Bu işlere Erdoğan mı karar veriyor?

YORUM | Prof. Dr. MEHMET EFE ÇAMAN

Bu işlere Erdoğan mı karar veriyor? Soru budur! Bunları, tüm bu yaşanılan sürecin fiillerini Erdoğan tek başına yapıyor olabilir mi? Harp akademilerini, yüzlerce yıllık askeri okulları tek başına mı kapattı? On binlerce subayı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en kapsamlı tasfiye operasyonunu tek başına mı yaptı? 15 Temmuz sonrası toplanan yarım milyon insanın fişlemelerini tek başına mı yaptı? Yüzlerce generali-amirali, tüm tepe komuta kademesinin yüzde elliye yakınını tek başına mı TSK’dan attı ve kodese koydu? PKK ile pazarlık yaparken, kendi iradesiyle mi bu pazarlığa son verdi? MİT görevlilerini Oslo’ya Kandil ile pazarlığa gönderme, sonrasında Dolmabahçe Mutabakatı imzalama noktasından Cizre’nin, Sur’un haritadan silinmesine kendi başına mı karar verdi? Ergenekon’un savcısı olma pozisyonundan TSK’ya kumpas noktasına kendi kendisini ikna ederek mi vardı? Avrupa Birliği sürecinden AB değerlerini tümden reddetme pozisyonuna öz iradesiyle mi geldi? Şeffaflığı savunan, devletin küçülmesini savunan, hesap verebilirliği savunan bir partiyi Türkiye tarihinin en ceberut ve kendi değerlerine en fazla yabancılaşmış siyasi hareket olma noktasına Erdoğan kendi kendisine mi kanalize etti?

Erdoğan fiili başkanlığa geçişi kendi gücüyle mi gerçekleştirdi? MİT’i kendine bağlarken kendi gücüne mi güvendi? Anayasayı fiilen ortadan kaldırıp yargı erkini kendisi güdümüne alırken, kendi belirleyici etkisiyle mi hareket etti? Türk dış politikasının en temel yönü olan Batılı kurumların içinde yer almak, diğer küresel-bölgesel güçlere karşı bir Batılı aktör olarak yaklaşmak, özellikle Rusya ve İran’ı NATO ile dengelemek doktrininden ülkeyi kendi tercihi ile mi uzaklaştırdı? Rus uçağını hava sahası ihlali nedeniyle düşürme noktasından Rusya ile stratejik işbirliğine, ortak tatbikatlara, Ruslara nükleer santraller yaptırma, doğalgaz boru hatları döşetme, sofistike karadan havaya füze sistemi alma gibi Moskova güdümüne girme yönelimine kendisinin iradesi mi karar aldı? Suriye’de ABD ile ÖSO’ya eğit-donat eğitimi verme noktasından, Ruslar ve İranlılar güdümünde dolaylı yoldan Esad rejimini yeniden tesis etmeye yönelik pozisyona Erdoğan kendi kendisine mi yöneldi? Şam Emevi Camii’nde namaz kılma hayalinden aman yeter ki güneyimde Kürtler daha fazla otonomi elde edemesin çizgisine Türkiye’yi Erdoğan mı getirdi? Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eşbaşkanı olma konumundan en keski anti-Amerikancı dış politika çizgisine gelmeye kendi öz iradesi doğrultusunda mı karar verdi?

Barzani ile fotoğraf çektirme, Salih Müslim ile görüşme, Irak merkezi hükümetini kale almadan Kuzey Irak’taki Kürdistan hükümeti temsilcileriyle anlaşmalar yapma, Kobani’yi savundurmak için Kürt ordusunu Türkiye sınırları dâhilinden Suriye’ye sevk etme gibi işleri yapma noktasından, dışarıda “aman Kürtler kendi hukuki varlıklarını kabul ettirmesin” pozisyonuna cidden kendi kararı ile mi geldi? Vesayet sistemiyle mücadeleyi partisinin programından en orta yere alan Erdoğan, Türkiye’de vesayetten yana olan, vesayeti yeniden tesis etmek isteyen güçlerle işbirliğine kendi öz iradesiyle mi karar aldı? Abdullah Öcalan’la bizzat kendisine doğrudan bağlı MİT kanalı üzerinden müzakere talimatını verme, müzakerelerde pazarlık yapma, bu emri kendisinin verdiğini alenen itiraf etme noktasından Kürt politikacıları hapse atma noktasına Erdoğan kendisi mi karar verdi? Selahattin Demirtaş ve ekibiyle gayet samimiyken, TBMM’de Kürt varlığını, Kürt haklarını, Kürtlere eğitimi, Kürtçe televizyon ve radyoyu, Kürt dilini, Kürtçenin üniversitelerde okutulmasını savunurken bir anda 1990’ların şahin Kürt politikalarından beter inkârcı politikalara bir özeleştiri sonucunda mı vardı?

Erdoğan devleti kendisi mi yeniden inşa etti, ediyor?

Eski Türkiye’yi ortadan kaldırmaya kendi gücüyle mi girişti? MHP’yi kendisini yerden yere vurarak eleştirme, baş düşman olarak algılama noktasından en büyük “başbuğ” bizim “reis” noktasına kendi hipnozuyla mı ikna etti? Sabah akşam MHP’lilere faşist derken, Bahçeli’nin çocuk sahibi olmamasına kadar özeline girerek ölümüne MHP karşıtlığı yaparken, MHP ve ülkücü tabanla ittifak pozisyonuna gelmede kendi pozisyon değişimi mi rol oynadı? Erdoğan ve Bahçeli’yi bir araya getiren Erdoğan’ın “doğru yolu bulması” mıydı? Erdoğan doğru yolu kendi kendisine mi buldu? Devleti “çözülmeye götürdüğü” iddia edilen Çözüm Süreci ön kabulünden, “yerli ve milli” karakterde, Türkçü-İslamcı “reis” prototipi derin devlet teşekkülüne Erdoğan kendi siyasi dehasıyla mı evrildi?

Erdoğan’ın kendisi miydi tüm bunları yapan? Ülkenin son iki yüz elli yıllık tüm siyasi tarihinde en başat, en etkin güç olan TSK’yı tasfiye eden ve yeniden yapılandıran, Erdoğan mıydı? Tek bir kişi koskoca orduyu kontrol mü ediyor yani? Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması, askeriye’de ıslahat gibi meselelerin “tehlikeli sularında” birçok padişahın ve vezirin bazen canına bazen de makamına mal olan sivil-asker ilişkilerinde Erdoğan’ın devletteki mutlak kontrolü üzerinden mi tüm TSK yeniden yapılandırıldı? Erdoğan bir tür İkinci Mahmut mu ki, TSK’nın tasfiyesini bir tür “anti-Cemaat” Vaka-i Hayriye hamlesi olarak kabul ettirmeyi başardı? Erdoğan mıydı, NATO’cu ve Batı yanlısı kadroları Cemaatçi ilan eden? Erdoğan’ın gücü buna yeterli miydi yani? Erdoğan mıydı iki yüz küsur general ve amirali işkenceye maruz bırakan, hapse atan? Harp okulu öğrencilerine kadar TSK’nın tüm birimlerini hallaç pamuğu gibi atan, Erdoğan mıydı?

Türkiye bürokrasisinde “adam ayıklatan” ve bu işin detaylı listelerini oluşturtan, Erdoğan mıydı? Yargıda Anayasa Mahkemesi üyelerine varıncaya kadar “temizlik” yapılmasına karar veren, bu işi planlayan, eyleme döken, sonuçlandıran Erdoğan mıydı? Gazetecileri içeri aldıran, öğretim üyelerini ve öğretmenleri listeleyen ve ihraç eden, sokaktan adam kaçırma metotlarını bir ileri seviyeye taşıyan, 1915’ten beri görülmemiş bir devlet cinnetini gömülmeye çalışıldığı tarihin unutturucu beton mezarını parlatarak çıkartan, Erdoğan’ın ta kendisi miydi yani?

Rusya ile sıkı fıkı ilişkiler kuran, 15 Temmuz gecesi Dugin’le buluşmayı ayarlayan, Rus istihbaratı ile iletişimi kotaran, tamamı ABD-İngiltere donanımlı kadrolarıyla Erdoğan mıydı? ABD’nin ılımlı İslam projesiyken, bir anda sağlam Rusyacı kesilen, kendi iktidarına icazeti almaya bile Washington’a giderken, iki haftada bir Moskova yollarını tırım-tırım aşındırma durumuna gelirkenki yaşadığı metamorfozu, Erdoğan kendi öngörüsü ve inisiyatifi ile mi yaptı? 15 Temmuz sonrası TSK’daki kilit pozisyonlara Ergenekon’dan içeri girmiş tüm Avrasyacı derin ekibi kendi iradesiyle, kendi tercihleri doğrultusunda, doğruluğuna ikna olarak kendi kendisine mi atadı yani? Bu işlere cidden Erdoğan mı karar veriyor sizce?

Tüm bu sorulara evet diyorsanız bir şey diyemem tabii. Hatta sizinle yerel seçim anketlerini bile tartışırım!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Bence başörtüsü genelgesi ( Diğer tarikat ve cemaatlere imtiyazlar) dahi bunların katkısıyla olmadı; Halkın büyük bir bölümünün gönlünde çok büyük bir kredi olsun diye altın tepside birilerince hediye edildi veya ses çıkarılmadı . ( 2007 lerde hükümet Avrupa yolunda tüm hızıyla ilerlerken mitinglerle ortalığı ayağa kaldıranlar, başörtüsü konusunda hiç ses çıkarmadılar…?)
    Bir de başörtüsü ile bunları özdeşleştirerek şimdilerde ve asıl daha sonra, bütün pisliklerin faturası kesilirken görünür olan “başörtülülere” ve “başörtüsüne” büyük bir pay düşürecekler.
    “ Bütün başımıza gelenler şu başörtülüler ve sakallılar tarafından geldi!” algısı toplumun büyük bir çoğunluğunda kabul görecek ve sistem kendisini tekrar “update” edecek !? Kanaatimce plan bu…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin