‘Askıda Jüri’ ve ‘Şovmen Reza’

HABER-İZLENİM | ADEM YAVUZ ARSLAN, NEW YORK, Tr724

Günlerdir New York Güney Bölgesi Mahkemesi’nin 17.katında devam eden ‘Zarrab Davası’na dair detaylar aktarıyorum.

Günde iki kez sosyal medyadan gelişmeleri aktarıyorum, Tr724.com’a haberler yazıyorum.

Davanın bizzatihi kendisi çok önemli, Zarrab’ın anlattıkları ‘şok edici’ olduğu için aslında ‘haber değeri taşıyan’ bazı konulara fırsat kalmamıştı.

Reza’nın 7 günlük sorgu maratonu bitti ve dava bundan sonra teknik düzeyde devam edecek. Hazır araya haftasonu girmişken bende mahkemeye dair ‘başka ilginçlikler, gözlemler’ aktarayım.

JÜRİ DEYİNCE AKAN SULAR DURUYOR

Malumunuz, ABD hukuk sisteminde jürili yargılama var.

Reza Zarrab davası da 12 asil 4 yedek 16 jüri ile yapılıyor. Mahkemelerde kararları jüriler veriyor. Daha doğrusu sanığın suçlu yada suçsuz olduğuna jüri karar veriyor. Hakim sadece duruşmayı yönetiyor, sanık suçlu bulursa cezanın şeklini, miktarını belirliyor.

Bu yüzden gerek Zarrab’ın gerekse de Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın hedefi jüriyi ikna etmek.

Mahkeme salonunda neler olduğuna ve jüriye dair gözlemlerime geçmeden önce sistem hakkında biraz background bilgi vermemde fayda var.

Çünkü hayli enteresan bir sistem.

Jüri (Jury) Fransizca’da ki ‘yeminli’ anlımına gelen Jure sözcüğünden türetilmiş. ‘Common Law ülkeleri’nde ceza soruşturması ve yargılamalarında hüküm oluşmasına karar veren mahkeme heyetine deniyor.

İki çeşit jüri var.

‘Büyük Jüri’ ve ‘Duruşma Jürisi-küçük jüri’. Büyük jüri soruşturma aşamasında kurulur ve gizli çalışır, mahkeme jürisi ise ‘küçük jüri’dir. Bir başka ifadeyle bizim günlerdir mahkeme salonunda gördüğümüz ve davanın sonucuna karar verecek olanlar işte bu ‘küçük jüri’.

Büyük Jüri ABD’ye özel bir uygulama. Bir soruşturmanın iddianameye dönüşmesi büyük jüri kararı ile olabiliyor.  Burada temel espiri şudur; olay ve sanıkla hiç bir ilgisi olmayan bir heyet, savcının elindeki delillerin bir yargılama başlatmak için yeterli olup olmadığına karar veriyor.

Gelelim ‘küçük jüri’ye.

Filmlerden aşina olduğumuz bu sistem 12 asil 4 yedek üyeden oluşur. Cezası 6 aydan fazla olan bir suçla yargılanan herkesin jürili duruşma talep etme hakkı vardır.  Jürinin temel görevi duruşmalarda sanık lehine yada aleyhine olan tüm delilleri inceleyip, tanıkları dinledikten sonra suçlu olup olmadığına karar vermek.

Jüri tüm duruşma boyunca mahkemeyi izler finalde ise karar toplantısı yapılır.

Burada ‘küçük jüri’ ile ‘büyük jüri’ arasında temel fark ortaya çıkar. Küçük jüri’nin sanığın suçsuzluğuna yüzde yüz inanması gerekir. Büyük jüri’de ise ‘sanığın suç işlemiş olma ihtimali var’ kanısı oluşmuşsa karar için yeterlidir.

Küçük Jüri kararlarında -eyaletlere göre değişiyor- değişik oylama yöntemleri var. Bazı eyaletler oy çokluğu isterken bazı eyaletler oy birliği istiyor.

Bir de karar verilememesi hali var ki oy birliği veya yeterli oy çoğunluğu için karar veremeyen üyeye ‘hung jury-askıda jüri’ deniyor. Böyle durumlarda yeni bir jüri oluşturulur.

Peki Jüriler nasıl seçiliyor ?

Sistem aslında basit ve gücü de oradan geliyor.

ABD vatandaşı olan herkes jüri olabiliyor. Seçmen numarasına göre jüri oluyorsunuz. Sırası gelen  ‘potansiyel jüri’ mahkemeye çağrılıyor. Tabi ki İngilizce bilip bilmediğinize, jüri olmaya engel bir durum  olup olmadığına da bakılıyor. Potansiyel jüri, jüri havuzuna ekleniyor ve sırası gelince mahkemeye çağrılıyor.  Reddetme şansınız yok çünkü vatandaşlık görevi olarak kabul ediliyor jüri olmak.  Eğer bir kaç kez çağrıya cevap vermezseniz hakkınızda cezai işlem yapılıyor. Jürilik önemli bir görev sayıldığı için işvereniniz mahkeme süresince size izin vermek zorunda.

Buraya kadar anlattıklarım işin teknik kısmıydı. Wikipedia’dan (tabi Türkiye’de değilseniz. Çünkü Türkiye’de Wikipedia hala kapalı) bulup okuyabileceğiniz detaylardı.

ZARRAB DAVASINDAN JÜRİ İZLENİMLERİ

Peki Zarrab davasında karar verecek olan jüri nasıl seçildi ?

Jüri havuzundan seçilen potansiyel adaylar 25 Kasım’da mahkemeye geldiler. Kendilerine onlarca soru soruldu. Hangi gazeteyi okuduğunuzdan, hangi televizyonu izlediğinize, İslam yada Hristiyanlık hakkında ön yargınız olup olmadığına, dava konusu olayla ilgili herhangi bir bağınız olup olmadığına kadar onlarca soruldu.

Finalde, hakim 12 asil 4 yedek jüriyi belirledi ve süreç başladı.

Zarrab davasının jürisi de böyle seçildikten sonra 26 Kasım itibariyle yargılama başladı. ABD hukuk sisteminde yargılama -hafta sonu hariç- aralıksız yapılıyor. Jüri’de sabah önce jüri odasında toplanarak güne başlıyor. Bazen de geç kaldıkları için mahkeme onları beklemek zorunda kalıyor.

Yargılamanın yapıldığı New York Güney Bölge Mahkemesi oldukça büyük bir adliye. Sabah adliyeye girerken uzun kuyruklara girmeniz gerekiyor. Güvenlik kontrolü havalimanı araması gibi. Tek istisna jüri. Jüriler sıraya girmeden güvenlik kontrolüne alınıyorlar.

Duruşma salonunda ise en itibarlı kişiler jüriler.

ABD Başkanları’nın Kongre’de yaptığı ‘Birliğin Durumu’ konuşması ABD için önemli bir gelenektir. Bu konuşmanın bir diğer geleneği ise yüksek mahkeme üyelerinin Başkan konuşurken alkışlamamaları, tepki vermemeleri ve en önemlisi tüm meclis ayağa kalkarken yargıçların oturmalarıdır.

Yani yargıçlar her şeyin üstündedir.

Mahkemede ise durum biraz farklı. Hakim Richard Berman salona girdiğinde herkes ayağa kalkıyor. Salonun tek hakimi şüphesiz Hakim Berman. Ancak söz konusu olan jüri olanca Berman’da ayağa kalkıyor ve son jüri geçip yerine oturuncaya kadar o da ayakta bekliyor.

Bu sembolik bir hareket ama anlamı büyük. Jüri halk demek ve siyasilerin bile önünde kalkmayan hakimin halkın önünde ayağa kalkması anlamlı. (Türkiye’deki yüksek yargıçların hali ise, olmayan düğmeyi iliklemeye çalışan Danıştay başkanı Zerrin Güngör’de vücut bulmuş halde.)

Jüri üyeleri halktan insanlar ve yargılama hakkında hiç bir bilgiye sahip olmamaları gerekiyor. Hakim salona girdiği zaman mahkeme görevlisi jüri odasının kapısını tıklatıp salona dönerek ‘herkes ayağa’ diye yüksek sesle söylüyor.

Bütün salon ayağa kalkıyor, son jüri yerine oturuncaya kadar herkes bekliyor. Jüri oturunca hakimin talimatı ile yargılamaya geçiliyor. Jüri üyeleri salona hakim şekilde oturuyorlar ve hepsinin önünde ekranlar var.

Savcının da savunma avukatının da yapması gereken şey jüriyi ikna etmek. O yüzden konuşmalar jüriye dönük olarak yapılıyor. Tabi burası işin şov kısmı. Çünkü konu hakkında hiç bir bilgisi olmayan jüriyi ikna eden ipi göğüslüyor.

Jüri molaya giderken ya da moladan dönerken de aynı ayağa kalkma seremonisi devam ediyor. Günün sonunda ise hakim uzun bir ‘talimatname’ okuyor.

Jüriye kimseyle konuşmamaları, dava hakkında kimseye bilgi vermemeleri, dava ile ilgili televizyon haberlerini, gazete yazılarını okumamalarını, Google’da araştırma yapmamalarını, mahkemede duydukları gördükleri olaylarla ilgili kimseye bilgi vermemelerini sıkı sıkı tembihleyen hakim kendilerine yaklaşan herhangi birisi olarsa da mahkemenin bilgilendirilmesini istiyor.

Peki jüri gün boyu ne yapıyor.

Çok sıkıldıkları kesin. En azından Zarrab davasında. Hele de Zarrap verdiği rüşvetleri , yaptığı kalpazanlıkları anlatmıyorsa.

Zarrab’ın serveti, uçağı, boyunu aşan dolar balyaları gündeme, ekrana getirilince jüri canlanıyor. Onun dışında, hele teknokrat birisi tanıklık yapıyorsa hepsi ‘düşüyor’. Hatta bir jüri üyesi sürekli uyuklayınca Hakim Berman ‘bu mahkemede uyuyorsan her yerde uyuyabilirsin’ deyip onu jürilikten attı.

Bu aşamada da ilginç diyaloglar oldu.

Hakim Berman ‘iyi birine benziyordu ama sürekli uyukluyordu. Hatta bazen gürültülü uyuyordu.’ dedi. Mahkemede uyuyan jüriye dair bir başka detay ise şu; mülakatta ‘boş zamanlarınızda ne yaparsınız’ sorusuna ‘uyurum’ cevabını yazmış.

REZA JÜRİYİ AVUCUNA ALMIŞ GİBİ

Davanın sonucu ne olur bilinmez. Fakat şu ana kadar Zarrab’ın jüriyi etkilemeye başardığını söyleyebilirim.

Şöyle ki;

Zarrab her zaman saygılı bir dil kullandı. Sanki her türlü illegaliteyi o yapmamış gibi ‘masum Anadolu çocuğu’ rollerini iyi oynadı. Kurduğu kara para aklama sistemini şemalar çizerek anlatırken ‘sabırlı bir öğretmen’ gibiydi.

Jüriyi adeta eğitti. En karmaşık sistemleri basite indirgeyerek anlattı. Bu açıdan milyon dolarlık kontrartlara imza atan avukatlardan daha başarılı oldu.

Zarrab’ın sorgusunun son anlarında ise savcı ile Zarrab çok iyi ‘paslaştılar’. Savcının çalışılmış sorularına Zarrab teknik dokunuşlar yaparak jüriyi etkiledi. Özellikle de tanık olmaya karar verdikten sonraki dönemde mallarına el konulması, kendisine ve ailesine dönük tehditler gibi sorulara verdiği cevaplarla salonda adeta şov yaptı.

Eğer bundan sonraki bölümlerde bir sürpriz olmazsa Zarrab, jürinin aklında son gün şovu ile kalacaktır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Ben de takip ediyorum sizin sayenizde,ama sizleri dinleyip sanki iyi bir adam,gunahsiz adam savunma yapiyor izlenimi olustu bende bile,mahkemedekisini hayal bile edemiyorum,kaldi ki amerikalilar cok duygusal ve ikna cabuk olurlar iyi konussaniz,Amerikada yasiyorum ondan biliyorum.
    Adalet ama onemli,onun yuzunden kac masum hapislerde simdi.

  2. Bu davanın seyrini Türkiye’de bu kadar net anlatan olmadığı gibi bir de yalan beyanlar ve komplo teorileriyle ABD’nin hukuk görüşünü dar düşüncelerinde şekillendiren havuz medyamız var. Bu medya (tabii ki sözde medya. Yoksa medyayla hiçbir ilişkileri ve ilgileri yok) nasıl bir yol izlediğini acaba bilebiliyor mu? Gün gelip de bu günleri hatırlatıldığında Akşam’ından Sabah’ına,Milliyet’inden Hürriyet’ine kadar olan güruh; yaptıklarını izlediklerinde utanacaklar mı acaba?
    Jüri seçimini bile mahalledeki maç oyununa benzeten hükümet kalemleri; arkalarına aldıkları 3-5 kara cahille ülkeyi bir uçuruma götürdüklerini göremeyecek kadar bozuklar.

    Eğer ömrümüz yeterse bu kirli düzenin yıkıldığını hep birlikte göreceğiz de acaba bugünlerde yaşananlardan dersler çıkaracak mıyız toplum olarak,pek emin değilim……

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin