AKP’nin 17 yıllık bilançosu: Yargı bitti, ekonomi çöktü, eğitim ve sağlık sistemi felç

HABER-İNCELEME | İLKER DOĞAN

‘Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi’ sloganıyla doğdu AKP. 28 Şubat’ın yarattığı mağduriyet rüzgarıyla milletin de desteğini alarak iktidara geldi. 17 yıldır ülkeyi tek başına yönetiyor. İstediği her kanunu çıkardı. Yetmedi, rejimi bile değiştirdi. Peki bugün Türkiye’de durum ne? Üretim durma noktasına geldi, ekonomi çöktü, enflasyon fırladı, faiz yüzde 25’e dayandı, döviz aldı başını gitti. Sağlık sistemi tıkandı, SGK’daki kara delik her geçen gün büyüyor, hastaneler 6 ay sonrasına randevu veriyor, bir doktor günde 200-300 hastaya bakıyor. Hastaneler malzeme olmadığı için ameliyat yapamaz hale geldi. Yargı iktidarın ‘köpeği’ oldu. Binlerce hakim savcı mesnetsiz iddialarla ihraç edildi, tutuklandı. Cezaevlerinde doluluk oranı yüzde 125’lere çıktı. Cezaevindeki avukat sayısı 500’den fazla. Eğitim sistemi defalarca değişti, her gelen bakan kendi sistemini kurmaya çalıştı ve ortaya hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu bilmediği ‘ucube’ bir yapı çıktı. Emniyet teşkilatı ise liyakatsiz ve sorunlu polislerin ‘tecavüz’ haberleriyle gündemden düşmüyor.

Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde kurulan AKP’nin en büyük vaatleriydi daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha fazla adalet. Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğü esas alınacaktı. İşte bu yüzden adında bile ‘adalet’ vardı partinin. Ve 2002 seçimlerinde yüzde 34,4 oy alarak tek başına iktidara geldi. İlk iki döneminde demokrasi ve özgürlükler adına önemli işler yapıldı. Ancak ne olduysa 3. dönem ve sonrasında oldu. Özellikle 17/25 büyük yolsuzluk operasyonunun ardından ‘zıvanadan’ çıkan iktidar temsilcileri ne anayasa bıraktı çiğnemedik, ne yasa… Kendi ‘bekasını’ kurtarmanın derdine düşen rejim, ülkeyi uçuruma yuvarlamaktan geri durmadı ve 17 yıllık iktidarının sonunda devleti bütün kurum ve kuruluşlarıyla adeta sıfırladı!

—EKONOMİ—

DAMAT, EKONOMİYİ KOMAYA SOKTU

Devleti ‘şirket’ gibi yöneteceğini yıllar önce açıklamıştı Erdoğan. Dediğini de yaptı ve Hazine’nin başına damadı Berat Albayrak’ı getirdi. Zaten krizde olan ekonomi damadın Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gelmesiyle resmen komaya girdi. Resmi enflasyon 23’lere çıktı. Sokağın enflasyonu ise yüzde 50’leri aştı. Sebze meyve fiyatları tavan yaptı. Patlıcan 15, soğan 7, patates 6 lirayı gördü. Kuru fasulye 25, nohut 18, domates 15 liraya fırladı. Millet 2 kilo patates, soğan almak için tanzim satış kuyruklarına mahkum edildi. Benzinin litresi 6,76 oldu. Daha 1,5 yıl önce 3 lira seviyelerinde olan Dolar, iktidarın seçim öncesi ‘baskılamasına’ rağmen 6 liraya dayandı. Faiz oyunlarıyla dolar 5,50’lere çekildi ancak seçim sonrası tufan!

İNŞAAT VE OTOMOTİV SEKTÖRÜ DURDU

Sanayi üretimi resmi rakamlara göre yaklaşık yüzde 10 azaldı. İnşaat sektöründe yaprak kıpırdamıyor. TÜİK’in rakamlarına göre geçtiğmiz şubat ayında satışlar geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 düştü. Sektör temsilcileri oranın yüzde 40’tan fazla olduğunu söylüyor. Otomotiv sektörü ise 2018’de yüzde 35 daraldı ve daralma bu yıl da sürüyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği tarafından geçtiğmiz hafta açıklanan veriye göre, otomobil ve hafif ticari araç satışları Şubat ayında bir önceki yıla göre yüzde 47 düştü.

İŞSİZLİK TAVAN YAPTI

Bütün bunların sonucu olarak da işsizlik tavan yaptı. TÜİK’in açıkladığı (dar tanımlı) iş gücü istatistiklerine göre 2018 yılı Aralık ayında işsizlik yüzde 3.1 puan artışla yüzde 13.5’e çıktı. İşsiz sayısı ise 3 milyon 454 bin olarak açıklandı. Genç nüfusta işsizlik oranı 5.3 puan artışla yüzde 24.5 oldu. DİSK-AR’ın geniş tabanlı hesaplamalarına göre ise işsizlik oranı en az yüzde 19,3. İşsiz sayısı ise 7 milyona yakın. Yaklaşık 12 bin dolara çıkması beklenen kişi başına milli gelir ise 9 bin 600 bin dolara geriledi. 2007 yılının bile gerisine düştü…

—ADALET— 

YARGI SİYASETİN KÖPEĞİ OLDU!

AKP iktidarının ülkeye en büyük zararı ‘adalet’ sistemini çökertmek oldu. Devletin temeli sarsıldı. 17-25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonlarının ardından kurulan Sulh Ceza Hakimlikleri’ne, AKP’ye bağlılıklarını sosyal medya hesaplarından deklare eden ‘militan’ sözde hakimler atandı. Anayasa’ya aykırı olarak kurulan bu mahkemelerde hukuk katliamları yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Yargı, siyasetin ‘köpeği’ haline getirildi. Yargıtay’da biriken dosya sayısı 1,2 milyonu aştı.

KHK’LARLA HAKİMLER, SAVCILAR DOĞRANDI

Erdoğan rejimi, 15 Temmuz gecesi daha önce fişlendiği anlaşılan binlerce hakim ve savcıyı hiç bir somut delil göstermeksin bir KHK ile ihraç etti. Yetmedi, tutuklattı. Savunma hakkı yok sayıldı, 550’den fazla avukat sözde ‘f.tö’ soruşturmaları kapsamında cezaevine gönderildi. Mahkeme kararları uygulanmadı. Anayasa, iktidar temsilcilerinin ayaklarının altında paspas oldu! Hukuksuzluğun önünü açan rejim, kendisinden sonra gelenler için çok kötü bir örnek oldu. Ülke, darbe dönemlerinden bile geriye gitti.

LOHUSA KADINLAR, BEBEKLER TUTUKLANDI

Rejimin polisleri doğumhane kapılarında nöbet tutmaya başladı. Sözde ‘f.tö’ soruşturmaları kapsamında onlarca kadın, yasaya aykırı olmasına rağmen doğum yaptıktan birkaç gün sonra bebekleriyle birlikte cezaevine gönderildi. Öğretmen Gökhan Açıkkollu gibi onlarcası işkence edilerek öldürüldü. Halime Gülsu gibi onlarcası ise hastalığına rağmen tahliye edilmediği için cezaevlerinde can verdi. Zulümden kaçmak isteyen onlarcası Meriç’te soğuk sulara kapıldı!

CEZAEVLERİNDE DOLULUK ORANI YÜZDE 125!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ifadesine göre son 3 yılda sözde ‘f.tö’ soruşturmaları kapsamında 511 bin kişi gözaltına alındı. Bunlardan yaklaşık 250 bini tutuklandı. Rejimin sözcüleri yeni cezaevlerini halka müjde olarak sundu. Cezaevlerinin kapasitesi 211 bin. Bugün itibariyle cezaevlerinin nüfusu ise yaklaşık 265 bin. İnsanlar yerlerde yatıyor. Doluluk oranı yüzde 125’den fazla. 17 yılın sonunda Türkiye açık bir cezaevi haline getirildi.

—SAĞLIK—

KARA DELİK BÜYÜYOR

Sağlık sistemi tıkandı. SGK’daki kara delik her geçen ay daha da büyüyor. Geçtiğimiz yıl Hazine’den 148 milyar lira para aktarılan kurum, buna rağmen zarar etti. Sistem kendini çeviremez hale geldi. Yeni emekli olanlara bağlanan maaş bugün itibariyle 950 TL’ye kadar düştü. Asgari ücretin yarısından bile az! ‘Devrim’ olarak getirilen Genel Sağlık Sistemi ise çöktü. Milyonlarca insan GSS borcunu ödeyemediği için sağlık hizmeti alamıyor.

BİR DOKTOR 200 HASTAYA BAKIYOR

AKP iktidarı, bina yaparak sağlık ya da eğitim sorununu çözeceğini düşündü. Ama olmadı! Aksine, sağlık sistemindeki sorunlar her geçen yıl daha da büyüdü. Doktorların iş yükü daha da arttı. Bir doktor, bir gecelik nöbetinde 250 hastaya bakmak zorunda kalıyor. Bazı branşlarda randevular 6 ay, 1 yıl sonrasına verilmeye başlandı. Bazı hastenelerde bazı bölümler doktor olmadığı için açılamıyor. SGK’nın karşıladığı ilaç sayısı da düştü. İlaçlara yapılan zamlar ise milleti çileden çıkardı.

AMELİYATLARI DURDURUN TALİMATI

Sayıştay raporlarına göre üniversite hastanelerinin durumu içler acısı. Daha geçtiğimiz aylarda yayınlanan raporlarda, üniversite hastaneleri için yapılan ‘iflas noktası’ ve ‘mevcut yapılarını devam ettirmeleri mali olarak imkânsız’ tespitleri yer aldı. Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Gazi Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Ahmet Demircan’ın, Ekim 2018’de ‘hayati önemi olmayan ameliyatları durdurun’ genelgesini hatırlayın! Bugün Türkiye’de bir çok hastane aynı durumda!

—-EĞİTİM—-

BOKO HARAM’I ÖRNEK ALDILAR!

AKP rejimi, tıpkı ‘Boko Haram’ terör örgütü gibi eğitim kurumlarına savaş açtı. Sistemin en başarılı kurumları dershaneler, ‘siyasi’ hesaplarla kapatıldı. Ancak sınav sistemi kaldırılmadığı için yasal dershanelerin yerini merdiven altı kurumlar aldı. Devlet vergiden, vatandaş da eğitim hakkından oldu! Özel okullara verilen cüzi destek ise sadece 4 yıl sürdü…

SİSTEM YAP-BOZ TAHTASINA DÖNDÜ

AKP’nin bir eğitim politikası yoktu ve her gelen yeni bakan eğitim sistemini değiştirdi. 17 yılda sistem 14 kez değişti. Ve sonuçta ortaya kimsenin tam olarak bilmediği ucube bir yapı çıktı. Nesiller heba edildi! Eğitimde fırsat eşitliği konusunda 17 yılda bir arpa boyu yol alınamadı. Doğu ve Güneydoğu’da hala öğretmen olmadığı için açılamayan okullar var.

ÜCRETLİ ÖĞRETMEN AYIBI SÜRÜYOR

AKP döneminde atanamayan öğretmenler çığ gibi büyüdü. Rakam 500 binlere dayandı. Öğretmenlerin iş bulamamasını fırsat bilen rejim, ‘ücretli öğretmenlik’ sistemini getirdi. Ve öğretmenleri saatliği 14-15 liraya çalıştırmaya başladı. Ayda 100 saat derse giren bir öğretmene, bin 500 lira maaş veriliyor bugün… Asgari ücretin bile çok altında…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin