Çıraklığı muhteşem ustalığı fiyasko oldu [Efe Yiğit]

Futbolculuk kariyeri oldukça sıradan olan Louis Van Gaal kramponları çıkarıp eşofmanlarını giydiğinde bambaşka bir kimliğe bürünüp, ciddi başarılara imza attı. Geçen yıl Manchester United’dan kovulduktan bu yana boşta olan Hollandalı teknik adamın artık kariyerine nokta koyduğu iddiası son günlerde Hollanda basınında yer aldı. Damadını kaybettikten sonra ailesiyle birlikte olmak için Çin liginden gelen cazip teklifleri geri çeviren Van Gaal, kariyerine ara verdiğini, nihai kararını daha sonra vereceğini söyledi.

AJAX VE BARCELONA’DA FIRTINALAR ESTİRDİ

Futbolu bıraktıktan sonra 1988’de Ajax’ta Leo Beenhakker’in yardımcılığına getirilen Van Gaal, 3 yıl sonra Beenhakker’in Barcelona’ya gitmesiyle takımın dümenine geçti. Daha ilk sezonunda UEFA Kupası’nı kazanarak kariyerine müthiş bir başlangıç yapan Van Gaal, 1991-97 arasında 3 lig, 1 Hollanda Kupası, 3 Hollanda Süper Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi ve 1 Kıtalararası Kupa Şampiyonluğu sevinci yaşadı. Daha kariyerinin ‘çıraklık’ döneminde adını Avrupa’nın en iyi teknik adamları arasına yazdıran Van Gaal, Rijkaard, Seedorf, Davids, Litmanen, De Boer kardeşler, Kluivert ve Bergkamp gibi isimleri adını herkesin ezberlediği dünya yıldızlarına dönüştürdü.

Ajax’ta rüştünü ispat eden Van Gaal’ın bir sonraki durağı Barcelona oluyordu. ‘Kalfalık’ dönemi sayılacak Barcelona yılları başarılarla geçerken, Van Gaal’ın ‘aşırı otoriter’ tavrı bu süreçte ortaya çıktı. 1998 ve 99’da üst üste gelen La Liga şampiyonluğu, 1997’de UEFA Süper Kupası ve 1998’de İspanya Süper Kupası Van Gaal’ın üstenci, otoriter tavırlarının daha da artmasına sebep olacaktı. ‘Tek adam’ tavrını giderek abartan Van Gaal, 1999’da Altın Top’u kazanan Brezilyalı yıldız Rivaldo’yu ‘istediğim mevkide oynamıyor’ diyerek yedek kulübesine mahkûm etti. Fransız forvet Christophe Dugarry, Van Gaal’ın oyuncularına davranışını ‘kabus’ olarak niteleyip, “İyi oynasam da kötü oynasam da her maç sonunda mutlaka fırça yiyordum” diyecekti. Oyuncularıyla yaşadığı sıkıntılardan dolayı İspanya basının diline düşen Van Gaal, 2000’de kulüpten kovuldu.

2000’de ilk kez Hollanda milli takımını çalıştırmaya başlayan Van Gaal’ın kariyerindeki düşüş bu süreçte başlayacaktı. Hollanda, 1986’dan sonra sürekli katıldığı Dünya Kupası finallerini ilk kez 2002’de Van Gaal döneminde kaçırırken, bunun bedeli kovulmak oldu. Temmuz 2002’de ikinci kez Barcelona’nın başına geçen Louis Van Gaal, bu görevde ancak 6 ay kalabildi. Ocak 2003’te Van Gaal, Barcelona’dan kovulurken takım 12. sırada bulunuyordu.

AZ ALKMAAR MUCİZESİ

2 yıl boşta kalan Van Gaal, Ocak 2005’te Co Adriaanse’nin görevi bırakmasıyla AZ Alkmaar’da göreve başladı. Hollanda liginde orta sıralarda olan Alkmaar, Van Gaal yönetiminde geçen devre sonunda ligi 3. sırada tamamladı. Sonraki iki sezonda ligi ilk 3’te tamamlayan AZ Alkmaar, artık adını Hollanda ligini domine eden takımlar arasına yazdırmıştı. Van Gaal yönetimindeki 3. sezonda beklenti şampiyonluktu ancak takım ligi 11. sırada bitirdiği için Van Gaal istifa kararı alacaktı. Fakat yıllar önce Barcelona’dan oyuncuların baskısıyla kovulan usta teknik adam, bu kez oyuncuların ısrarıyla takımda kalmıştı. Yeni sezonun ilk iki maçında da mağlubiyetlerini sürdüren takım, sonraki 28 maçı namağlup geçirip sezon sonunda, tam 28 yıl sonra şampiyon oldu. Van Gaal bu başarıya, ‘küçük ustalık eserim’ diyecekti.

BAYERN VE 2. HOLLANDA MACERASI

2009’da Bayern Münih’i çalıştırmaya başlayan Van Gaal, ilk sezonunda Bundesliga şampiyonluğu ve Almanya Kupası sevinci yaşarken takımın yıldızı Frank Ribéry ve İtalyan forvet Luca Toni ile sorunlar yaşadı. Alt yapıdan yetişen Thomas Müller, Holger Badstuber ve David Alaba gibi gençleri A takıma alıp forma veren Van Gaal, kanatta oynayan Bastian Schweinsteiger’i orta sahaya çekti. Bu oyuncular Alman milli takımına uzun yıllar hizmet edecekti. İkinci yılında takım başarısızlıklara gark olup bir de Bayern’in ünlü menajeri Uli Hoennes’le kavga edince, Van Gaal için yine yolun sonu göründü.

İkinci kez 2012’de Hollanda milli takımını çalıştırmaya başlayan Van Gaal, Brezilya 2014’te ülkesini dünya üçüncülüğüne taşıdı. Yarı finalde Arjantin’e yenilen Van Gaal’lı Hollanda üçüncülük maçında ev sahibi Brezilya’yı 3-0 yendi. Dünya Kupası sonrası teknik adamlık kariyerine biraz ara verme düşüncesinde olan Van Gaal, Manchester United’den gelen teklifle kararını değiştirdi.

BİR SEZONDA 160 MİLYON EURO TRANSFER

Alex Ferguson’un 2013’te emekliye ayrılmasıyla koltuğa oturan David Moyes tam bir hayal kırıklığı yaşatmıştı. Bunun üzerine kulüp gençlere önem veren, kendi sistemi olan Van Gaal’in kapısını çaldı. Fakat Hollandalı, ilk senesinde yaptığı transferlerle dikkat çekecekti. Di Maria, Herrara, Shaw, Rojo ve Blind gibi oyunculara 160 milyon Euro harcadı fakat karşılığını sahada gösteremiyordu. M United ligi 4. sırada bitirirken ikinci sezonunda Van Gaal yine bol transfer yapacaktı. Memphis Depay, Matteo Darmian, Sergio Romero, Morgan Schneiderlin, Martial ve Schweinsteiger gibi oyunculara yine milyonlarca Euro ödendi ancak sonuç önceki yıldan farksızdı. Bu süreçte takımın kazandığı tek kupa FA Cup’tı. Mayıs 2016’da görevi bırakan Van Gaal’in kariyeri böylece fiyaskoyla sonuçlandı.

Kariyerinin en başarılı dönemini ‘çıraklık’ yıllarında Ajax’ta yaşayan Van Gaal, kariyerinin ilk 9 yılında ulaşılması zor başarılara imza attı. 2000’den sonra başlayan süreç ise çıraklık döneminin mirasını yemekle geçti…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin