi sözcülük görevini devr alıp etkili olmaya başlayanlar apar topar aynı yolla susturuldu. Yerelde siyaseti sürükleyebilecek belediye başkanları ve parti yöneticileri aynı akıbete uğradı. Buna rağmen ‘hayır’ oyunun en güçlü çıktığı yerler HDP’nin kaleleri…

Üzerinde konuşulması gereken şey ‘evet’ cephesindeki çarpıcı oransal artış. Oransal artış her zaman doğru sonucu göstermeyebilir. Seçmen sayısındaki değişiklikler oransal oynamaların anlamını farklı kılabilir. Burada sayısal artış da gözlendiği için gerçek ve üzerinde konuşulabilecek bir oynama söz konusu. 1 Kasım seçimlerine göre yaklaşık 500 binlik bir yer değiştirme yaşanmış gözüküyor. AKP ve MHP’nin sadık seçmeninin olduğu şehirlerde bile güç kaybeden cephe, Kürt şehirlerinde artışı nasıl sağladı?

MUHAFAZAKAR YÖNELİM

doğu illeri oylarıCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bu artışa dikkat çekti. Bir şey daha yaptı ve HÜDAPAR’a teşekkür etti. Hizbullah’ın legalleşmiş ve hukuk içine taşınmış hali olduğu ileri sürülen HÜDAPAR’ın sonuca etkisi olmadığı kanaatindeyim. Zira parti, 1 Kasım’da seçimlerden AKP lehine çekilmişti. Yani eski sonuçlarda zaten onların katkısı var. Yeni gelenleri açıklamaz. Ayrıca muhafazakar Kürtlerin tepkisine sebep olacak bir koalisyon vardı. MHP ile birliktelik onların kolay kabulleneceği bir durum değil. 1991’deki seçim işbirliğinde bile tepki sert biçimde ortaya konmuştu. Erdoğan da RP İstanbul il başkanı olarak danışmanı Mehmet Metiner’e hazırlattığı raporla Kürtleri küstüreceği gerekçesiyle işbirliğine karşı çıkmıştı. Kaldı ki o zaman, Kürtler böylesine siyasallaşmamıştı, RP de köylerini kentlerini bombalayıp, seçilmişlerini hapse tıkmamıştı.

BARZANİ VE KERKÜK ETKİSİ

Irak Kürdistan Bölgesel yönetimiyle ilişkiler ‘evet’e bir miktar katkı yapmış olabilir. Barzan aşiretinin bölgede ağırlığı var. Ayrıca referandum arefesindeyiz üst düzey ağırlama, bayraklarının göndere çekilmesi, Kerkük’ün ilhakı konusundaki cılız tepki Kürtlere olumlu yansır. Bir de el altından “MHP’yi idare etmek üzere söyleyeceğimiz şeyleri abartmayın” mesajı gitmiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son düzlükteki eyalet çıkışı da ters manyel olabilir. MHP’nin oyuna Meclis’te ihtiyaç vardı. Bahçeli’nin tabanı ikna etme şansı yoktu. Tam tersine parti içi muhalefet etkili bir kampanya yaptı. Bahçeli tepki görünümlü açıklamalarıyla Kürtlerin iknasına katkıda bulundu. Başkanlığın eyalet, eyaletinde Kürtlerin bazı haklarına kavuşması demek olduğu propagandası örtülü biçimde yürüdü. Bunlara inanmayın diyebilecek HDP’lilerin neredeyse tamamı cezaevinde. Barzani etkisi sınırlı bir bölgede ve bu artışı izaha yetmeyecek boyuttadır.

SEÇİM GÜVENLİĞİ SAĞLANMADI

Vekillerin ve başkanların tutuklanması, belediyelere kayyım atanması referandum operasyonunun bir parçasıydı. Ama sadece kampanya dönemindeki susturma olarak düşünmek yanıltıcı. Tutuklamalarla seçim günü sandıra sahip çıkabilecek güç ve yetki budandı. Pek çok yerde HDP sandık görevlileri engellendi. İl ve ilçe parti yöneticileri tutuklu, agresif savunma yapacak yerel yöneticiler ve dokunulmazlık sahibi vekiller cezaevinde. AKP ve devlete tek kale maç yapma imkanı sunuldu. Üstüne uluslararası gözlemcilerin çalışması da engellendi.

2007 yılından beri seçim güvenliğinin sigortası haline gelen Cihan Haber Ajansı’na el konularak kapatıldı. Siyasilere sosyal medyadan ters cevaplar verecek kadar trolleşen Anadolu Ajansı tek kaldı ve istediği gibi at koşturdu. Akıştaki çelişkiler herkesin midesini bulandırdı.

Seçim hilesi kapsamında şikayetlerin çoğunun bölgeden gelmesi tesadüf olamaz. Mükerrer oya tepki gösteren kardeşi ve yeğenini öldüren AKP’li en uç örnek. Neredeyse açık oy gizli sayım yapıldığına dair pek çok örnek kayıtlara geçti. Erdoğan’ı başkanlığa taşıyan bir milyon civarındaki oyun yarıya yakın kısmının hikayesi böyle.

Ama daha önemlisi, ortaya çıkma başlayan oy pusulaları. Anlaşılıyor ki artış olarak görünen kısım mızrağın çuvaldan taşan bölümü ve onu çok ötesinde şeyler yapılmış. Yıkılan kentlere rağmen seçmen sayısının artması, katılımın bir çok yerde yüzde yüz çıkması… ve Viranşehir örneği… HDP’nin çok güçlü olduğu yerde 13 bin 67 evete karşılık sadece 58 oy çıkması… Bunları YSK bile aklayamaz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin