Avrupa Parlamento’sunda dengeleri değiştiren seçim

HABER-ANALİZ | YAVUZ ALTUN

Dün yapılan 751 üyeli Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine karışık duygular hâkim. AB karşıtı politik gruplar mevzi kazanırken, Avrupa’daki Yeşiller hareketinin bulundukları ülkelerde kısmî zaferler ilân etmesi, özellikle Avrupa gençlerinde AB yanlısı tavrın gözlenmesi, şimdilik dengeleyici unsurlar.

Ülkelerdeki sonuçlar, hem iç politikayı hem de AB’ye bakışı yansıtması açısından ayrıca önemli. Eğer başarabilirse Ekim ayında AB’den ayrılacak olan İngiltere’de ise daha birkaç ay önce kurulan Brexit Partisi, birinci parti olarak tarih yazdı.

Seçimden çıkan bazı sonuçlara maddeler hâlinde bakalım:

  • Seçime katılım oranı yüzde 50.5 oldu. Beş yıl önceki yüzde 42.6’ya kıyasla, ciddi bir artış var. Bu artış, merkezdeki partilerden ziyade, çevredeki aşırı sağcı ya da aşırı solcu grupların mobilize olmasıyla ilişkili. Avrupa karşıtı siyasetçiler mücadeleyi “içeriden” vermek üzere kolları sıvamış durumda. Bazı uzmanlar, gençlerin katılımının arttığını vurguluyor.
  • 2014’ten bu yana AP’de hâkim olan muhafazakâr grup ve sol partiler koalisyonu, bu seçimde belli oranda yara aldı. Merkez sağ EPP’nin sandalye sayısı 216’dan 178’e düşecek gibi görünüyor. Avrupa merkez solunu temsil eden S&P ise 187’den 138’e düştü. Bu da AP’deki çoğunluğu yitirdikleri anlamına geliyor.
  • Bu iki büyük grubu, 104 sandalyeyle merkez-liberal koalisyon ve 66 temsilciyle Avrupa Yeşilleri takip ediyor. Avrupa ülkelerinden gelen aşırı-sağ temsilcileri toplamda 116 sandalyeye ulaştı fakat ne kadar “birlik” olacakları şüpheli. Yine de İtalyan popülist lider Salvini’nin AB karşıtı koalisyonu en güçlü dördüncü grup olarak Yeşiller’in de önünde görülüyor.
  • Politico’ya göre, Sosyalistler, Liberaller ve Yeşiller, uzun süredir muhafazakârların elinde olan pozisyonları elde etmek için ciddi bir çaba içine girecek. Ancak 5 yıl önceye göre daha da bölünmüş durumdaki AP’de, önemli görevlere kimlerin geleceği konusunda tartışmalar uzun sürebilir.
  • Fransa ve İtalya’da aşırı-sağ partiler seçimlerden galip ayrıldı. Le Pen’in partisi 2014’te olduğu gibi AP’de Fransız vekillerin çoğunluğunu elinde tutuyor. İlk kez AP seçimine giren Macron’un listesi ise, ikinci sırayı aldı. Le Pen, zafer ilan etse de, Macron’un Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile kurduğu liberal ittifakın AP’de etkin olacağı aşikâr. Avrupa İçin Liberaller ve Demokratlar İttifakı (ALDE) sandalye sayısını 67’den 104’e çıkarmış oldu ve birçok uzmana göre Avrupa Birliği’ndeki kilit pozisyonlarda etkileri olacak.
  • Almanya’da Yeşiller, oy oranlarını ikiye katlayarak yüzde 22’ye çıkardı. BBC’ye göre, yaşı 30’un altında olan Alman seçmenlerin yüzde 30’u Yeşiller’e oy verdi. Alman aşırı sağ parti AfD ise oy oranını yüzde 11’e taşıdı. Merkel’in muhafazakâr koalisyonu birinci parti olarak konumunu korurken, sosyalist parti yerel seçimlerden sonraki ikinci darbeyi de almış oldu. Yeşiller, oylarını Avrupa’nın pek çok ülkesinde arttırırken, çevreci hareketlerin yüzü olan 16 yaşındaki Greta Thunberg’in memleketi İsveç’te yüzde 6 oranında oy kaybetti. Yeşiller, İngiltere’de de 4.5 puan artış sağladı.
  • İngiltere’de 2016’dan bu yana devam eden Brexit tartışmaları, ilginç politik sonuçlar doğurmayı sürdürüyor. Geçen hafta Muhafazakâr Parti lideri Theresa May’in başbakanlıktan istifası, Ekim ayında gerçekleşmesi beklenen AB’den ayrılış sürecini iyice çıkmaza soktu. Bununla birlikte 2019’un başında kurulan Brexit Partisi, yüzde 33’e yakın oy alarak, tarih yazdı. Daha önce UKIP’in başındaki Nigel Farage’ın başkanlık koltuğunda oturduğu Brexit Partisi, UKIP’in beş yıl önceki yüzde 24’lük oy oranını da arttırmış oldu. İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti ise neredeyse yarı yarıya oy kaybetmiş durumda. Liberal Demokratlar beş yıl önce yüzde 6 olan oy oranını yaklaşık 13 puan birden arttırmayı başardı. Farage, zafer ilân ederken Brexit görüşmeleri için İngiltere hükümetinin yanı sıra kendi partisinin de masada olması gerektiğini söyledi.
  • Belçika’da Pazar günü hem AP seçimleri, hem de bölgesel ve federal parlamento seçimleri vardı. Flamanların aşırı sağ partisi Vlaams Belang, AP’de yüzde 4.3’te kalsa da, bölgesel parlamentoda yüzde 20’ye yakın oy aldı. Federal seçimlerde ise yüzde 14’e yaklaştı. Bu durum korkutucu zira, Flaman bölgesindeki en büyük parti olan N-VA’nın da politik görüşleri Vlaams Belang’a yer yer yaklaşıyor. Nitekim N-VA’nın lideri Bart De Wever, seçmeninin mesajının “daha fazla sağ politika” olarak okunması gerektiğini söyledi. Valon bölgesinde ve Brüksel’de ise Yeşiller oylarını arttırdı.
  • Geçen hafta bir politik skandalla sarsılan Avusturya’da seçmenler, iktidardaki ÖVP ve ortağı FPÖ’yü desteklemeyi sürdürdü. ÖVP lideri Sebastian Kurtz, bugün Avusturya Meclisi’nde güven oylamasında koltuğunu kaybedebilir ancak partisi AP seçimlerinde tarihî bir başarı elde etti.
  • Doğu Avrupa’daki otoriter yönetimleriyle kaygı uyandıran Macaristan ve Polonya’da iktidar partileri yüzde 50’nin üzerinde oy oranına ulaşarak, güç pekiştirdiler. Politico’ya göre AP’de muhafazakâr partiler koalisyonuna (EPP) bağlı olan bu ülke temsilcileri, eğer gruptan ayrılmayı tercih ederse, EPP’nin parlamentodaki ağırlığını etkileyecektir.
  • Yunanistan’da rakibi Yeni Demokrasi Partisi’ne karşı kaybeden Syriza lideri ve Başbakan Çipras, erken genel seçim talep etti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin