Cezaevi idaresinin, AYM başvurusunu engellemesi hak ihlali sayılmadı

HABER | MEHMET YILDIZ

Anayasa Mahkemesi (AYM), istediği ‘Bireysel Başvuru formu’ cezaevi yönetimi tarafından geç verilen gazetecinin talebini zaman aşımı gerekçesiyle reddetti. AYM, başvurunun gecikme sebebi cezaevi yönetimi olmasına rağmen bu durumu “mücbir sebep” kabul etmedi.

15 ay Denizli D Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu kalan eski Zaman Gazetesi Denizli muhabiri Cengiz, gündemi takip edebilmek amacıyla cezaevindeki kantin hesabından parasını ödemek suretiyle Yeni Asya Gazetesi alıyordu. Cezaevi yönetiminin aldığı bir kararla “gazetenin F…/PYD iddiasıyla tutuklu bulunanlar ile ilgili yazılar paylaştığını gazetede yazılan yazılarda şifreli mesajlar olabileceği” Yeni Asya Gazetesi’nin satışı durduruldu. Hakkında herhangi bir yasaklama kararı olmayan gazetenin alımının durdurulmasından dolayı önce Denizli İnfaz Hakimliğine başvuran Cengiz’in başvurusu reddedildi. Daha sonra Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi de bu kararı onayladı.

CEZAEVİNDEN AYM BAŞVURUSU ENGELLENİYOR

Resül Cengiz bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapabilmek için Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazılı olarak yaptığı başvuru formu talep etti. Bu talebi cezaevi idaresi tarafından uzun süre yerine getirilmeyince Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi şikâyet bulunan Cengiz’e başvuru formu verilmesine karar verildi.

Cengiz bu sefer de başvurusuyla ilgili belgeleri tamamlayabilmek amacıyla Cezaevi idaresinin İnfaz Hakimliği’ne ne cevap verdiğini öğrenmek için Denizli İnfaz Hâkimliği’nden dosya suretlerini talep etti. Ancak dosya suretleri tebliğ edilmeden tahliye oldu.

Gazeteci Resul Cengiz

Bunun üzerine tekrar Denizli İnfaz Hakimliği’ne dilekçe yazarak dosya suretlerini talep etti. Cengiz, son işlemi de tamamladıktan sonra kendine kaynaklanmayan nedenlerden uzayan başvurusunu AYM’ye yapabildi. Fakat AYM 30 günlük süre içinde başvuru yapmadığı gerekçesiyle Cengiz’in başvurusunu reddetti. AYM süresinde başvuramamaya haklı mazeret olarak mücbir sebep ve ağır hastalıkları gösterdi. Başvurunun bizzat cezaevi tarafından engellenmesini ise mücbir sebep saymadı.

Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’de cezaevi koşullarını dikkate almadan reddetmesine başvuruyu yapan gazeteci Resul Cengiz tepki gösterdi. Cengiz, “Cezaevinde özgür değilsin. İnsan haklarını korumakla görevli olan yüksek mahkeme bunu mücbir sebep kabul etmeyecek de neyi kabul edecek?” diye tepki gösterdi.

Cezaevi idaresinin bu gerekçeyle Türkiye’deki ve dünyadaki bütün gazeteler aynı suçlamayla yasaklayabileceğini belirten Cengiz, “Cezaevi Yeni Asya Gazetesi’nin satış yasağını 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 62. Maddesinin 3. Fırkasına dayandırıyor. Burada aynen, ‘Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez.’ ifadesi yer alıyor. Dikkat edilirse bir yazı veya yorumu değil henüz olmayan yazılmayan haber veya yorumun yazılabileceği gerekçesiyle yasak kararı alındığını ortaya konuyor. Bu mantıkla cezaevinde satılan bütün gazeteler aynı suçu işleyebilir ve yasaklanabilir. Öte yandan tutukluların kendi haklarını savunan gazeteyi okumak istemesinden daha doğal ne olabilir?” diye konuştu.

Yeni Asya Gazetesi hiçbir mahkeme tarafından yasaklanmış bir yayın organı olmadığını vurgulayan Cengiz, “Mahkeme tarafından yasaklanmamış bir yayın organı idare tarafından “gelecekte suç unsusu bir şey yazabilir” diye yasaklamak akıl, mantık ve hukuka aykırıdır. Bu sebeple Denizli İnfaz Hâkimliği’ne itiraz ettim. İnfaz Hâkimliği başvurumu reddetti. Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi de bu hukuksuz uygulamayı ilginç bir şekilde onayladı. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapabilmek için Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazılı olarak başvuru formu talebinde bulundum.” şeklinde konuştu.

Cengiz, “Yüce Mahkeme’nin üyeleri maalesef tutuklu olmayı, cezaevi koşullarını mücbir sebep kabul etmiyor. Banyo büyüklüğündeki tek kişilik koğuşta kaldığım hapsi bile mücbir sebep saymazsa mahkeme üyeleri neyi mücbir sebep kabul edecek anlamıyorum.” ifadelerini kullandı. Cengiz, Anayasa Mahkemesi’nde 4 adet başvurusunun olduğunu, bunları da aynı şekilde reddedilirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini sözlerine ekledi.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU YASAL SÜRESİ

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, yasal süresi içinde yapılmalıdır. Bireysel başvuru için yasal süre, ülke içindeki tüm idari ve hukukî yolların tüketilmesini belirleyen en son karar tarihinden itibaren 30 gündür. Eğer mücbir sebep olarak nitelendirilebilecek afet, ağır hastalık, yasal engel vb. durumlardan ötürü bireysel başvuru 30 günlük süre içinde yapılamamışsa, söz konusu engelin ortadan kalktığı ândan itibaren 15 gün içinde bireysel başvuru yapılması gerekir.

***

AİHM DE BELGELER 2 GÜN GEÇ ULAŞTIRILINCA ULUDERE DAVASINI REDDETMİŞTİ

Benzer bir olayda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yaşanmıştı. (AİHM). Uludere’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hava operasyonu sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayla ilgili yapılan başvuruyu reddeden AİHM, Gerekçe olarak ise başvuru sonrası talep edilen bir belgenin avukatlar tarafından iki gün geç ulaştırılması göstermişti.

Kararı twitter hesabından paylaşan hukukçu Kerem Altıparmak, şunları yazmıştı:

“AİHM, Encu/TR kararında avukatların AYM’ye iki gün geç belge yollaması nedeniyle çoğu çocuk 34 kişinin katledildiği Roboski katliamını tarihe gömdü. Mahkemenin adını artık Avrupa Kabul Edilemezlik Mahkemesi olarak değiştirmek lazım, çünkü en iyi yaptıkları şey o! Roboski davasında AYM ve AİHM’in yaptığı adaletsizlik kadar canımı yakan bir vaka olmamıştı. İçim kaynıyor. Çoluk çocuk 34 kişi katledildi, 7 yıl hiçbir şey yapılmadı. Şimdi bu 7 yıl unutuldu, avukatların 2 gün gecikmesi nedeniyle dava reddedildi. Söyleyecek söz bulamıyorum!”

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin