Alman futbolunda yeni dönem

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Alman futbolunun altın dönemi 2013-14 sezonunda gerçekleşiyordu. 2013’de Şampiyonlar Ligi finalinde iki Alman takımı Bayern Münih ve Borussia Dortmund karşı karşıya geliyordu. 2014 Dünya Kupası’nda Almanya 24 yıl aradan sonra kupaya uzanıyordu. Bundesliga’da maçlar tamamı dolu tribünler önünde oynanıyordu. Gol rekoru kırılan maçlar seyirciyi coşturuyordu. Dünyanın en iyi teknik adamları arasında gösterilen Pep Guardiola ve Jürgen Klopp, Bundesliga’da takım çalıştıroyordu. Almanlar futbolu zirveye çıkmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Fazla değil aradan 4 yıl geçti. İşler adeta tersine döndü. 2018-19 sezonu başlarken Alman futbolu derin bir belirsizliğin içindeydi. 2018 Dünya Kupası, Alman milli takımı için tam bir hüsran olmuştu. Favorisi gösterildikleri kupada, gruptan çıkamayıp evine dönmüştü. Avrupa kupalarında sadece Bayern Münih gruptan çıkmayı başarmıştı. Dünyanın en iyi teknik adamları arasındaki Guardiola ve Klopp, Bundesliga’dan ayrılmış hatta yerlerine gelen Thomas Tuchel ve Carlo Ancelotti de gitmişti.

Bundesliga, Fransa Ligue 1’in tehdidi altında

Avrupa’nın beş büyük ligi sıralamasında 4. sırada bulunan Bundesliga’nın bu özelliği Fransa Ligue 1’in tehdidi altındaydı. Bu özelliği kaybetme demek, Şampiyonlar Ligi’ne 4 takım göndermek anlamına geliyordu. Değişen kural gereği, puan sıralamasında Avrupa’nın ilk dört liginden 4 takım Şampiyonlar Ligi biletini doğrudan alıyordu.

Bundesliga’da heyecanı düşüren bir başka gelişme 2013’ten bu yana şampiyonun aynı takım olmasıydı. Bayern Münih üst üste 6 yıl şampiyon olurken, diğer takımlar için başarı ilk 4 arasında yer bulmak oluyordu. Bir anlamda sezon başlarken şampiyon belliydi. Merak edilen Bayern Münih’ten sonra gelecek 3 takımın hangileri olacağıydı. Jürgen Klopp’un ayrılmasıyla Borussia Dortmund, yarışta Bayern Münih’i zorlayan takım olma özelliğini kaybediyordu.

Sezon öncesi manzara bu idi. Futbol tabiriyle, ‘saha ve hava şartları’ pek müsait değildi. Sezonun başlamasıyla beklentilerin aksine bir manzara karşımıza çıktı. Bayern Münih, kötü günler geçiriyordu ama Borussia Dortmund ve Mönchengladbach aldıkları sonuçlarla zirveye yürüyorlardı. 6 yıl aradan sonra ilk kez Bayern Münih liderlik yarışında geride kalıyordu. Bavyera ekibi sadece topladığı puanlarla değil, attığı gol sayısında da rakiplerine geçiliyordu. Bayern’in 33 golüne karşılık, Dortmund 41, Mönchengladbach 35 gol atıyordu. Bu Bundesliga için iyiye işaretti. Hatta Frankfurt bile gol sayısında Bayern’i geride bırakıyordu. Alışıldık manzaranın değişmesi heyecanı getiriyordu.

Avrupa’nın 5 büyük liginden en genç yaş ortalamasına sahip Bundesliga’da kenar yönetiminde de genç isimleri görmek mümkün oluyordu. Julian Nagelsmann (31) Hoffenheim’da, Domenico Tedesco (33) Schalke 04’te görevine devam ediyordu. Bir çok oyuncudan daha genç teknik adamları bir başka ligde görmek mümkün olmuyordu. Bundesliga hariç. Sadece genç teknik adamlar göze batmıyordu. Frankfurt’tan Luko Jovic (20), Hoffenheim’den Reiss Nelson (18), Mainz’den Dodi Lukebakio (19), Mönchengladbach’tan Florian Neuhaus(21) bu sezon Bundesliga’nın sivrilen isimleri oluyordu.

Bundesliga’nın bu heyecanı Avrupa kupalarına yansıyordu. Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih, Borussia Dortmund ve Schalke 04 gruptan çıkarken, UEFA Avrupa Ligi’nde Bayer Leverkusen ve Frankfurt’ta aynı başarıyı gösteriyordu. 4 yıl aradan sonra Alman futbolu yeniden sahne alıyordu.

Avrupa’nın 5 büyük liginin

Yaş ortalaması

Almanya Bundesliga:     25,4

Fransa Ligue 1:    25,6

İspanya La Liga:    27,2

İngiltere Premier Lig:    27,3

İtalya Serie A:    27,7

Seyirci ortalaması

Almanya Bundesliga:    43.089

İngiltere Premier Lig:    37.705

İspanya La Liga:    27.391

İtalya Serie A:    25.203

Fransa Ligue 1:    22.652

Gol ortalaması

Almanya Bundesliga:    3,06

İngiltere Premier Lig:    2,80

İtalya Serie A:    2,68

Fransa Ligue 1:    2,61

İspanya La Liga:    2,56

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin