YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Recep T. Erdoğan ve peşkircisi pardon fetvacısı Hayrettin Karaman, AKP tabanında küsme eğilimi hissetmiş olacak ki tabanına sesleniyor ve ‘ders verme zamanı değil’ diyor. Tabanın niye küstüğüyle ilgili hiçbir değerlendirme, hiçbir nedamet belirtisi yok, küskünlük sebepleriyle ilgili bir özeleştiri de söz konusu değil; ama sakın ha ders vermeyin diye ikaz ediyor. Ve onlara sesleniyor.
Ey Millet bu seçim ders verme zamanı değil, herhangi bir pişmanlığım yok; bana vereceğiniz güçle yaptıklarımı daha da ileri götüreceğim, sizler bugünleri de çok arayacaksınız ama sakın bana güç vermekten vazgeçmeyin.
Sarayları çok sevdim, yenilerini de yapacağım yazlık, kışlık, baharlık saraylarda on binlerce kişi bana hizmet edecek, biz orada ejder meyveli smotiler yiyip, beyaz çaylar içecek, tanesi sizin bir aylık asgari ücretiniz kadar olan kadehlerde şarap caiz olmadığı için şerbetler içmeye devam edeceğiz. O yüzden zinhar bize ders vermeye niyetlenmeyin.
Son teknoloji uçakları, arabaları itibar için çok seviyorum filoma yenilerini de eklemek istiyorum. Çocuklarım, torunlarım, evlad-ü iyalim için de lazım, itibardan tasarruf etmedim ve yine etmeyeceğim, örtülü ödeneklerden milyarlarca lira harcıyorum, yine harcayacağım, yaptıklarımın daha fazlasını yapacağım ama siz ders vermeye kalkmayın.
Bana hurmayı taze yedirebilmek için saraya diktiğimiz hurma ağaçlarına alttan ısıtma tertibatı kurarken sizin çocuklarınız soğuktan donmuş olabilir, insaf bu yüzden mi hükümete küseceksiniz. Ben sizin için de yiyorum o hurmaları.
On binlerce kadını hapse attık, lohusa kadınlara musallat olduk, gözleme yapan kadınları terörist diye yaftaladık, iyilik yapan herkesin hakkından geldik, yine geleceğiz, daha çok musallat olacak, zulmü çok daha fazla arttıracağız. Hiçbir iyiliği cezasız bırakmayacağız ama siz bunlara küsüp sakın ders vermeye kalkmayın.
Doktorları, hemşireleri, öğretmenleri, yoksula yardım götürenleri, bilim adamını, barış isteyenleri terörist ilan edip hapse attık ama hiçbir pişmanlığımız yok, herkes bir gün bu şekilde yaftalanacak, siz de sıranızı bekleyin ama sakın bize ders vermeye niyetlenip oy vermemezlik etmeyin. Bu amaçla yepyeni hapishaneler yaptırıyoruz, binlerce, on binlerce kişiyi aynı anda hapsedebilecek devasa hapishaneler. Mutlaka size de hizmet verecek, her an herhangi birileriniz o tesislerde hizmet almaya başlayabilirsiniz.
Din adına, tarih adına neyi kutsal biliyorsanız hepsini kirlettik ve kirletmeye devam edeceğiz, mundar etmediğimiz hiçbir şey kalmayacak, bir cemaatin kökünü kazıdıktan sonra diğerlerine de gelecek sıra. Hepiniz sıranızı bekleyin ama beklerken oy vermeyi sakın ihmal etmeyin. Küskünlüğe kırgınlığa, dargınlığa yer yok!
Ama size çay dağıtıyoruz, hem de naylon poşetlerde değil hint keneviri poşetlerde ve tammm 200 gr paketlerle. Bu da mı gönlünüzü almıyor, daha ne yapalım.
Hem bilmez misiniz ben ders almam, hep veririm. Size daha önce de demiştim ‘400’ü verin bu iş huzur içinde çözülsün’ diye. O zaman beni dinlemeyip ders vermeye kalkmıştınız. O günden sonra olanlar umarım size ders olmuştur.
