Eşini aldatan adam ve ‘karşı devrim’ için FETÖ yalanı!

Yorum | Erhan Başyurt

İktidarın 15 Temmuz hain darbe girişimini, Cemaat’i ‘yok etmek’ ve ‘karşı devrim’ yapmak için kullanmasını en güzel özetleyen örneklerden birisi, karısını aldatan adamın hikayesi…

***

Birçok gazete ve televizyonda yer alan sıra dışı olayın Posta gazetesinde yayınlanan detayları şöyle:

İşadamı Hayri Uğur 15 Temmuz’dan sonra ailesine ‘Benim çevrem ve arkadaşlarım FETÖ’cü… Beni de onlardan biliyorlar. Sürekli çevremizden insanlar sorgulanıyor. Her an bana da bu tür suçlama ve sorgulamalar yapılabilir’ yönünde açıklamalarda bulundu. Bu yöndeki söylemlerini geçen yıl da sürdüren Uğur, ailesine ‘Tedbir almamız gerekir’ diyerek ‘Beni örgütten (FETÖ) dolayı alırlarsa tüm mallarımıza el konulacak’ dedi.

Uğur eşine ‘Seninle göstermelik, kâğıt üzerinde bir boşanma hazırlayalım. Çocuklara da bu konuda telkinde bulunalım. Çevremizden kimseye de söylemeyelim. İleride doğacak sıkıntılardan kurtulmak için çözüm üretelim’ diyerek eşini anlaşmalı boşanmaya ikna etti.

Eşi Hepşen Uğur, kâğıt üstünde boşandıklarını düşünerek şirket avukatına vekaletname verdi. Avukatı, 4 Temmuz 2017 tarihli bir boşanma protokolü hazırladı. Protokol, eşlerin birbirinden herhangi bir taleplerinin olmayacağı hükmünü de içeriyordu.

İstanbul Aile Mahkemesi, 17 Temmuz 2017’ye gün verdi. Hepşen Uğur, şirket avukatının hazırladığı protokolü duruşmaya girmeden hemen önce imzaladı.

İddiaya göre Avukat Sönmez, Uğur’a ‘Bu boşanma sadece kağıt üzerinde. Formalite gereği anlaşmalı boşanma protokolü hazırladık. Mahkemede de bu protokolü aynen kabul edelim sonuçta gerçek bir boşanma değil’ dedi.

Hepşen Uğur mahkemede, protokolü kabul ettiğini söyledi. Uğur, eşinden herhangi bir mal varlığı talebi olmadığını da söyledi. Eşinin soyadını ise kullanmaya devam etmek istediğini söyleyen Uğur, tedbir nafakası da talep etmediğini söyledi. Mahkeme, çifti boşadı.

Boşanma kararı sonrası Uğur Ailesi hep birlikte Amerika’nın Orlando kentine gitti. Çocukların eğitimi için bu kentte okul ayarlandı. Ailesi için ABD’de yeni bir ev de alan Hayri Uğur, işlerini de bu ülkeye taşıyacağını söyledi. Uğur, şirket işlerini ayarlamak için 15 gün sonra Türkiye’ye döndü.

Ancak bir süre sonra Hepşen Uğur eşine ulaşmakta zorlandı. Durumdan şüphelenen Uğur yaptığı araştırma sonrası, eşinin 5 yıldır gizli ilişki yaşadığı bir kadınla birlikte olduğunu öğrendi; bayram tatilini birlikte geçirdiklerini öğrendi.

Hileli boşanma ile eşinin kendisini aldattığı gerekçesiyle Hepşen Uğur dava açtı. Mahkeme ileride telafisi güç durumlar doğmaması için Hayri Uğur’un nüfus kaydına şerhler düşülmesi talep edildi.

Kararın tebliği ve kurumlar arasındaki yazışma süreci devam ederken, Hayri Uğur Z. Y. isimli genç sevgilisiyle evlendi. Hayri Uğur’un, önceki akşam Mersin’de düzenlenen törenle Y. ile nikâh masasına oturduğu öğrenildi…”

***

Bu basit hikayeyi bu kadar uzun alıntılamamın nedeni, FETÖ operasyonlarıyla öyle bir hava oluşturuldu ki, artık 20 yıllık eşler bile birbirini bu ‘öcüyle’ kandırabiliyor.

20 yıllık eşinin elinden tüm malını, mülkünü, parasını alıp sonra da yıllardır gizlediği sevgilisiyle evlenebiliyor…

Aldatılan eş farkına vardığında da, yalanı uyduran yani ‘Atı alan Üsküdar’ı geçmiş’ oluyor…

***

İktidarın FETÖ yalanları yapmaya çalıştıkları bu gerçek traji-komik boşanma davasından farklı değil.

Açıktan deselerdi ki, ‘Biz tüm üniversiteleri ele geçireceğiz, polise 30 bin, TSK’ya 20 bin, yargıya 5 bin, okullara 50 bin öğretmen, kamuya 100 bin ‘partili siyasal İslamcı’ yerleştireceğiz, özgür medyayı yok edip, süresiz OHAL ve KHK ile yönetim modeline geçeceğiz, devleti tamamen ele geçireceğiz…’ Herhalde ülkede kıyamet kopardı.

Ama, dindarlara karşı antipatisi veya nefreti olan çevreleri, FETÖ’yü gösterip dize getirdiler. ‘İstediğiniz kamusal alan temizliğini yapıyoruz’ yalanıyla ‘karşı devrim’ sürecinde sezinletmeden yandaş eylediler…

‘Anlaşmalı boşanma’ sözleşmesinin altına koşa koşa gönüllü imza attırdılar.

‘Hileli boşanma’ değil, ‘karşı devrim’ sürecinde rejim değişikliğine gidildiğini fark ettiklerinde veya aldatan eşin ‘gizli sevgilisi’ ile evlendiğini öğrendiklerinde çok geç olacak…

Hayali bir ‘FETÖ’ silahlı terör örgütü yalanı, sizlerin de başını döndürdü. Bilerek veya bilmeyerek destek verdiğiniz Cemaat’i ‘yok etme’ planının aslında ‘rejimi yok etme planı’ olduğuna uyandığınızda ‘Atı alan Üsküdar’ı bir kez daha geçmiş’ olacak…

***

İş işten geçmeden uyanır mısınız? Bilmem ama… Çorum Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül’ün Milliyet’te yayınlanan şu sözlerini lütfen tekrar tekrar okuyun;

‘FETÖ terör örgütüne yönelik operasyonları 1 Eylül 2016 tarihinden itibaren başlatmayı planlarken, 15 Temmuz darbe girişimi olunca soruşturma işlemleri hızlandırdık…’

***

Yani ortada darbe girişimi filan yokken hazırlanmış bir plan var, halen komuta kademesinin aydınlatılamadığı hain darbe planı o planın çok daha rahat ve kolaylıkla uygulanmasına imkan sağladı.

O plan ‘Cemaati yok etme’ planı değil… Cemaat’i hedef tahtasına koyup, ‘Cambaz’a bak…’ uyanıklığında ‘rejimi değiştirme’ ve ‘karşı devrim’ süreci…

Umarım yakın zamanda ‘hepimize geçmiş olsun’ demek zorunda kalmayız. Uyan Türkiye’m!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Aslında Turkiye bunları biliyorda Malesef ozaldan beri bilinçli sıkıştırılan millet , bu adamla açılan banka musluklarından akan borç parayı (bankalar siyasetçiyi dinlemez siyasetçi bankayı dinler) geri odemeyeceği avanta zannettiğinden bu avanta kesilmesin diye susuyor, cüzdanı ile vicdanı arasında bir yerde duruyor, ötekilerde bunu bildiğinden ha bire borç oteliyorlar, Aslında kağıt ve murekkebin basılıp içi doldurulduktan sonra geri alınması usturuplu bir soygun duzeni devlet eliyle siyasetçi hokkabazlığı ile yapılan. Emekçiden bir şekilde çalınıyor, millet uyandığında kurtarıcısına karşı duşmanıyla işbirliği yaptığını geç anlayacak ama bu tarih boyunca hep boyle olmuş cenabı hak olayları tam bu safhada müdahale etmiş. Insanı ozgur bıraktığından, yok olmaya ramak kala.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin