Etikete bakıp futbolcu transferine devam

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Süper Lig’de top koşturan Portekizli oyuncular denince aklımıza ilk olarak Pepe ve Quaresma gelir. Biraz gerilere gidersek Luis Nani, Bruno Alves, Raul Meireles, Bruma, Hugo Almeida gibi isimleri bir çırpıda sayarız. Peki ligimizde top koşturan ilk Portekizli oyuncu kimdi?

Takvim yaprakları temmuz 1998’i gösterirken Fenerbahçe sansasyonel bir transfere imza atıyordu. Aziz Yıldırım başkanlığının ilk yılında 2 yıldır süren Galatasaray hegomanyasına son vermek istiyordu. Fatih Terim yönetiminde iki yıl üst üste şampiyonluk yaşayan Galatasaray’ın başarısını durdurma zamanının geldiğine inanan Aziz Yıldırım’ın kadroya kattığı oyuncular arasında Dimas’ta vardı. Tam ismi Dimas Manuel Marques Teixeira olan futbolcunun bir çok farklı özelliği bulunuyor. Türkiye’ye yolu düşen ilk Portekizli oyuncu olan Dimas aynı zamanda Serie A ve Juventus’tan ligimize gelen ilk futbolcuydu. Üstelik Portekiz milli takımının formasını giyen bir isimdi.

Bol etiketli bir oyuncu: Dimas

Sol bek oynayan Dimas bol etiketli bir oyuncu olarak Fenerbahçe kadrosuna katıldı. Spor basınının yere göğe sığdıramadığı Dimas sezonun başlamasıyla birlikte sıradan bir oyuncu görüntüsü veriyordu. Başarı çıtası yükseğe konduğu için oynadığı futbol tatmin etmiyordu. Fenerbahçe’de 1,5 sezon geçiren Dimas hepi topu 24 maçta forma giyiyordu. Ocak 2000’de ülkemizden ayrılıp Sporting Lizbon yolunu tutuyordu. Dimas’tan geriye koca bir hayal kırıklığı kalıyordu.

Dimas adını hatırlatmamın özel bir nedeni var. Önce Dimas’ın özelliklerini sayalım tekraren; ligimizdeki ilk Portekizli, Juventus’tan ve Serie A’dan transfer edilen ilk oyuncu. Bu kadar ilkleri barındıran bir isimdi. Dimas’a atıf yapmamın sebebi Sivasspor’un yaptığı bir transferle ilgili. Sivasspor, kadrosuna kiralık olarak Douglas’ı kattı. Sadece ismini yazınca pek bir anlam ifade etmiyor. Ardından, ‘Sivasspor, Barcelona’lı Douglas’ı kadrosuna kattı’ cümlesi gelince transfer başka bir anlam kazanıyor. Barcelona deyince akan sular duruyor. Hemen hemen arşivler taranıp Barcelona’dan Türkiye’ye gelen yıldızlar listesi yapılıyor.

Barcelona’da mı oynamış!

Barceona’da oynamak her futbolcuya nasip olmaz. Sadece Barcelona değil Real Madrid, PSG, Juventus, Manchester United, Bayern Münih, Manchester City gibi devlerin formasını giymek için ciddi bir kalitenin olması lazım. Barcelona’ya transfer olmak zor ama daha zoru formayı kapmaktır. Birbirinden kaliteli onlarca oyuncunun olduğu bir kulüpte bırakın ilk 11’in devamlı müdavimi olmayı yedek kulübesinde yer bulup, ara ara oyuna girmek bile başarıdır. Çünkü nice yıldız olarak gelipte kısa sürede sönen isimleri saymaya kalksak sayfalar alır.

Rüştü Reçber ve Arda Turan hikâyesi…

Uzağa gitmeye gerek yok. Hepimizin yakından tanıdığı iki isimden başlayalım; Rüştü Reçber ve Arda Turan. 2002 Dünya Kupası ve 2003 Konfederasyonlar Kupası’nda sergilediği performansla dönemin en iyi kalecilerinden biri olan Rüştü Reçber, 2003’ün yazında büyük umutlarla Katalan devine katıldı. Barcelona’da formayı Valdes’e kaptıran Rüştü, kısa süre sonra Fenerbahçe’ye geri döndü. CV’sine Barcelona oynadığı yazdırdı ama adını kimsenin hatırlamadığı bir isim oldu. Yakın örnek ise Arda Turan. Galatasaray’da yıldızını parlatıp Atletico Madrid yolunu tutan Arda Turan, oynadığı futbolla takımın değişmezlerinden oldu. 2015’te 40 milyon Euro bonservis ücretiyle Barcelona’ya transfer olan Arda Turan’ın Katalan ekibindeki serüveni vasatın çok altında kaldı. Geçen sezonun ara transfer döneminde rotasını Başakşehir’e çeviren Arda Turan, 2017-18 sezonunda Barcelona formasını hiçbir resmi maçta giymemişti.

Gerçek futbolcular; Hagi ve Popescu

1990’lı yılların ortasında Barcelona formasını giyipte ülkemize gelen iki isim Hagi ve Popescu’ydu. Hagi, Barcelona’da kadroya girmekte zorlanan bir isim olarak geldiği Galatasaray’da takımın yıldızı olup, silinmez izler bıraktı. Keza Popescu’da 2 yıl formasını giydiği Barcelona’dan 1997’de ayrılıp Galatasaray’ın yolunu tuttu. Bu isimler dışında Barcelona’da tutunamayıpta başka kulüplere kiralanan bazı oyuncularında yolu Türkiye’ye düştü. Sonuç çoğu zaman hüsran oldu. Giovanni Dos Santos, Frank De Boer, Robert Enke, Ludovic Sylvestre, Alexander Hleb, Simao Sambrosa kariyerinde Barcelona geçmişi olan ama Süper Lig’e geldiğinde sıradan bile başarı gösteremeyen isimler oldu.

Beşiktaş formasını giyen Ricardo Quaresma ve Adriaona Barcelona menşeili isimler. Kariyerinde Inter, Chelsea gibi takımlarda forma giymiş olan Quaresma, henüz 20 yaşındayken Sporting’ten Barcelona’ya transfer oldu. Bir sezon sonra Porto’ya gönderilen Quaresma’nın Barcelona yılı koca bir hüsrandı. Coritiba altyapısında yetişen, Sevilla’da parlayan ve 2009’da Barcelona’ya transfer olan Adriano, Katalan devinde geçirdiği 6 sezonun ardından 2016’da Beşiktaş’a imza attı. Adriano’nun Barcelona’daki son dönemleri daha çok yedek kulübesinde geçmişti.

Barcelona’dan gelmek başlı başına başarı kriteri değil. Etikete bakıp oyuncu alma alışkanlığını bırakmazsak daha çok hüsran yaşarız.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin