Amaç mağduriyet gidermek değil: Bir ayda kurulması gereken OHAL komisyonuna 2 aydır üye atanmıyor!

15 Temmuz sonrası yüz binlerce insanın mağdur edildi. Türkiye’de haklarını arayamayan ve başvurularına cevap verilmeyen mağdurlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başvuru yaptı. Bu durumun ileride kendi aleyhine bir sıkıntı olmasını istemeyen AKP Hükümeti, AİHM’e başvuruların önünü kesmek için 23 Ocak’ta  685 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) Olağanüstü Hâl Komisyonu’nu kurdu. Sadece 7 kişiden oluşacak komisyonun binlerce mağduriyete bakması bile yıllarca sürecek ve yeni mağduriyetler oluşturacaktı. İlgili KHK’da “Komisyonun ilk üyeleri, bu maddenin yayımından itibaren bir ay içinde seçilir” ifadesi bulunmasına rağmen AKP hükümeti bu göstermelik komisyona bile 2 aydır üye atamıyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu durumu, “Halkoylaması süre­cinin gündemde olması sebebiyle gecikmiş olabilir ama hazırlıkların bitirilmesi konusunda Sayın Başbakanımız talimat verdi. Bu hafta içerisinde kurula­bilir diye düşünüyorum” diyerek komik bir gerekçe ile savundu.

Habertürk’e konuşan Bekir Bozdağ şu açıklamaları yaptı;

15 Temmuz sonrası çıkarılan KHK’lar nedeniyle mağdur olduğunu iddia edenlerin başvurabileceği bir komisyon oluşturula­cağı açıklanmıştı ama hâlâ kurulmadı. Neden gecikti?

23 Ocak’ta çıkan KHK’da, OHAL işlemlerini inceleme komisyonu kurulmasına dair düzenlemeler yapıldı. 7 kişiden oluşan bağımsız bir komisyon olacak. Bütün kurumlar, komisyonun talep ettiği ilgili belgeleri vermek zorunda. Görev yapanlara teminatlar verdik, kararla­rının icrai yaptırımı olacak. Burada en önemli şey yargı yolunun açılmış olmasıdır. Bu komisyonla, bireysel başvuru ve AİHM’e kadar gidecek süreç başlatılmış oldu. İşleyişi şeffaf olacak.

Ne zaman kurulacak?
1 ay içerisinde kurulması gerekiyordu. Ancak kuru­lamadı. Halkoylaması süre­cinin gündemde olması sebebiyle gecikmiş olabilir ama hazırlıkların bitirilmesi konusunda Sayın Başbakanımız talimat verdi. Bu hafta içerisinde kurula­bilir diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde AİHM, gaze­teci Şahin Alpay’ın serbest bırakılması yolunda yapılan başvuruya öncelik kararı vermiş. Bu tür kararlar, AYM’ye bireysel başvuruyu işlevsiz hale getirir mi?

AİHM saygın bir mahkeme. Bugüne kadar bu saygınlığına gölge düşmemiştir. Ama son zamanlarda Türkiye’deki bazı politik tartışma­larla ilgili kendi koyduğu kuralların dışına çık­mak suretiyle, dosyaları öne çeken bir tutum benimsedi. Bu konuda geçenlerde kendilerine bir mektup yazdık. İsmini söylediğiniz kişiyle bağlantılı olmaksızın söylüyorum, öne çekme kriterleri belli. Yaşam hakkı veya sınır dışı durumu varsa öne çekebilir. Ama bunun dışında bir karar verirlerse bu AİHM’nin tutu­munu tartışmalı hale getirir. AİHM’nin, saygınlı­ğını bozacak bir adım atmayacağını umuyorum.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin