Enis Berberoğlu görüşe çıkmama kararı aldı: Her ağaç tek başına ve ayakta ölür

Yargıtay, MİT Tırları davasında tutuklanan ve cezaevinde iken 24 Haziran seçimlerinden milletvekili seçilen Enis Berberoğlu’nun ‘yargılamayı durdurma’ talebini reddetti. Berberoğlu’nun tepki için açlık grevine başlayacağı duyuruldu. Daha sonra ailesinin avukatı aracılığıyla ilettikleri mesaj sonucunda açlık grevi kararından vazgeçtiği öğrenildi. Berberoğlu, bu sabah avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada pazartesi sabahından itibaren ailesiyle, avukatlarıyla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkını kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldığını duyurdu.

AÇLIK GREVİ KARARINDAN VAZGEÇTİ

CHP milletvekili Enis Berberoğlu , “Anayasası çalınmış milletvekili” sıfatıyla Yargıtay kararı sonrası açıklama yaptı. Yeni hukuksuzluklara karşı ailesi ve partisinden bağımsız vermesi gereken kararları çok yakında kamuoyu ile paylaşacağını duyuran Berberoğlu’nun tepki için açlık grevine başlayacağı öğrenilmişti. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ‘nun, ailesinin avukatı aracılığıyla ilettikleri mesaj sonucunda açlık grevi kararından vazgeçtiği öğrenildi.

Yaptığı açıklamada Yargıtay’ın kararını üzüntüyle karşıladığını belirten Berberoğlu, “Eğer bu kararla bu ülke ve milletin demokrasi, özgürlük ve hukuk mücadelesinde benim hak-hukuk-adalet kurbanı ilan edilmem isteniyorsa, “Vatan Sağolsun” diyerek tereddütsüz kabul ediyorum. Ama artık hukuk ayıbı ayak oyunlarıyla canlı cenazeye dönüşmek istemiyorum. Aileme, partime, sevenlerime dönük ahlaksız şantaja katlanamıyorum. Yeni siyasi kumpaslara malzeme edilmeyi reddediyorum. Ve bu konuda ne yapmak istediğimi çok basit bir örnekle anlatmak niyetindeyim. Kişi ile hukuk ilişkisi, ağaç ve ormana benzer. Bazen ormanda yangın çıkar, tüm ağaçlar kül olur. Ne var ki kimi zaman yaşlı bir kuru ağaç, orman yanmasın diye alev alacağı yıldırımı beklemeden tek başına ayakta ölmesini bilir. O ağaç belki kurur gider ama çürümeden ayakta can verir. Ben her zaman ormana kıyan balta sapı olmaktansa, orman için ayakta ölen o tek ağaca özendim ve örnek aldım” dedi.

SAVUNMA YAPMAYACAK, GÖRÜŞE ÇIKMAYACAK

Berberoğlu, bu sabah avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada pazartesi sabahından itibaren ailesiyle, avukatlarıyla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkını kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldığını duyurdu. Berberoğlu’nun açıklaması şöyle:

İşte bağımsız kararım…

 Anayasal hakkımın Yargıtay 16. Daire tarafından ayaklar altına alınmasına ne tepki vereceğimi epeyce düşündüm.

 Sonuçta Pazartesi sabahından itibaren ailemle, avukatlarımla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkımı kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldım.

 Bu zor karar doğaldır ki ailemi, avukatlarımı, partimi ve sevenlerimi mutlu etmeyecek, dolayısıyla onlardan bağımsız ve hatta onlara rağmen uygulamam zorunlu. Ama herkes bilsin ki niyetim onları üzmek değil tam aksine daha fazla üzülmelerini engellemek ve korumak.

 Çünkü görüyorum ki benim etrafımda dönen tartışmalarda aileme, partime ve hatta seçmenlerime bile çamur sıçrıyor, çektiğim eziyet yoldaşlarıma korku salma amacıyla malzeme ediliyor.

 Tabii ki görüşemediklerimi çok özleyeceğim ve fakat biliyorum ki her ne kadar ormanda yaşasa da her ağaç tek başına ve ayakta ölür.

 Enis Berberoğlu

Anayasası Çalınan Milletvekili

YARGITAY REDDETTİ

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, tutuklu CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki davanın, yeniden seçildiği için durdurulması ve tahliye edilmesi yönündeki başvurusunu reddetti. Daire, milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran anayasa maddesini; geçici bir madde olsa bile “Anayasal bir özel hüküm” olarak değerlendirdi. Berberoğlu’nun tutukluluk durumunun davanın esası ile birlikte değerlendirileceğine hükmeden 16. Ceza Dairesi, kararını oy çokluğuyla aldı.

Karşı oy yazısı yazan daire üyesi Yusuf Hakkı Doğan, şerhinde, “Yargı mercileri, karar verirken Meclis’in bu iradesinin önüne geçemez, yok sayamaz. Bu hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır” ifadelerini kullandı.

CHP milletvekili Berberoğlu, MİT TIR’ları görüntülerinin yayımlanması nedeniyle yargılandığı davada 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gelmişti. Avukatları Berberoğlu’nun 24 Haziran’da yeniden milletvekili seçilmesinin ardından mazbatayı alarak dosyayı görüşecek Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurdu.

  1. dönemde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının anayasa değişikliği yapılarak “bir defaya mahsus” kaldırıldığına dikkat çekilen başvuruda, anayasa değişikliğinin gerekçesinde de “dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin yeniden seçilirse yeniden dokunulmazlık kazanacağının” belirtildiği anımsatıldı. Berberoğlu’nun avukatları bu gerekçelerle, davanın durmasını ve tahliye kararı verilmesini talep etti.

‘GEÇİCİ DE OLSA…’

 

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, önceki gün oy çokluğu ile aldığı kararında, başvuruyu reddetti. Daire, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını düzenleyen geçici anayasa maddesini “Anayasal bir özel hüküm” olarak tanımladı. Kararda, “Anılan hükmün geçici madde olması, hükmün anayasal hüküm olma niteliğini değiştirmeyeceği gibi özel hüküm olması nedeniyle genel hüküm karşısında öncelikle uygulanma zorunluluğu hukukun temel ilkelerindendir” denildi.

Kararda, “Genel hükümlere tabi olan milletvekilinin, yeniden seçilmesi halinde, önceki dokunulmazlığı; ‘münferit bir parlamento kararı olan dokunulmazlığın kaldırılması kararı’ ile kaldırılmadığından, yeni bir dokunulmazlık korumasına kavuştuğunun kabulüne de imkan bulunmamaktadır. Hakkındaki kovuşturmanın, TBMM’nin dokunulmazlığı yeniden kaldırmasına gerek duyulmaksızın genel hükümlere göre devam etmesi gerekir” ifadeleri kullanıldı.

İNCELEME DAHA SONRA

Daire, avukatların taleplerine gerekçe olarak kullandıkları, anayasanın “Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclis’in yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır” hükmü ile ilgili olarak, “Anayasanın geçici 20. maddesi ile yargılandığı suçlar bakımından yasama dokunulmazlığı ‘kendiliğinden kaldırılan’ ve bu suretle yasama dokunulmazlığına anayasal bir istisna getirilmesi nedeniyle genel hükümlere göre yargılanagelen sanığın, 27. dönemde yeniden milletvekili seçilmesi ile yargılandığı suçlar itibarıyla yeni bir korumaya kavuşmayacağını” belirtti.

  1. daire “Hukuki durumu, anayasanın geçici 20. maddesi kapsamında değerlendirilen sanığın yargılanmasının genel olarak genel yargılama usul hükümlerine göre devamı gerektiğinden şartları oluşmamakla, davanın durmasına karar verilmesi talebinin reddine” karar verdi. Davanın esası ile ilgili olarak temyiz itirazlarının daha sonra inceleneceğine karar veren daire, “Sanığın tutukluluk durumunun davanın esasıyla birlikte değerlendirilmesine” de hükmetti.

AKP’LİLERİN SÖZLERİ İLE  DERS GİBİ ŞERH YAZDI

Önceki gün alınan karara Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nde itiraz edilebilecek. Daire üyesi Yusuf Hakkı Doğan, karşı oy yazısında, Berberoğlu için iddia edilen suçların, ağır cezalık suçüstü halinin olmadığı anayasanın 14. maddesi kapsamında kalan suçlardan olmadığını belirtti. Doğan, “Anayasa; dokunulmazlığının kaldırılmasının yalnızca milletvekili seçildiği dönemle ve dokunulmazlığın kaldırılmasına konu dosyayla sınırlı olduğunu ortaya koymakla yetinmiş, yeni dönemde tekrar seçilen milletvekilinin aynı dosyayla yargılanmasını dokunulmazlığının tekrar kaldırılmasına bağlamıştır. Anayasa; her seçim dönemini milletvekili dokunulmazlığı için ayrı değerlendirmiş ve daha önce yasama dokunulmazlığının kaldırılmasının, dokunulmazlığın kaldırılmasına konu dosyayı da içine almak suretiyle yeniden seçilen milletvekilinin dokunulmazlığını etkilemeyeceğini belirtmiştir” ifadelerini kullandı.

Doğan, dokunulmazlıkların kaldıdrılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin Meclis’teki görüşmeleri sırasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “milletvekillerinin yargılanmaları önündeki anayasal engeli bir defalığına kaldırılmak suretiyle yargılanmalarına izin verildiği” ifadeleri ile savunduğunu anımsattı. Doğan ayrıca, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un da görüşmeler sırasında yaptığı bilgilendirmeye atıf yaptı. Atfa göre Şentop, “Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Meclis’in dokunulmazlığı yeniden kaldırmasına bağlı olduğu, dolayısıyla tekrar bir seçim olması halinde seçilenlerin, dokunulmazlığı kaldırılan dosyalar bakımından, dokunulmazlığın yeniden kazanılacağının açık olduğu”nu dile getirdi.

Doğan, “Geçici 20. madde anayasa değişikliği maddesi değildir. Yani Meclis’in iznine tabi olan dokunulmazlık prosedürünü bir defa geçici olarak ortadan kaldırıyor. Burada bir anayasa maddesinin değişikliği değil, Meclis iradesinin ikame edilmesi söz konusudur. Yani dokunulmazlıkların kaldırılması izin prosedürünün kaldırılması iradesinin ikame edilmesidir. Yargı mercileri, karar verirken Meclis’in bu iradesinin önüne geçemez, yok sayamaz. Bu hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. Sanık, milletvekili seçildikten sonra tutuklu bulunduğundan TBMM’ye yemin edememiş ve milletvekilliği görevini fiilen yerine getirememiştir. Tutukluluk halinin milletvekili olarak siyasi ve faaliyet ve temsil hakkını engellemesi nedeniyle seçilme hakkında müdahale teşkil ettiği açıktır” dedi.

‘HÜKÜM VERİLSE BİLE…’

Anayasanın “TBMM üyesi hakkında, seçimden önce sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır” hükmünü anımsatan Doğan şunları yazdı: “Tutuklu milletvekili hakkındaki ceza onaylansa bile cezaevinde kalması mümkün değildir. Milletvekilinin cezaevinde kalması mahkemelerin iradesine değil, ancak Meclis’in iradesi ile mümkündür”

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin