ByLock fiyaskosu [VEHBİ ŞAHİN]

Hürriyet önemli bir haber yayınladı pazartesi günü İsmail Saymaz imzalı… “İşte ByLock David Keynes” başlığıyla verilen haberin konusu ise internetten indirilen ve herkesin kullanımına açık olan mesajlaşma programı ByLock’un kuruluşundan bu yana patentini elinde bulunduran David Keynes adlı Türk asıllı kişiyle New York’ta yapılan görüşme…

Keynes, ABD vatandaşlığına geçtikten sonra ismini değiştiren bir Türk olarak tanıtılıyor haberde. Kimliğinin deşifre olmaması için de yüzünü göstermiyor. David Keynes, ByLock’u tasarlayan ‘Tilki’ lakaplı eski ev arkadaşının, 3 Aralık 2013’te programı App Store’a koyabilmek için kendisinden kredi kartını istediğini, o zamandan beri de patentin üzerinde olduğunu anlatıyor.

İddialarını kısaca özetleyelim hemen:

-ByLock, 600 bin kişi tarafından indirildi.

-Kullanıcıların çoğu Türkiye, Suudi Arabistan ve İran’da yaşadığını söylüyor.

En önemli ifşaatı ise uygulamanın bu yılbaşında kaldırıldığını söylemesi… Yani ByLock’un Ocak 2016’dan itibaren kullanım dışı olduğunu, o tarih sonrasında ve 15 Temmuz darbe girişiminde kullanılmadığını itiraf ediyor.

Keynes’in verdiği bir diğer önemli ayrıntı da ByLock’un, 7 Eylül 2014’te App Store’dan kaldırıldığını, Google Play’de ise bir yıl daha kalabildiğini belirtmesi… ByLock’un Google Play’den yaklaşık 500 bin, App Store’dan 100 bin kişi tarafından indirildiğini söylüyor.

David Keynes’in bu açıklamaları ne anlama geliyor?

  1. ByLock yüzünden 10 binlerce insanın hukuksuz yere hapse atıldığını gösteriyor.
  2. HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ın en güçlü delil dediği ByLock savının iflas ettiğini ispat ediyor.
  3. ByLock’un 15 Temmuz darbe girişiminde kullanıldığı iddiasını temelden çürütüyor. Meğer ByLock Ocak 2016’dan bu yana kullanım dışıymış.
  4. Harici bellekler ile cihazlara yükleniyor ve sadece Cemaat üyeleri kullanıyor dedikleri ByLock’un tüm dünyada herkese açık olduğunu ispat ediyor.
  5. Türkiye’de 210 bin insanın kullandığını iddia ettikleri uygulamayı 600 bin kişinin indirdiği ortaya çıkıyor.
  6. Sadece Türkiye’de değil, Suudi Arabistan ve İran’da da yaygın kullanıldığı ifşa ediliyor.

Şüphesiz bu açıklamaların hukuki bir karşılığı var.

  1. ByLock kullanıyor diye örgütlü suçlar kapsamına alınarak yapılan gözaltı ve tutuklamaların hukuken geçerliliğini yitirdiği anlaşılıyor. Halen cezaevinde olanların derhal serbest bırakılması gerekiyor.
  2. MİT’in başarısı olarak gösterilen ByLock listeleri üzerinden gözaltı ve tutuklama kararı veren savcı ve hâkimlerin zor durumda düştüğü anlaşılıyor.
  3. Bu haberden sonra cezaevindekileri serbest bırakmayan ya da yeni operasyonlara imza atan   savcı ve hakimlerin çok açık hak ihlali yaparak hürriyeti tahdit suçu işlediği, işleyebileceği  gerçeğini gözler önüne seriyor.
  4. ByLock’un Cemaat’in verdiği özel şifre ile kullanılan, bluetooth ile dağıtılan, USB ile cihaza yüklenen ve 1 dolar şifresi ile kullanıma açılan bir uygulama şeklindeki komik ve temelsiz iddiaların birer safsatadan ibaret olduğu, uygulamanın Google ve Apple Store’larda herkesin kullanımına açık ticari amaçlı bir program olduğu tescil ediliyor.
  5. ByLock’un 15 Temmuz darbesinde kullanıldığı iddiası bir kez daha çöküyor. 15 Temmuz’dan 6 ay önce, Ocak 2016’da uygulamanın yayından kalktığı kesinleşiyor. Üç aydır kamuoyuna boca edilen darbe yazışmaları tarzı haberlerin havuz medyasının uydurması olduğu ispat ediliyor.
  6. Bu programı sadece Cemaat üyeleri kullanıyor iddiası da 600 bin kişinin uygulamayı indirdiği ve pek çok ülkede kullanıldığı itirafıyla delil olmaktan çıkıyor.

Bu vesileyle Aydınlık’ın ByLock kullanan 80 AKP’li milletvekili haberini ve sosyal medyada bu uygulamayı kullanan AKP’lilerin isimlerinin listelerden ayıklandığı iddialarını da hatırlatmakta yarar var. Sonuç olarak Hürriyet’in manşet haberi, on binlerce insanın tutuklandığı ByLock operasyonlarının hukuken çöktüğünü gözler önüne seriyor.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin