Deniz Çakır savcıya ifade verdi: “Başörtülülere saldırdı mı; ‘Türkiye Arabistan değil’ dedi mi?”

Başörtülü kızlara hakaret ettiği iddiasıyla hakkında “Hakaret, özel hayatın gizliliğine müdahale, halkı kin ve düşmanlığa sevk” suçlarından soruşturma başlatılan oyuncu Deniz Çakır sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek ifade verdi. Çakır, ifadesinde “Ben Atatürkçüyüm, burası Atatürk Türkiye’si Arabistan değil. Siz Arabistan’a İran’a gideceksiniz’ şeklinde herhangi bir cümle kullanmadım” dedi.

Cumhuriyet’in haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Murat Çağlak tarafından ifadesi alınan Deniz Çakır, soruşturmaya konu olay günü saat 19.00 sıralarında bir doğum günü kutlaması için arkadaşlarıyla beraber Zorlu Center’daki bir kafeye gittiklerini söyledi.

İfadesinde bir süre sonra iki bayanın gelerek yan masalarına oturduğunu aktaran Çakır, “Bu bayanların bakışı ve hareketleri beni yargılar ve taciz eder şekildeydi. Ben yaptığım iş gereği insanların bana bakmasına alışkın olmama rağmen bu iki bayanın davranışları sıra dışı olduğu için rahatsız olmuştum. Sonra bu iki bayanın arkadaşları da gelince bizden rahatsız olduklarını hissettirip arka masaya geçmeleri ve bana aynı şekilde bakmaları üzerine ben de ‘Ne oluyor?’ der gibi onlara baktım. Bu şekilde böyle bir gerginlik oldu. Ancak sonrasında olayı önemsemeyip, masamıza döndük” dedi.

Fotoğraf tartışması

Doğum günü kutlaması esnasında fotoğraf çektiklerini aktaran Çakır, “Sohbet ettik. Fotoğraf çekilme esnasında arkadaki bayan grubu kendilerinin fotoğrafını çektiğimizi düşünerek, ‘Bizi çekiyorsunuz’ dedi. Biz de kendilerini çekmediğimizi söyledik. Hatta arkadaşım Hande Canar telefonu götürerek kendilerine gösterdi.

Fotoğraflarının olmadığını görünce ikna oldular. Bir süre her iki masadaki kişiler kendi eğlencelerine devam etti. Bu arada kafenin garsonlarından birine kendi fotoğraflarının alındığını söylemişler. Garson gelip bize söylediğinde almadığımız konusunda bilgi verdik” diye konuştu.

‘Sakin oturup ayrıldılar’

Çakır, ifadesinde bayanların ‘Fotoğrafımızı çektiniz’ ısrarlarının devam ettiğini belirterek, “Bayanların ısrarla fotoğraflarını aldığımızı söylemleri nedeniyle telefonu hızlıca masaya koyduğumda camı kırıldı. Telefon evde. Size bugün ulaştıracağım. Sonrasında konu kapandı. Yarım saat sakin oturduktan sonra ayrıldılar. Ayrılırken herhangi bir tartışma ya da olay çıkmadı. Ben kesinlikle anlattıklarım dışında kafeye girerken bu bayanlara bakarak alay eder tarzda euzu besmele çekip, jest ve mimik hareketi yapmadım. Zaten bu bayanlar benden sonra kafeye geldiler.

Yine bu bayanlara bağırarak ‘Ben Atatürkçüyüm, burası Atatürk Türkiye’si Arabistan değil. Siz Arabistan’a İran’a gideceksiniz’ şeklinde herhangi bir cümle kullanmadım.

Tüm hayatım boyunca ayrımcılık yapılmasına karşı durmuş bayanlar ile ilgili sosyal destek projelerinde yer almış bir insanım. Böyle bir konudan dolayı ifade vermek zorunda bırakıldığım için üzgünüm” dedi.

Çakır ifadesini şu sözlerle sonlandırdı: “Yukarıda anlattığım şekilde gerçekleşen olayın 30 Aralık 2018 tarihinde olmasına rağmen 4 Ocak 2019 tarihinde dilekçe verilmesi, kafeden ayrılırken herhangi bir tartışma ortamının olmaması ve olayın orada bitmiş olması hususlarını düşündüğümde müştekilerin iyi niyetli olmadıkları kanaatindeyim. Ben müştekilere yukarıdaki gibi cümleler kesinlikle kurmadım. Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle kendi masamdaki arkadaşlarımın duyabileceği şekilde, içkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor. Yargılanarak bakılıyor. Burası Arabistan mı? Atatürk Türkiye’si’ şeklinde söyledim. Ancak bu söylemi mi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla ya da onlara hitaben söylemedim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”

ADLİYE ÖNÜNDE GAZETECİLERE AÇIKLAMA YAPTI

Oyuncu Deniz Çakır, ifade vermek üzere bugün avukatı Bahri Bayram Belen ile birlikte saat 10.30 sıralarında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Çakır’ın ifade vermek üzere geldiği savcılık katında koridoru kapatan güvenlik görevlileri yoğun güvenlik önlemleri aldı. Bir süre ifade vermek için kalem odasında bekletilen Çakır, daha sonra saat 11.00 sıralarında basın suçlarından sorumlu Başsavcı vekili Murat Çağlak’a ifade verdi. Çakır, yaklaşık bir saat süren ifadesinin ardından avukatıyla birlikte adliye önündeki meydana çıktı.

“SUÇLAMALAR BENİM BU GÜNE KADAR Kİ DURUŞUMA TERS”

Burada toplanan basın mensuplarına açıklama yapan Deniz Çakır, “Yapılan suçlamaları kesinlikle reddettim. Ben bugüne kadar hiç kimseyi kadın, erkek, başörtülü, başörtüsüz, hayat tarzı, cinsiyeti, dini, inancı, rengi, için ayırmadım. Tam tersine birleştirmek için sosyal projelerde bulundum. Benim her zaman bu güne kadar duruşum ve yaptığım şeyler bellidir. Ayrıştırmak için değil, birleştirmek için bir sürü mücadele verdim. Bahsi geçen hiçbir şeyi de yapmadım. Zaten ifademi de verdim. Suçlamalar benim bugüne kadar ki duruşuma ters ve hiç yakışık almıyor. Bir sanatçı bir kadını ‘başörtülü, başörtüsüz’ diye ayırmaz. Benim hayatımda türbanlı, başörtülü, farklı dinden, renkten, ailemden, arkadaşlarımdan, hayranlarımdan bir sürü insan var. Bugüne kadar hepsini sarıp, sarmaladım. Hepsi beni çok severler. Şu anda da yanımdalar” diye konuştu. Çakır, gazetecilerin sorusu üzerine “Görüntüler var hepsini savcılığa sunduk. Fakat şu an bir yargı süreci var daha fazla konuşmam doğru değil. Tüm görüntüler incelendi. Zaten ortada her şey” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Iyi ki dava acilmis, yargi sureci var ve konusmasi mumkun degil hani! Mumkun olsa acaba ne konusacakmis !? Siyaset dunyasi arz-talep uzerine satislara dayaniyor da, hukuk, istisat, kultur dunyasi farkli mi? Siyasetciler yalan soyluyor da muzisyenler soylemiyor mu? Dini yasan olmasa bile dini soylemler yukseliyor; dindarlar da muzik dinliyor… Yok efendim gunduznus ve icki almamismis. Basortulu kizlara goreyse olay saat 22.00 sonrasi gerceklesiyor. Yok efendim 30’undan 4’une neden beklenmismis. Cocuklar 31’inde ya da yilbasi tatilinde avukatla mi gorusselerdi. Avukat hic olmazsa bir gun dilekce hazirlamak icin calisnasin mi!? Yok, soylenis ama sadece arkadaslarinin duyacagi tarzda soylemismis. Mantijli senaryoya uymayan yerlerden biri de bu. Sormazlar ni adama: “seni hangi arkadasin, karsi masadaki kizlar satti. Soyledikerini kim tasidi onlara !?”… Tabii ki medyanin tasidiklariyla kimse hakkinda kesin karar verilemez. Bunlar olaya konu kisilerin degil medyaya yansiyanlarin kritizasyonu…

  2. Deniz hanım: “Burası Atatürk Türkiye’si. Siz İran’a gidin; Arabistan’a gidin” demişse demiş. Tabii ki -eğer demişse- doğru bir hareket yapmamış. O başka mesele. Meseleyi büyütmek de daha başka bir mesele…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin