15 Temmuz’un iki ezber cümlesi!

Yorum | Erkam Tufan Aytav

Aradan iki yıl geçmiş olmasına ve hala karanlık noktalarının varlığına rağmen 15 Temmuz’un ne olduğu artık az çok belli.

Tek bir kelime ile anlatılacak olursa; “kumpas.” Hem de kanlı bir kumpas.

Ne var ki, 15 Temmuz’da ne olmuştu sorusuna bazı ezber cümleler kullanılmaya devam ediliyor. Üstelik gerçeğin peşinde olanlar tarafından bile.

Bunlardan ilki yaşananın bir “tiyatro” olduğu. Bu ifade olanı biteni anlatmaya yetersiz olduğu gibi yanlış da.

Neden mi?

Bakın, 15 Temmuz akşamı sahada üç ayrı grup vardı.

  • Birinci grup: Olayın kumpas olduğunu bilen ve ona göre hareket eden ekip.  Kumpasın mimarları ise Tayyip Erdoğan, Hulusi Akar ve Hakan Fidan’dı.
  • İkinci grup: Gerçekten darbe yaptığını sanan, üstleri tarafından emir komuta zinciri içerisinde hareket eden bir kesim.
  • Üçüncü grup: Ne olup bittiğini bilmeyen, komutanları tarafından kalkışma-terör olayları var diye yönlendirilen bir başka kesim.

İkinci grubun varlığı olayın tiyatro olduğu tezini çürütüyor. Evet o gece darbe yapmak isteyen bir kesim vardı. Oyuna getirilerek sahaya itildiler ve ardından da bastırıldılar.

Yani 15 Temmuz kanlı bir kumpas olup bir “ittirme ve bastırma” operasyonudur.

Gelelim ikinci ezber cümleye.

“15 Temmuz’da 248 insanımız öldü” cümlesi. Bazen bu rakam 250 olarak da söyleniyor.

Hayır 248 değil, “resmi rakamlara göre” 284 kişi öldü kanlı 15 Temmuz kumpasında.

Resmi rakamlara göre diyorum o gece kaç kişi öldü Allah bilir.

AKP, ölen 248 kişi için şehit deyip bu rakamı telaffuz ederken kumpasa getirilerek öldürülen insanları rakam olarak bile telaffuz etmiyor.

Bilançoyu 248 şehit diyor kesip atıyor.

İşte problem burada. Problem matematik problemi değil, zihniyet problemi.

Bilmeden de pek çok kişi AKP’nin bu vicdansızlığına ortak oluyor.

15 Temmuz kumpasında 36 kişi de kumpasa getirilerek öldürülmüştü.

Bunlar içinde en yürek dağlayanları ise Askeri Okul öğrencileriydi. Hiç bir şeyden habersiz bu öğrenciler, kumpasçı, rezil komutanlarının-oyunu ile önceden hazırlanmış katiller sürüsünün içine atıldı.

Kimileri kafası kesilerek kimileri de köprüden atılarak öldürüldü.

Neyse lafı uzatmayayım,

15 Temmuz bir tiyatro değil bir kumpastı.

Ölenlerin sayısı ise “resmi” rakamlara göre 248 değil, 284’tü.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Hocaefendi de buna ilk defa “tiyatro” demişti. Tiyatrodan kasıt “planlanıp sergilenmesi”! Kanlı, sinsi, haince bir tiyatro da denebilir. Birilerinin rolünü gerçek sanması bunu değiştirmez bence. Binali ABD’ye demişti ya “15 temmuz da bizim 11 eylülümüz”! 11 eylül de benzer bir tiyatroydu

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin