HABER-İNCELEME | EFE YİĞİT
Haziran ayının ortaları. Romelu Lukaku, tatilini geçirmek için geldiği New York’ta alışveriş yaparken cep telefonu çalar. Arayan kişi ‘Ben Jose Mourinho’ diye kendini tanıtır. İkili arasındaki görüşme fazla uzun sürmez. Lukaku telefonu kapatırken ‘Okay boss’ (Tamam patron) der. Bu telefon görüşmesi Lukaku’nun gelecek planında ciddi değişikliğe yol açar. Chelsea’nin teklifine hayır diyen Lukaku yönünü Manchester United’a çevirir. Lukaku 85 milyon Euro bonservis ücretiyle Manchester United’a transfer olurken, yıllar önce Chelsea’de kendisini istemeyen hocası Mourinho’nun bu kez ısrarlı teklifi bu transferde önemli rol oynar.
EVERTON ONA YETMEDİ
Romelu Lukaku, Everton’dan ayrılmadan kısa bir süre önce düzenlediği basın toplantısında, ‘Herkes Everton’ın 1970 ve 80’li yıllardaki başarılarından söz ediyor ama maalesef o yıllar geride kaldı. Bir oyuncu olarak sadece attığım goller değil, kazandığım şampiyonluklar ve kupalarla da hatırlanmak istiyorum’ dedi. Son yıllarda Ada futbolunda adından söz ettiren bir oyuncu olarak artık Everton, Lukaku’nun beklentilerini karşılamaktan çok uzaktı. Sezonun sona ermesiyle Belçikalı forvetin Everton günlerinin de sonuna gelindiği konusunda herkes hemfikirdi. Sadece yeni takımın hangisi olacağı merak ediliyordu.
CHELSEA ÇOK İSTEDİ AMA
Bu konuda başlarda ibre Chelsea’den yanaydı. 2011’de 15 milyon Euro bedelle transfer olduğu Chelsea’de Lukaku umduğunu bulamamıştı. Ada’ya büyük hayallerle gelen Lukaku, koca sezonda Chelsea formasını sadece 12 maçta giyerken, bunun 4’ünde ilk 11’de sahaya çıkabildi. Ağustos 2012’de West Bromwich’e kiralanan Lukaku bir sezon boyunca çıktığı 35 maçta 17 gol atarak, genç bir oyuncu için oldukça başarılı bir performans ortaya koyuyordu. Ancak attığı 17 gol, Chelsea’ye ikinci kez gelen Jose Mourinho’nun gözüne girmesine yetmemişti. 2013’te bu kez Lukaku, Everton’a kiralanırken, tıpkı West Bromwich’te olduğu gibi oldukça başarılı bir sezon geçirip 29 maçta 15 gole imza attı. Ama yine Mourinho’nun gözüne giremeyince, sezon sonunda 35 milyon Euro’ya kiralık oynadığı Everton’a satıldı.
İLK SATIŞTAN 20, İKİNCİDEN 50 MİLYON KAZANDIRDI
Chelsea 15 milyon Euro’ya aldığı Lukaku’yu 35 milyona satarak kar ediyordu ancak bu satıştan dolayı pişmanlık yaşaması fazla sürmeyecekti. Everton formasına iyice alışan Lukaku her geçen sezon performansını arttırarak devam ettirdi. Bu sezon 25 gol atarak Ada’nın en golcü forvetleri arasına adını yazdırırken, transferde kapısını çalan ilk kulüp birkaç yıl önce kendisini gönderen Chelsea olmuştu. Diego Costa’yı takımda istemeyen teknik patron Antonio Conte, Lukaku’yu takıma kazandırmak için kolları sıvadı. Lukaku da eski takımına yeniden dönüp, kendini gönderenlerin hatalarını yüzlerine vurmak istiyordu. Ancak Chelsea’ye gelmesi an meselesiyken devreye giren Mourinho, Belçikalı yıldızın istikametini Manchester United’a çevirdi. Sonuçta Lukaku kendini istemeyen eski kulübü ve eski hocasından biri arasında tercih yapmış oldu.
6 YAŞINDAYKEN 39 NUMARA AYAKKABI GİYİYORDU
Arkadaşlarının ‘canavar’ lakabını taktığı Lukaku, akranlarından oldukça büyük gösteriyordu. Henüz 6 yaşındayken 39 numara ayakkabı giyen Lukaku’nun aynı zamanda postacı olan ilk hocası Erwin Wosky rakipleri tarafından yaşından büyük oyuncu oynatmakla suçlanmıştı. Bu sebeple Erwin Wosky her defasında Lukaku’nun pasaportunu gösterip, oyuncusunun yaşını ispat etmişti. Lukaku’nun yeteneğini ilk keşfeden isim Anderlecht’in teknik patronu Jean Kindermans oldu. Kindermans, Lukaku’nun sadece fizik olarak güçlü olmakla kalmadığını, her iki ayağını da mükemmel kullandığını görüp, tereddüt etmeden kadrosuna kattı. Üstelik henüz 16 yaşındayken ona formayı teslim etti. 2009-10 sezonunda Lukaku, henüz 17 yaşındayken Belçika liginde gol kralı olarak futbol otoritelerinin dikkatini çekecekti.
Romelu Lukaku’nun babası Roger de profesyonel futbol oynamış bir isimdi. Zaire asıllı Roger, 1996-97 sezonunda ülkemizde Gençlerbirliği formasını giymişti. Zaire milli takım formasını da giyen Roger, oğlu Romelu’nun milli takım tercihini Belçika’dan yana kullanmasına onay verdi. Ailenin küçük ferdi Jordan da tıpkı babası ve abisi gibi futbolcu oldu. Anderlecht’te futbola başlayan Jordan, şu sıralar Lazio formasını giyiyor.
EN İYİLERİN, EN İYİ ÖZELLİKLERİ
Anderlecht’te başlayan futbol yolculuğunu Premier Lig’de başarıyla sürdüren Romelu Lukaku, burada 23 yaşından küçük olup da 50 gol barajını geçen 5 oyuncudan biri olarak tarihe geçti. Her futbolcunun kendine örnek aldığı yıldızlar vardır. Peki Lukaku kimi örnek alıyor dersiniz? Bir değil birden fazla isim sayıyor Lukaku. Bu isimler: Robin van Persie, Wayne Rooney, Jermain Defoe, Didier Drogba ve Thierry Henry. Van Persie’nin pozisyon alışı, Rooney’in sahanın her yerinde oynaması, Defoe’nin son vuruşlardaki ustalığı, Drogba’nın hedefi bulan şutları ve Henry’nin topu ayağına aldığındaki hızı Lukaku’nun ulaşmak istediği zirveleri temsil ediyor.
